Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, ''Şu anda gündemimizde 2 maddelik bir anayasa değişikliği var. Öncelikli olarak bu 2 madde önceki parlamento döneminden bugünlere kaldı ve bunu da inşallah hayata geçireceğiz. O, 2 madden birisi başörtüsüne Anayasal güvence.
AK Parti bir millet hareketi, milletin kurduğu bir parti. Dolayısıyla kuruluşundan ve iktidara gelişinden bu yana hep milletin sesine kulak verdiği için bu başarı buralara kadar geldi ve inşallah daha uzun süre devam edecek. Hep milletin hissiyatına tercüman olduğumuz için hep millet bizi destekledi. Milletin taleplerini hep yönetimde, iktidarda icraata dönüştürdüğümüz için bu başarıyı sağladık. Millet her sandıkta Cumhurbaşkanımızı, AK Partimizi, Cumhur İttifakı'nı destekledi. Tabi bu destek Çankırı ilimizde rekor düzeyde oldu, Çankırı ilimiz son Cumhurbaşkanlığı seçiminde Türkiye'de üçüncü oldu. Ben sizleri tebrik ediyorum.
AK Parti'nin başarısı özellikle demokrasinin gelişmesi, demokrasinin standardının yükseltilmesi anlamında, vesayetçi anlayışın ortadan kaldırılması anlamında, insan hakları ve özgürlüklerinin önündeki engellerin tek tek kaldırılması noktasındaki başarısı sayesinde ve milletin taleplerini sürekli Cumhurbaşkanımızın liderliğinde tüm kadrolarıyla beraber hep iktidarda milletin hissiyatını öne alması ve önce insan diyerek çalışmalarını yapmasından kaynaklanıyor. Ve bu da işte her seçimde sandığa başarı olarak yansıyor. Zaten milletimiz kurdu AK Parti'yi. 2001 yılında AK Parti kurulurken Türkiye'nin içinde bulunduğu durumu tekrar hatırlamak lazım. Yani geçmişi şöyle bir film şeridi gibi hatırlamakta fayda var. Yani AK Parti'nin kuruluş serüvenine şöyle bir baktığımız zaman AK Parti bir siyaset mühendisliğinin sonucu oluşmuş bir parti değil.
Tabii ki ekonomideki sıkıntılarımız ve bütün küresel faktörleri de göz önüne alarak bir sıkıntımız oluştu. Ancak işte orta vadeli program açıklandı. Oradaki hedefleri hep beraber takip ettik. Sayın Cumhurbaşkanımız açıkladı. Cumhurbaşkanı Yardımcımız Sayın Cevdet Yılmaz da ayrıntılarıyla açıkladı. Ve inşallah yeni dönemde milletimizin refahını artıracak hamlelere devam edeceğiz. Yeni dönemde özellikle orada bizi ilgilendiren Adalet Bakanlığını ilgilendiren yine tabi yasama boyutu olarak Meclisimizi ilgilendiren önemli hususlar var. Bunları hızlı şekilde hayata geçirmenin gayreti içerisinde olacağız. İş ve yatırım ortamı başlığı altında özellikle orta vadeli programda hukuki öngörülebilirliğe önem veriyoruz. Burada hukuk güvenliğine önem veriyoruz.
Sık değişen mevzuatlar nedeniyle geriye dönük uygulama olmaması gerekiyor. Bugüne kadar buna dikkat ettik. Bundan sonra çok daha dikkat ederek yatırımcılarımızın, özellikle önünü görebilmelerinin gayreti içerisinde olacağız. Özellikle yargısal süreçlerin iş dünyamızın önünü tıkamaması noktasındaki gayretimizi sürdüreceğiz. Hem yargı uygulamalarıyla bunu yapacağız hem de yürütme olarak Adalet Bakanlığı olarak bu noktada alınması gereken tedbirleri almaya devam edeceğiz inşallah. Yine iş ve yatırım ortamında en önemli husus tabii ki uyuşmazlıkların bir an önce çözüme kavuşturulması, bu anlamda da özellikle TAHKİM gibi alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinin geliştirilmesi gibi tüm bunlara da daha çok ağırlık vererek, özellikle iş dünyamızın hızlı karar alma, hızlı uygulama noktasındaki taleplerini yerine getirmeye devam edeceğiz.
