Raporun Sunuş kısmında YÖK Başkanı Erol Özar'ın ''Bilginin üretiminde ve yayılmasında merkezi konuma sahip olan üniversiteler bir taraftan bireylere akademik yeterlilik ve yaşamlarını şekillendirecek beceriler kazandırırken diğer taraftan da toplumun ihtiyaç duyduğu her türlü iktisadi, sosyal, kültürel ve teknolojik ilerlemeyi destekler. Bu yönleriyle üniversiteler, bireysel ve toplumsal gelişmede hayati öneme sahip kurumlardır.
Dünyada yaşanan son derece hızlı ve köklü teknolojik gelişmeler yükseköğretimin yapısının yeniden tanımlanmasını ve organizasyonunu zorunlu hale getirmiştir. Öncelikle, dijitalleşmeyle birlikte öğretim süreçleri daha etkileşimli hale gelmiş, geleneksel eğitim programlarının ve öğretim tekniklerinin yeniden ele alınması gerekliliği ortaya çıkmıştır. Öğrencilerin öğrenme materyallerine daha kolay erişebilmesi, dijital platformların sayıca artması ve çeşitlenmesi bilgiye ulaşmada ve öğrenci ve öğretici ilişkilerinde yeni dinamikler ortaya çıkarmıştır. Özellikle yapay zekâ alanındaki gelişmeler yükseköğretimde çok derin bir etki oluşturmuştur.
Yükseköğretim Kurulu olarak yapay zekânın getirdiği fırsatları ve tehditleri ilk andan itibaren çok boyutlu olarak ele almaktayız. Yükseköğretim Kurulu bünyesinde oluşturulan çalışma grubunun katkıları, akademisyen ve özel sektör temsilcileriyle yapılan çalıştaylar sonucunda en önemli çıktı olarak, yapay zekâ alanında ülkemizin ihtiyaç duyduğu insan kaynağını karşılamak adına yeni ön lisans ve lisans programlarının açılmasına karar verildi. Neticede, 2024-2025 eğitim öğretim yılında 73 ön lisans ve lisans programı açıldı ve bu programlara öğrenci alındı. Bu programlar belirlenirken istihdam odaklı bir anlayışla geleceğin meslekleri dikkate alınarak bir planlama yapılmıştır. Öğrenciler tarafından yoğun ilgiyle karşılanan bu programlar, ülkemize yapay zekâ alanındaki küresel rekabette güç katacaktır. Yükseköğretim Kurulu tarafından gerçekleştirilen bir diğer önemli çalışma da “Yükseköğrenimde Üretken Yapay Zekânın Kullanımına Dair Etik Rehber”in hazırlanması olmuştur. Bu rehber, eğitim ve araştırma süreçlerinde yapay zekânın kullanım esaslarına dair genel bir çerçevenin belirlenmesi açısından çok önemli bir adım olmuştur.
Yükseköğretim değişimin, dönüşümün, yeniliğin ve rekabetin yoğun olduğu son derece dinamik bir alandır. Bu dinamik alanın unsurları olan eğitimde, araştırmada ve her türlü hizmette mükemmeliyetin sağlanması Yükseköğretim Kurulu olarak başta gelen hedeflerimiz arasındadır. Bu anlayışla, üniversitelerimizin kalite süreçlerine büyük önem veriyoruz ve açık, ölçülebilir ve kanıta dayalı kriterlerle gelişimlerini yakından takip ediyoruz.
Yükseköğretim sistemimizin mevcut durumunu ve kapasitesini değerlendirirken bir yandan da gelecekte karşımıza çıkacak her türlü sınamaya hazır olmak için çalışıyoruz. Hızla gelişen teknoloji, iklim ve çevre sorunları, küresel çatışmalar, toplumsal ihtiyaçlarda yaşanan değişim, istihdam ve ekonomik krizler gibi çok sayıda mesele yükseköğretimin önümüzdeki dönemde çözüm arayacağı konular olarak öne çıkmaktadır.
Yükseköğretim Kurulu olarak yükseköğretim sistemimizin gelecekte küresel ve bölgesel rekabet gücünü artırılabilmesi ve sürdürebilmesi için “erişilebilirlik ve kapsayıcılık”, “kalite, üretkenlik ve mükemmellik”, “araştırma ve yenilikçilik”, “uluslararasılaşma” ve “istihdama duyarlılık ve hayat boyu öğrenme” gibi stratejik amaçlar belirledik. Bu amaçlar hem 12. Kalkınma Planında hem de Yükseköğretim Kurulu 2024-2028 Strateji Belgesinde yer almış ve üzerlerinde detaylı çalışmalar yürütülmüştür.
