Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, "Maalesef bugün eğitimle ilgili konuştuğumuz çok sayıda problem, işte bu 50 yıllık gecikmenin veyahut da 28 Şubat sürecinde eğitime, din öğretimine ve mesleki öğretime yapılan müdahalenin sonuçlarıdır. Maalesef bizler bir taraftan eğitimde kitleselleşmeyle ilgili süreçleri takip ederken bizim dâhilimiz olmayan, eğitim politikalarına dışarıdan yapılan, vatandaşın eğitime erişimini engelleyen müdahalelerin iş gücü piyasasında açtığı hasarları da tamir etmekle uğraştık. Allah'a şükür 20 yılın sonunda hem din öğretiminde hem de mesleki eğitimde gerçekten sorunları değil başarıları, Türkiye'nin geleceği için atılacak adımları konuşabilir duruma geldik.
3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanunu'nda yapılan değişiklikle artık her ay mesleki eğitim merkezlerine devam eden öğrencilerimizin aldığı asgari ücretin yüzde 30'u kadar ücret, maaş, işveren tarafından değil devlet tarafından karşılanacaktır. Böylece mesleki eğitim merkezlerimiz, işveren açısından çok cazip ve mazeret üretemez bir noktaya çıkmıştır. Mesleki eğitim merkezleri, mezuniyetten sonra istihdam oranının en yüksek olduğu mesleki eğitim türüdür. Yaklaşık yüzde 88 olan istihdam oranıyla Almanya'daki dual mesleki eğitimden bile çok başarılı bir şekilde Türkiye'de yıllardır uygulanmaktadır. Bu değişiklikle mesleki eğitim merkezleri sadece işveren için değil, aynı zamanda öğrenciler için de cazip seçenek olarak ortada durmaktadır.'' dedi.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, ''Şüphesiz bu merkezlerde yetişen nitelikli teknik kadrolar, 2053 ve 2071 hedeflerimize ulaşma yolunda en önemli kozumuz olacak. Tabii buradaki en hassas nokta, mesleki ve teknik lise veya meslek yüksekokulu mezunlarının üreticilerin değişen ihtiyaçlarına uyumu konusu. Bu hususun ancak sanayi ve eğitim camiasının ortak çalışmasıyla aşılabileceğine inanıyoruz. Mesleki eğitim merkezlerinin, organize sanayi bölgelerinde kurulması sayesinde, bir taraftan sanayicinin isteklerinin ne olduğu diğer taraftan da eğitim müfredatının nasıl güncellenmesi gerektiği hususu çözüme kavuşmuş olacak. Bugün açılışını yaptığımız bu merkezler sayesinde iş gücü piyasasındaki vatandaşlarımız başta gençlerimiz olmak üzere arayan değil, aranan eleman konumuna gelecek.
Derdimiz, günü kurtarmak değil, geleceğe yatırım yapmak. Bunun için de tüm kurumlarımızla birlikte canla başla çalışmayı sürdüreceğiz. Yurdumuzun en ücra köşesindeki tek bir kabiliyeti bile ülkemizin iş gücüne katabilmek için çabalayacağız. Ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olma hedefine ulaştırmakta kararlıyız.'' dedi.