Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, ''Üniversitemizin başarısıyla da sürekli gelişmesiyle de gurur duyuyoruz. Katkısı olan başta üniversitemiz yönetimine, akademisyenlerimize ve katkısı olan tüm genç kardeşlerimizi, araştırma görevlilerimize, öğrencilerimize çok teşekkür ediyoruz. Atatürk Üniversitesi inşallah daha yüksek başarıları elde edecektir. Biyoçeşitlilik bilim merkezi burası. Biraz önce de bizim merkezine çeşitli bölümlerini ziyaret etme fırsatı buldum. Ve gerçekten uluslararası anlamda bir bilim merkezi burada oluşturulmuş biyoçeşitlilik, gerek bitki türleri, gerekse hayvan türleriyle ilgili, laboratuvarları ve onları muhafaza edildiği yerleri de gördük. Gerçekten bilim adamlarının gelip görmesi gereken bu alanda araştırma yapan akademisyenlerimizin Erzurum'a mutlaka gelip burada bunları görmeden tecrübelerini oluştururlarsa büyük bir eksiklik olur. O nedenle onlara her zaman Atatürk Üniversitesi biyo çeşitlilik bilim merkezine davet ediyoruz. Dünyanın her yerinden. Gurur duyduk. Bu merkezi oluşturan emeği geçen herkese çok çok teşekkür ediyoruz. İnşallah daha da geliştirerek burada dünyanın her yerinden bilim adamlarının gelip araştırma yapmalarını sağlamasını da gerçekleştirmek gerekiyor.
Erzurum'a gelmiştim. Ve öğrencilerimizle bir söyleşi yapmıştık. Genç hukukçularımızla ve onların hukuka olan ilgileri, adaletle ilgili düşünceleri gerçekten çok etkilenmiştik. Burada belki tam istediğimiz anlamda akademik kadro inşallah o da gelişmeye devam edecek. Daha da güçlenerek devam edecek. O kısıtlı kadroya rağmen öğrencilerin gayretini görmekten de mutlu ve sınavlarda da hakim sakin sınavlarında da Erzurum Atatürk Üniversitesi'nin hep ön sıralarda olduğunu görüyoruz. Yazışına da mülakatlarda da çok başarılılar. Burada demek ki çok çalışıyorlar genç kardeşlerimiz ve hukuk sistemimize de, yargı sistemimize de buradan Erzurum, hukuktan mezun olan kardeşlerimiz büyük katkı sağlayacaklar. Onlara güveniyoruz. Onlara da her zaman destek olmanın gayreti içerisinde olacağız inşallah.
Ülkemizin zaman kaybetmemesi, demokratik güçlendirmek, yüksek standartlı bir demokrasi için yaptığımız mücadeleyi daha da ileriye taşımak için Türkiye'nin yeni, demokratik, sivil, katılımcı, temel hak ve özgürlükleri öne alan, devletin görevlerini belirleyen, herkesin kendini içinde bulunduğu, her görüşün, işte bu bizim anayasamız dediği bir anayasayı biz yapmak durumundayız. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde milletvekillerimiz, siyasi partilerimiz bu konuda uzlaşırlarsa tarihi bir görevi yerine getirmiş olurlar. Ve milletimize olan borcumuzu yerine getirmiş olduk Sadece darbecilerin yapmış olması bile yargılanmış olması bile bu anayasa için değişmesi için yeter de gerekli bir sebeptir. İnşallah Türkiye güzel diyoruz. Bu yüzyılda Türkiye'yi dünyaya damga vuran bir ülke haline getirelim diyoruz hakkını daha güçlü savunabilen dünyada insan haklarını, adaleti, hakkaniyeti daha güçlü savunabilen bir ülke yapalım istiyorsak o zaman hem yüksek standartlı bir demokrasi, hem daha çok kalkınma, istikrarlı kalkınma bu noktada hep beraber birlik beraberlik içerisinde olmalıyız diyorum. Tabii ki eğitim çok önemli. Bütçede en fazla fark eğitime ayrılıyor. Üniversitelerimize ayrılıyor, orta öğretmen, okul öncesine, ilkokullara, ilköğretime ayrılıyor Ve gençlerimi daha iyi bilsin, çocuklarımız geleceğe daha güvenli yol alsın diye bunlar yapılıyor. O nedenle üniversitelerimizin sayısı da arttırıldı. Gençlerimiz her ilde ilçe görevini görme imkanı bulsun diye bunlar yapıldı. Seksen bir vilayet anında üniversiteler kuruldu. Bu üniversitelerdeki eğitimin kalitesi çok önemli.