Belirlenen amaçların hayata geçirilmesi için yükseköğretimin bütün paydaşlarının katılımı ve iş birliğini çok kıymetli görüyoruz. Bu anlayışla, Yükseköğretim Kurulunun çalışmalarını, stratejik amaç ve hedeflerini üniversitelerimizle paylaşmak ve üniversitelerimizin görüş ve önerilerini almak üzere üniversite rektörlerinin ve temsilcilerinin katılımıyla “Yükseköğretim Kurulu 2030 Vizyonu” başlığıyla beş ayrı bölgesel toplantı düzenleme kararı aldık. 17 Eylül 2024’te Araştırma Üniversitelerinin ve aday üniversitelerin katılımıyla ilk toplantı gerçekleştirildi; bu yıl içerisinde bütün üniversitelerimizle bir araya gelinmesi planlanmaktadır.
Yükseköğretim Kurulu olarak geçen yıla ait “Üniversite İzleme ve Değerlendirme Genel Raporu”nda güçlü bir şekilde vurgu yaptığımız ve önümüzdeki dönem için stratejik hedefler arasında yer alan uluslararasılaşma konusunda önemli gelişmeler yaşanmaya devam etmektedir. Gerçekleştirilen çok sayıdaki çalışma ve projeden iki başlık öne çıkmaktadır: Türkiye-Azerbaycan Üniversitesinin kurulması ve “Yükseköğretimde Uluslararasılaşma Strateji Belgesi” hazırlık çalışmalarının başlatılması.
Yeni bir model olarak kurulan Türkiye-Azerbaycan Üniversitesinde Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenecek Türk üniversitelerinin ön lisans, lisans ve lisansüstü programları açılacaktır. Türkiye-Azerbaycan Üniversitesi 2024-2025 eğitim öğretim yılında bilgisayar mühendisliği, endüstri mühendisliği ve gıda mühendisliği programlarında 87 öğrenciyle faaliyetine başlamış bulunuyor. Türk yükseköğretim sisteminin uluslararasılaşma vizyonunu bütüncül bir anlayışla ve ilgili tüm kamu kurumlarının katılımı ve desteğiyle gerçekleştirmek adına bir “Yükseköğretimde Uluslararasılaşma Strateji Belgesi”nin hazırlık çalışmaları başlamış bulunmaktadır. Yayınladığımız raporda bazı göstergelerdeki değişimi de örnek olarak paylaşmak isterim. Bir önceki yıla göre doktora mezunu sayısının artması, mezunların yurt içi ilk iş bulma sürelerinin kısalması, YKS kılavuzunda en az bir akredite lisans programı bulunan üniversite sayısı ve akredite olan program sayısının artması, olumlu sonuçlanan patent sayısının artması, TÜBİTAK tarafından verilen ulusal ve uluslararası araştırma bursu sayısı ile desteklenen ulusal ve uluslararası proje sayısının artması, THE ve QS sıralama sisteminde ilk 1000 içinde daha fazla üniversitemizin yer alması, sevindirici gelişmelerdendir. Bununla birlikte öğrencilerin yaptığı sosyal sorumluluk projelerinin sayısı ve öğrencilerin endüstri/sektör ile beraber yürüttüğü bilimsel araştırma projelerinin sayısının azalması örneklerinde olduğu gibi üzerinde çalışılması gereken göstergeler de söz konusudur.
Üniversitelerimizin her türlü faaliyetinin şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkelerine uygun yürütülmesi gerektiği bilinciyle 2019 yılından bu yana yayınlanan “Üniversite İzleme ve Değerlendirme Genel Raporu”nun 2024 yılı için hazırlanan güncel halini kamuoyuyla paylaşmaktan memnuniyet duyuyoruz. Önceki yıllara ait raporlar gibi bu raporun da yükseköğretim sistemimiz üzerine yapılacak her türlü araştırma ve değerlendirmede önemli bir referans kaynağı olacağına inanıyoruz. Tüm okuyuculara faydalı olması dileklerimle'' ifadelerine yer verildi.
Rapora https://www.yok.gov.tr/Documents/2024/universite-izleme-ve-degerlendirme-genel-raporu-2024.pdf linkinden ulaşabilirsiniz