Önce insan dedik, insanı yaşat ki devlet yaşasın ibaresini programımıza koyduk. Programa koymakla, yazmakla kalmadık, bunu hayata geçirdik. Her alanda hayata geçirdik; eğitimden sağlığa, kültürden sosyal politikalara varıncaya kadar hep insanımızı güçlendirecek, onun refahını arttıracak yatırımlara imza attık. Tabi insanı güçlendirmek, aileyi güçlendirmektir. Aileyi de güçlendirmeye devam edeceğiz inşallah. Tabi ailenin korunması deyince şuanda gündemimizde 2 maddelik bir Anayasa değişikliği var, inşallah Meclis açıldığında gündeme gelecek. Sayın Cumhurbaşkanımız da birkaç kez ifade ettiler. Meclis açıldığında gündeme getirileceğini söylediler, burada da 2 maddelik Anayasa değişikliği, yeni Anayasa hedefimiz bir taraftan devam ediyor. Ama öncelikli olarak bu 2 madde önceki parlamento döneminden bugünlere kaldı ve bunu da inşallah hayata geçireceğiz. O, 2 madden birisi başörtüsüne Anayasal güvence...
Tabi kısmi çözüm demek diğer kısma yasak getirmektir. Böyle bir sakat ve sorunlara yol açacak bir kanun teklifinin gündeme getirilmesinin doğru olmadığını eğer samimiyseniz buyurun Anayasa'da başörtüsüne, Anayasal güvence getiren düzenlemeyi yapalım dediğimizde de maalesef geçen dönem Anayasa Komisyonu'nda buna karşı gelmişlerdi. Burada dini inancı ibaresi gereği yazdığı için çok buna takıldılar. Burada hep laikliğe aykırı yorum yapıldığı için bu ibare kondu. Burada başı açık da korunuyor, başı kapalı da korunuyor. Son zamanlarda öyle durumlarla karşılaşıyoruz ki maalesef toplumda birileri bu düşmanlığı körüklemeye çalışıyor. Bunları gördükçe üzülüyoruz. Ama diğer taraftan bu halkı kin ve düşmanlığa tahrik açısından bir suç olduğu için de yargıda gerekli soruşturmaları yapıyor. Burada özellikle Anayasa değişikliğinde başörtüsüne, anayasal güvenceyi başı açığı da başı kapalıyı da koruyacak güvence altına alacak olan Anayasa değişikliğini, Anayasamızın din ve vicdan hürriyeti başlıklı 24. maddesinde inşallah bu değişikliği meclisimiz hayata geçirecektir.
Ailenin korunması konusunda da çok hassasız. Özellikle ailenin sapkın akımlara karşı bir tehdit altında olduğunu son zamanlarda bütün dünyada bir propagandanın gerçekleştiğini görüyoruz. Ülkemizi bu propagandadan kurtarmamız gerekir. Bu anlamda da ailenin korunması başlıklı 41. maddeye evlilik birliğinin yalnızca kadın ile erkek arasında kurulabileceğine yönelik eşler arasında eşitliğe dayanacağına yönelik bir düzenlemeyi inşallah bu 2 maddelik değişikliği Meclisin gündemine Sayın Grup Başkan Vekilimiz de burada AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak getireceğiz. Muhalefet partilerinden de bu anlamda elbette ki destek bekliyoruz. Yeni oluşan parlamentomuzda. Asıl hedefimiz bizim yeni Anayasa, demokratik, sivil bir Anayasaya milletimizi artık kavuşturmak.