Yeni kurulan üniversitelerde de özellikle hızlı bir şekilde eğitim kadrolarında güçlendirerek inşallah gençlerimizin daha iyi yetişmesi noktasında ülkeye çok faydalı olacaklar. Hukuk fakülteleri bakacak olursak bizim özellikle bizi doğrudan ilgilendiren, adaletin tecellisine, yargı hizmetlerine, insan unsurunu yetiştiren hukuk fakültelerimizin eğitim kalitesini çok önemsiyoruz. Başkanımıza, ilçe yönetim kurulu yöneticilerimizle de görüşüyorum hukuk fakültelerine girecek öğrencilerin daha başarılı olması ve onların yüz doksan binden yüz yirmi beş bine kadar yükseltildi kontenjan. Çünkü daha da elli bine göre, altmış bine giren başarılı öğrencilerin iyi bir eğitim aldıktan sonra mezun olmaları ve mezun olduktan sonra da artık ayın 29'unda ilk sınavı yapacağız. Hukuk mesleklerine giriş sınavını uygulamaya başlatıyoruz. Artık bundan sonra hukuk fakültesinden mezun olan kardeşlerimiz avukat olmak istiyorlarsa avukatlık stajına başlayabilmek için hukuk mesleklerine giriş planı kazanması gerekecek. Yine hakim savcı yardımcısı olmak istiyorsa giriş planını kazanması gerekecek. Böyle bir ön elemeden geçiliyoruz. Hakim, safi yardımcılarımız da artık iki yıl süren hakim, savcı adaylık işlemini bıraktık. Bu aydan itibaren 3 yıl süren bir hakim savcı yardımcılığı sistemine geçtik. İlk eğitimini Sayın Cumhurbaşkanımız açtı. 3 yıl sürecek. 1 yıl adalet akademisinde güçlü bir eğitim alacaklar teorik ve uygulamalı. 2 yılda tecrübeli hakim ve savcılarımızın yanında usta çırak ilişkisi içerisinde hem uygulamaya yardımcı olacaklar. Yargının işleyişiyle ilgili konularda onlara destek olacaklar. Yargısal kararlara imza atmayacaklar ama oradaki karar yazımından tutun da diğer konularda sakinlerimize, savcılarımıza yardımcı olacaklar. İşi öğrenecekler ve onlardan aldıkları puanla akademide aldıkları puanla yetmiş puanı geçerken kabul edilebilecek. Geçmezse memuriyete atanmış olacaklar. Dolayısıyla bu ön elemeleri yaptığımızda yargıdaki kürsüdeki genç kardeşlerimizin kalitesi de artmış olacak. Sayılarını arttırıyoruz. Özellikle tıkanıklık olan hücum yargılamalara neden olan mahkemeler ve daireler bunları biliyoruz. Hangi nasıl bir yangın var. Bunu görüyoruz. Ve oralara eşler atıyorlar. Oralarda da aile içerisinde hakim savcı sayışını artırarak oradaki tıkanıklığın önlenmesi için gayret gösteriyoruz. Ve üç yıllık sürenin sonunda Güçlü bir şekilde kürsüye çıkacak olan kardeşlerimiz çok daha isabetli kararlara inşallah imza atacaklar.
Üniversitelerimizdeki bu fakültelerimizdeki eğitim kalitesi daha da arttıkça, meslekle birlikte meslek eğitimler daha da güçlenmekte ve teşvik sistemimizi de şu anda güçlendiriyoruz ve vatandaşlarımızın adalet hizmetlerinden, yargı hizmetlerinden memnuniyeti en üst noktaya çıkarmanın gayreti içerisinde çalışmalarımızı çeviriyoruz. Erzurum'a da adalet alanında adliye binamız iki bin yedide yapılmıştı. Şimdi yeni bir binaya ihtiyaç var. Onunla ilgili çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bölge adliye mahkememizin ek bina inşaatı devam ediyor. Ve Buraya özellikle bir personel eğitim merkezi ve hakim evi. Palandöken eteğinin yanında bir yer kapsül yaptı. Büyükşehir başkanımız ve sayın valimiz takip ettiler. Buraya Erzurum memleketimize bu yakışır. İnşallah onun da takipçisi olacağız. Buradaki hakim ve çağrılarımızın örgütlük devletlerine, gerek konutlarla ilgili onlarla ilgili çalışmalarımız var'' dedi.
Bilim Erzurum'da düzenlenen "Kadın ve Gençlik Buluşması"na katılan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Gençlerimizin önünü açan, kadınlarımızın haklarını daha da kuvvetlendiren, çocuklarımızı korumaya yönelik önemli düzenlemeleri hayata geçirmenin gayreti içinde olduk. Özellikle fiziki kalkınmayı, Türkiye'nin ekonomik kalkınmasını demokratik kalkınmadan ayrı tutmadık. O nedenle partimizin birinci adı adalet, ikinci adı kalkınma. Partimizi lider kurdu, millet iktidara getirdi. Her zorlukta millet bize destek oldu. Önümüzü kesmeye çalıştıklarında, önümüze kurulan engelleri milletimizin destekleriyle aşmaya çalıştık. O nedenle biz milletimize şükran borçluyuz. O nedenle milletimiz için gecemizi gündüzümüze katmaya devam edeceğiz.
Diğer yandan istikrarlı kalkınma hamleleriyle ülkemizi geliştirmeye gayret ediyoruz. Ülkemizin yüksek standartlı demokrasiden vazgeçmeden, temel hak ve özgürlükleri daha da genişleterek vesayetçi anlayışı ortadan kaldıracak yeni bir anayasa ile yolumuza devam etmek istiyoruz. Güçlü olmak zorundayız. Dünyada hakkaniyeti, adaleti, mazlumun hakkını daha güçlü savunabilmemiz için her alanda güçlü olmalıyız. Daha çok hukukun üstünlüğü ve özellikle savunma sanayisinde katettiğimiz mesafeyi, daha da fazla katederek inşallah sesimizin dünyada daha gür çıkmasının sağlamanın gayreti içinde olmamız gerekiyor." dedi