Milli Eğitim Bakanlığı, birçok öğrencinin sıkıntı yaşadığı matematik dersini sevdirmek için seferberlik başlattı. Gezici müzeden çizgi filmlere, çocuk oyunlarından dans ve dramaya kadar birçok enstrümandan yararlanılarak matematik derslerinin eğlenceli ve keyifli bir hale getirilmesi amaçlanıyor.
Öğrencilerin büyük çoğunluğunun ‘zor ders’ önyargısıyla yaklaştığı ve bu önyargı yüzünden de bir türlü barışamadığı matematik, günlük yaşam becerilerine uyarlanacak. Okulöncesinden üniversiteye kadar tüm kademelerde matematik öğrenmeyi kolaylaştırıp, küçük yaştan itibaren sevdirecek bu seferberlikte hedef öğrencilerin eğlenerek, oynayarak öğrenmeleri.
Öğretmenlerin de matematik alanındaki mesleki gelişimlerini destekleyeceklerini söyleyen Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, “Yeni yaklaşımla öğrencilerimizin matematiği severek öğrenmelerini ve yaşama uyarlamalarını hedefliyoruz” diyor.
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, “Matematikteki öğrenme yaklaşımını değiştireceğiz. Çocuklarımızın matematiksel düşünme becerisini kazanacağı, öğrenmeyi kolaylaştıran ve sevdiren eğitim materyalleri, etkinlikler ve atölyeler geliştireceğiz. Matematik seferberliği için öğrenci, öğretmen, veli, yönetici, üniversiteler ve diğer tüm paydaşlarla birlikte hareket ediyoruz. TÜBİTAK ile işbirliğimizi güçlendirdik. Kuracağımız ‘MEB Matematik Eğitim Platformu’ ile tüm paydaşları ‘Matematik için el ele’ tutuşturacağız. Akademi ve sahayı bir araya getirerek, öğretmenlerimizin yaptıkları çalışmaları paylaşma fırsatı bulacağı, öğrenci ve velilerimizin zengin matematik kaynağına ulaşacağı aktif ve dinamik bir ortam oluşturacağız.
'Her an her yerde matematik’ diyerek, öğretmenlerimizin belirledikleri ihtiyaçlar doğrultusunda matematiğin her alandaki yansımasının öğrencilerimizle uygulamalı olarak buluşması yönünde somut adımlar atacağız. Yeni yaklaşımla öğrencilerimizin matematiği severek öğrenmelerini ve yaşama uyarlamalarını hedefliyoruz. Öğrencileri soyut bilgi yığınından kurtarıp o bilgileri hayatta pratik şeylere dönüştürerek kalıcı öğrenmelerini sağlamak istiyoruz. Matematik, sadece yetenekli öğrencilerin üstesinden gelebileceği zorlu bir ders olmaktan çıksın, tüm öğrencilerin günlük yaşamla bağdaştırabildikleri keyifli bir ders olsun istiyoruz. Matematik seferberliği kapsamında TÜBİTAK ve üniversiteler ile ortak çalışmalar yürüteceğiz. TÜBİTAK ile işbirliği protokolünde son aşamaya geldik.
Matematik seferberliği ile ilgili ilk olarak 4 Ocak’ta Ankara’da üniversitelerin ilköğretim matematik öğretmenliği bölümündeki akademisyenlerle toplandık. Matematik alanında yaşanan başarısızlığın nedenleri ve başarının artması için neler yapılabileceğini araştırdık. Daha sonra da alt çalışma grupları oluşturarak 18 Ocak’ta daha geniş katılımlı bir toplantı yaptık.” dedi.
NELER YAPILACAK?
Dersin daha anlaşılır ve zevkli hale gelmesi için yeni materyaller geliştirilecek.
Aday öğretmenlere eğitim verilecek. Alan öğretmenleri hizmetiçi eğitim alacak.
Temel eğitimde oyunla, teknoloji ile matematik eğitimi için içerikler hazırlanacak.
Matematik eğitimi külliyatı oluşturulacak.
Okullarda matematik atölyeleri kurulacak.
Gezici matematik müzesi açılacak.
Öğrencilerin matematik eğitiminde yaşadıkları sorunları dile getirebilecekleri ve çözüm önerileri sunacakları “matematik teşhis toplantıları” düzenlenecek.
Susam Sokağı gibi “matematik çizgi filmi” yapılacak.
Okul öncesi ve temel eğitim velilerinin kullanımı için “matematik eğitim mobil uygulaması” tasarlanacak.
Her an her yerde matematik olabilmesi için mesleki gelişim toplulukları oluşturulacak.
Müzikle eşleştirilebilecek matematik ve müzik etkinlikleri hazırlanacak.
Ritm duyusu için matematik, dans ve drama etkinlikleri yapılacak.
Dünyadan ve Türkiye’den isimlerin yer alacağı matematik tarihi konusunda çalışmalar olacak.
Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, konuya ilişkin daha önce yaptığı açıklamada "Matematikteki öğrenme yaklaşımını değiştireceğiz. Yeni yaklaşımla öğrencilerimizin matematiği severek öğrenmelerini ve yaşama uyarlamalarını hedefliyoruz. Öğrencilerimiz, projelerini geliştirecek, alacakları geri dönütlerle projeyi sürekli geliştirecek ve böylece sürekli bir öğrenme sağlanacak. Bizim matematik dersindeki yaklaşımımız, öğrencileri soyut bilgi yığınından kurtarıp o bilgileri hayatta pratik şeylere dönüştürerek kalıcı öğrenmelerini sağlamak. 21. yüzyıl becerileri denildiğinde de kastedilen budur. Yani bilgi havuzunda boğulmadan öğrencilerimize bilgi okuryazarlığını öğreterek daha çok üretmelerini sağlamak istiyoruz. Matematik sadece yetenekli öğrencilerin üstesinden gelebileceği zorlu bir ders olmaktan çıksın, tüm öğrencilerin keyifle, günlük yaşamla bağdaştırılabildikleri keyifli bir ders olsun istiyoruz." demişti.