Asıl hedefimiz bizim yeni Anayasa, demokratik, sivil bir Anayasaya milletimizi artık kavuşturmak. Darbe Anayasasıyla yönetiliyoruz. Darbe Anayasasıyla yönetilmek Türkiye Yüzyılı'nın başlangıcında bize yakışmıyor, Türkiye'ye yakışmıyor. Milletimiz bunu hak etmiyor. Milletimiz demokratik, sivil bir Anayasaya kavuşmalı. Bunun da mücadelesini inşallah yeni dönemde vereceğiz.
Anayasamızda bugüne kadar vesayetçi anlayışı ortadan kaldıracak önemli düzenlemeler yaptık. Çok sayıda reform diyebileceğimiz düzenlemeler yaptık. Yargı birliğini sağladık. Hakimler Savcılar Kurulunun yapısını, Anayasa Mahkemesi'nin yapısını, daha demokratik hukuk devleti ilkelerine uygun hale getirdik. Yine askeri yargıyı kaldırdık, yargı birliğini sağlamak açısından. Ve sıkıyönetim diye bir madde vardı, onu kaldırdık. Darbeciler yargılanamaz diye Anayasamızda bir madde vardı, onu kaldırdık. Hak arama hürriyetinin yollarını Anayasamızda bulmak mümkün değildi, koyduk onları. Kamu Denetçiliği Kurumu, bireysel başvuru hakkı ve bilgi edinme kanunu, çocuk hakları, kadın hakları Anayasamızda yoktu ve biz bunları Anayasamıza yerleştirdik ve milletimiz de bunlara onay verdi. Tabii tüm bu demokratik reformlar Anayasamızın özellikle vesayetçi anlayışının tamamen ortadan kaldırılmasını sağlayamadı.
Darbecilerin tayin ettiği bir kurucu meclisin atadığı bilim kurulunun yazdığı bir metin ve bu metinde de beğenmedikleri maddeleri değiştirerek onaya sundular. Tabii milletimiz de ne yaptı? Bir an önce demokratik siyasi hayata geçebilme adına da olsa evet dedi. Darbe Anayasasını aslında milletimiz değiştirilmek üzere milletin temsilcilerine yapılan seçim sonrası 83'te emanet etti. Ama bugüne kadar başarılamadı. Bir yamalı bohçaya döndü. İnşallah yeni dönemde, yeni dönem parlamentosu iktidarıyla, muhalefetiyle yeni Anayasa noktasında uzlaşırlar ve yeni Anayasamız Türkiye Yüzyılına yakışır bir şekilde milletimizin onayına sunulur. Bütün temennimiz bu. Türkiye Yüzyılına da bu yakışır.
Kabinemiz, parlamentomuz gece gündüz çalışacağız, milletimiz için çalışacağız. Milletimizin bu desteğine layık olabilmek için çalışacağız. 21 yıllık bu güvene layık olabilmek öyle kolay bir şey değil. Bu çalışmakla olur, uyumamakla olur, koşmakla olur. Bunu hep beraber teşkilatlarımızla gerçekleştireceğiz inşallah. Türkiye'yi huzurlu bir geleceğe çocuklarımızın, gençlerimizin terörden arınmış, kadına şiddetin olmadığı, kötü olayların olmadığı, uyuşturucunun olmadığı, huzurlu bir geleceğe Türkiye'yi kavuşturmanın gayreti içerisinde olacağız. Ve istikrarlı kalkınma hamlesinden hiçbir şekilde taviz vermeyeceğiz. Enerjide bağımsız doğal gazıyla, petrolüyle ve nükleer santraliyle artık dışarıya muhtaç olmayan, enerjide bağımsızlığını ilan eden bir Türkiye olmaya doğru zaten koşuyoruz. Yine savunma sanayimizde yerlilik oranını yüzde 80'e çıkardık ve bu anlamda da savunma sanayinde de özellikle önemli atılımları yapmaya devam edeceğiz.'' dedi.