Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, ''Yargının, milletin yargısı olmasından rahatsız olanlar var. Onlar rahatsız olmaya devam etsin ama biz yolumuza devam edeceğiz. 15 Temmuz darbe gecesinde darbe kalkışmasında o gece hemen ilk saatlerde, ilk dakikalarda darbecilere karşı soruşturma başlatan ve onları milletin karşısında hesap verdiler işte bu yardı. Bu milletin yargısı ama geçmişte yargı böyle miydi? Onların istediği yargı düzeninde yargı nasıldı? Darbeciler karşısında selam duran bir yargı vardı. Darbecilere anayasa hazırlayan hukukçular vardı. 27 Mayıs'ta, 12 Eylül'de darbe mağdurlarını yargılayan, bu ülkenin seçilmiş başbakanlarını asan bir yargı vardı. Milletin temsilcilerini hapislere tıkan bir yargı vardı. Ama şimdi artık darbe mağdurlarının hakkını koruyan ve darbecileri yargılayan bir yargı var. İşte hazmedilemeyen budur. O nedenle biz hep milletin yargısına güç vermeye, gerek fiziki imkanlar, gerek hakim, savcı sayımız, gerek mevzuatın yenilenmesi ve teknolojik imkanları da yargımızın hizmetine sunarak vatandaşlarımızın daha hızlı, daha adil, daha güvenilir bir yargı hizmetinden yararlanabilmesinin yolunu açmak için mücadelemize devam edeceğiz inşallah.
Türkiye genelinde 2002 yılına kadar sadece 78 adalet binası vardı. Adalet binaları hep kiralık binalardaydı, merdiven altlarında duruşmalar yapılırdı. Daktilo sesleri, karbon ve fotokopi kağıtlarını bile hakimlerimiz, savcılarımız, yazı işlerimiz maalesef avukatlardan ister durumdaydı. Böyle bir fiziki imkan söz konusu. Bugün 366 müstakil adliye binamız var. Hepsi teknolojinin son imkanlarıyla donatılmış ve her türlü ihtiyacı devletimiz tarafından giderilen modern binalarda hizmet vermeye devam ediyoruz.
23-24 Aralık'ta da yeni bir sınav yapıyoruz. Bin hakim, savcı yardımcısı alıyoruz. Artık bundan sonraki sistemimiz hakim, savcı adayı değil mesleğe başlamadan önce üç yıl hakim ve yardımcısı olarak görev yapacaklar. Öncelikle 2024 yılından itibaren hukuk fakültesini bitiren bir kardeşimiz, hukuk mesleklerine giriş sınavına girecek. Bu sınavı kazandığı takdirde avukat olmak istiyorsa avukatlık stajına başlayabilecek yani avukatlık stajına başlayabilmek için bir sınavı geçmiş olacak. Bu da savunmanın kalitesi açısından, avukatlarımızın özellikle yargı hizmetlerinde daha güçlü ve etkin olabilmesi açısından önemli.
Hukuk fakültesi mezunu bir kardeşimiz, öncelikle ÖSYM'nin yaptığı ön elemeden geçece. Sonrasında da avukatlık stajı. İsterse hakim, savcı yardımcılığı sınavına girecek. Hakim, savcı yardımcılığını çok önemsiyoruz. Bugüne kadar hakimlik mesleğine kabul edilen hakim savcı adaylarımız, iki yıl süren bir stajla hakimlik, savcılık mesleğine başlayıp kürsüye çıkıyordu. Artık hakim, savcı adayı yok, hakim, savcı yardımcısı var. Hakim, savcı yardımcılarımız da bir yıl adalet akademisinde güçlü bir eğitim alacaklar. Oradaki sınavları da başarıyla verecekler. Çok sayıda sınav var orada da. Sonrasında iki yıl boyunca da tecrübeli hakim ve savcılarımızın yanında onların yardımcısı olarak görev yapacaklar ve üç yıl donanımlı ve güçlü bir şekilde kürsüye çıkmış olacaklar.
Şu anda Avrupa'nın en çağdaş, en yeni mevzuatı bizde. Hakim, savcı sayımız da Avrupa ortalamasına yaklaştı. Belki birkaç bin daha aldığımızda o ortalamayı da yakalamış olacağız. Teknolojinin imkanlarını da sunuyoruz.
Yüzde 70 oranında bir anlaşma olduğunu görüyoruz. İhtiyari arabuluculukta yüzde 99 başarı, zorunlu arabuluculuk dediğimiz, dava açmadan önce arabulucuya gitme zorunluluğu olan davalarda da yüzde 49. Yani 3 milyon dosyanın yargıya intikal etmeden çözümlenmesi demek, en az 6 milyon insanın adliyeye düşmemesi demek. Dolayısıyla bundan sonra da 1 Eylül'den itibaren kira uyuşmazlıklarında, kat mülkiyeti uyuşmazlıklarında da arabuluculuk müessesesini başlattık. Orada da başarı devam ediyor. Kira uyuşmazlıklarında bugüne kadar çözümlenen, arabulucuya intikal eden uyuşmazlıkların 10 bin 46'sı anlaşmayla sonuçlandı. Bu, ne demek? 20 bin ev sahibinin ve kiracının adliye kapısına düşmemesi demek. 7 bininin davaya intikal ettiğini görüyoruz yani burada da kira hukukunda da anlaşma oranının anlaşmamadan yüksek olduğunu görüyoruz. Bu da sevindirici bir gelişme.'' dedi.