Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, ''Adalet Bakanlığı olarak yakında personel alım ilanına çıkacağız. İnşallah Personel Genel Müdürlüğü bünyesinde 9 bin 229, Ceza Tevkifevleri Genel Müdürlüğü bünyesinde 8 bin 376 İcra Dairesi Başkanlığı bünyemizde 700 olmak üzere toplam 18 bin 305 personel alımı için ilana çıkıyoruz. Yakında bunların mesleklerine göre dağılımı ve müracaat tarihleri, müracaat şartları Bakanlığımız tarafından ilan edilecektir. Şimdiden sınava gireceklere başarılar diliyorum. Her biri için hayırlı olmasını Cenabı Allah'tan temenni ediyorum.'' dedi.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, ''Daha önce de biz Van'da, Bingöl'de, Tunceli’de, Malatya'da, Elazığ'da İzmir'de, Düzce'de yaşanan felaketler sonrası deprem konutlarını milletimize taahhüt ettiğimiz sürede yaptık ve vaktinden önce de bir kısmını teslim ettik. Kalanı da vaktinde teslim ettik. 17 Ağustos depreminden sonra yapılması depreminden sonra yapılması gereken o dönemdeki konutları da biz geldikten sonra yaptık. Yani milletimize ne söz verdiysek sözümüzü taahhüt ettiğimiz tarihte hep yerine getirdik. Bunları şunun için söylüyorum. Bizim referansımız geçmişte yaptıklarımızdır. Biz yaptık, yine yapacağız ve sizleri daha iyi yerlerde inşallah barındırma imkanını kısa sürede sizin hizmetinize sunacağız. Bundan kimsenin tereddüdü endişesi olmasın. Seçimleri de o nedenle öne aldık. Türkiye seçim oldu olacak, şu oldu, bu olacak tartışmalarıyla zaman kaybetmesin. Hemen önümüze bakalım. İşimize koyulalım. Yarınımıza bakalım. Geleceğimize bakalım, geleceğimizi inşa etmek için ne yapacak onun peşinden koşalım. Gecemizi gündüzümüze birbirine katarak gayretle yolumuza devam edelim diye öne aldık. Derdimiz yaraları hızlıca sarmak. Derdimiz insanları yeni konutlara hızlıca kavuşturmak. Derdimiz en iyi şartları insanlarımıza en kısa sürede sunmaktır. Şimdi temelleri atıyoruz hızlıca. Onu da eleştiriyorlar. Hızlı çalışıyorsunuz, eleştiriyorlar, doğru çalışıyorsunuz eleştiriyorlar, hemen işi yapıyorsunuz onu da eleştiriyorlar, bekleseniz onu da eleştiriyorlar. Hali hazırda ne yaparsak ona bir kulp takma gayretini her yerde görüyoruz. Bunu bir kez de sizin dikkatlerinize buradan sunmak isteriz. Bizim derdimiz en iyi, en hızlı, en güvenli şekilde yapmaktır ve bunun gayreti içerisinde olmaktır. Bu çalışmaları Allah'ın izniyle biz süratli bir şekilde yerine getireceğimizi buradan bir kez daha ifade etmek isterim.
Adalet Bakanlığı olarak biz bu dönemde adli hizmetlerin aksamaması için de büyük bir çalışmayı personelimizle, hakim ve savcımızla beraber ortaya koyduk. Adli hizmetlerde bir aksamaya meydan vermedik. 881 hakim ve savcımızı, 1687 adliye personelimizi, 1606 infaz koruma memurumuzu, 526 adli tıp hekim ve laboratuvar teknisyenimiz olmak üzere 4 bin 700 yani yaklaşık 5 bin görevlendirme yaptık. İnsanlarımız gönüllü deprem bölgesinde görev alma talebinde bulundular ve biz de onların bu taleplerini karşıladık, bölgede görevlendirdik. Bu vesileyle depremi yaşadıkları halde bölgede görev yapan hakim savcılarımıza, adliye personelimize, ceza infaz kurumu çalışanlarımıza ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Sağ olsunlar onlar hizmetlerin aksamadan yürümesine büyük katkı sağladılar.
Öte yandan deprem soruşturmalarının sağlıklı bir şekilde yürümesi, bu felakette yıkılan binaların yapımında, denetiminde, işçiliğinde, diğer hususlarda ihmal ve kusuru bulunanların dosdoğruca tespit edilmesi ve hak ettikleri yaptırımların uygulanması maksadıyla da adli soruşturmalar başlatılmış, deliller toplanmış ve hiçbir delilin karartılmasına izin verilmemiştir. Hiçbir enkaz, delil toplanmadan kaldırılmamıştır. Soruşturmaların etkin ve netice alıcı şekilde yürütülmesi için deprem suçları soruşturma bürolarını kurduk ve buralardan soruşturmaların etkin bir şekilde yürüdüğünü ifade etmek isterim. Adliyelerle ilgili tedbirler de aldık. 6 Şubat'tan sonra belli bir süre sürelerin durdurulması yönünde Cumhurbaşkanlığı Kararnamesini çıkardık. Ancak 6 Mart'tan itibaren bazı adliyelerimiz deprem öncesi döneme dönecekler. Süre uzatımı yapmayacağız. Bunlar Diyarbakır, Adana, Kilis, Osmaniye, Gaziantep, Nurdağı ve İslahiye hariç, merkez ve ilçeleri olmak üzere buralarda uzatmaya gitmeyeceğiz. Diğer illerde de ilçe bazlı değerlendirme yapacağız. Hatay'ın örneğin merkezini uzatacağız. Ancak ilçelerinin bir kısmını uzatıp, bir kısmı devam edecek. Aynı şekilde Malatya Merkez, Kahramanmaraş Merkez, Adıyaman Merkezde süreleri uzatacağız ilçeleri özel değerlendireceğiz. Bazı ilçelerde süreler uzamayacaktır. O nedenle 6 Mart'taki hazırlıklarını hakim ve savcılarımızın, çalışanlarımızın ona göre yapmasında fayda olduğunu buradan ifade etmek isterim. Avukatlarımızın da hesabını buna göre yapmasında fayda vardır.
Ramazan ayı birliğin, dirliğin ayıdır dedik ve bu ay da çok güzel hasletleri insanlarımız yaşatıyor. Çok güzel geleneklere hayat veriyor ve her yıl bunları tekrarlayarak gelecek nesillere aktarıyor. Dileğimiz, umudumuz odur ki, Ramazan'da kazandığımız bu güzelliklerin diğer on bir ayda da yaygınlaşarak devam etmesidir. Tabii bu sene Ramazan-ı Şerif'e biraz buruk girdik. Zira 6 Şubat yaşanan asrın felaketi belki de asırların felaketi denebilecek büyüklükteki deprem felaketi nedeniyle çok canlarımızı kaybettik. Yuvalarımız yıkıldı. Enkaz altında sevdiklerimiz, saydıklarımız, değer verdiğimiz nice yakınımız kaldı. Onların bir kısmını yaralı olarak kurtarma imkanımız oldu. Bir kısmını maalesef kurtarma imkanı olamadı. Bir kısmı kurtulduktan sonra hastanelerde Hakk'ın rahmetine kavuştu. Tabii bu vesileyle Adalet Bakanlığı bünyesinde çalışan hakim, savcı, hakim-savcı adayı, zabıt katibi, infaz koruma memuru ve diğer unvanlarda çalışan arkadaşlarımızdan da Hakk’ın rahmetine kavuşanlar oldu. Bu vesileyle deprem felaketinde hayatını kaybeden her bir insanımıza ayrı ayrı Cenabı Allah'tan rahmet diliyorum. Yakınlarına başsağlığı ve sabırlar diliyorum. Rabbim bir daha böylesi felaketleri milletimize, ülkemize, dünyanın hiçbir yerine göstermesin ve yaşatmasın diye duada, temennide bulunuyorum.
Ölenleri geri getirme imkanımız yok. Böyle bir güç ne bizde var ne de dünyada hiçbir kimsede yok. O sadece Rabbim’in kudretinde olan bir şeydir. Ama kalanlarımızın yaralarını sarmak, enkazları kaldırmak, yıkılan yuvaları yeniden ihya etmek, insanlarımızı deprem öncesinde olduğu gibi şu anda hali hayatta olan, yakınlarıyla bir araya getirip buluşturmak, onları daha güvenli, depremlere karşı daha dirençli, daha iyi yaşam alanlarında, daha iyi konutlarda yaşatmak elbette mümkündür. Cumhurbaşkanımızın açıklamalarını siz de duydunuz. Bizim hükümet olarak taahhüdümüz inşallah önümüzdeki 1 yıl içerisinde yani şu anda temelini attığımız 17 bin konut var. Haziran sonuna kadar da yıkılmış bütün konutların temelini atacağız. Bunun anlamı şu. 2024’ün haziranı, bir aksama olmadığı takdirde bu vakte kadar evi yıkılan her bir insanımıza müstakil konutlarını teslim etmiş olacağız. Bu yeni yaşam alanları ve burada yapılacak konutlar, yeni şehirler, yeni kent kültürünü de beraberinde getirecektir. Sadece biz konutları ihya etmeyeceğiz, inşa etmeyeceğiz, aynı zamanda çevreyi, aynı zamanda o yöredeki kültürü, o yöredeki sanatı ve değerlerimizi, tarihimizi de yansıtacak bir mimariyle onları da geleceğe taşımış olacağız.
Ramazan-ı Şerifinizi ayrı ayrı tebrik ediyorum. Ramazan Bayramınızı, Kadir Gecenizi de şimdiden kutluyorum. Rabbim bir daha böylesi felaketleri milletimize, ülkemize ve dünyanın hiçbir yerine göstermesin diye dua ediyor, geçmişlerimizi rahmetle anıyorum.'' dedi.