2019 yılında 113 milyar 813 milyon TL, 2020 yılı için 125 milyar 396 milyon TL, 2021 yılında 146,9 milyar TL olan MEB bütçesi 2022 yılı için 189 milyar 11 milyon olarak belirlenmiştir.
MEB BÜTÇESİNİN MERKEZİ BÜTÇEYE ORANI ARTMIYOR
MEB bütçesinin merkezi yönetim bütçesine oranı 2018 yılında %12.13, 2019 yılında %11.84, 2020 yılında %11.45, 2021 yılında ise %10.69 iken 2022 yılında ise %10.79 olarak öngörülmüştür. MEB bütçesinin rakamsal olarak her yıl arttığı görülse de merkezi yönetim bütçesine oranı giderek azalmaktadır. Bütçenin %81‘lik çok büyük bir kısmı zorunlu personel giderlerine ayrılırken eğitim yatırımlarına ayrılan pay %8.06 olmuştur. Geçen yıla göre yatırıma ayrılan pay artmış olsa da bu eğitimin ve eğitimcilerin sorunlarını çözmekten uzaktır.
Peki yapılması gereken nedir?
ÖĞRETMEN AÇIĞINI KAPATACAK ATAMALAR YAPILMALIDIR
Geçtiğimiz eğitim-öğretim yılında 70 binin üzerinde ücretli öğretmen görev yapmıştır. MEB ek ders ücreti karşılığında görev yapanları yeni atamalara tercih etmiştir. 100 binin üzerinde öğretmen açığı varken Eylül ayında ataması yapılan 20 bin öğretmen açığı kapatmamıştır. MEB 2021-2022 eğitim-öğretim yılına ataması yapılan 20 bin öğretmenin yaklaşık 5 katı kadar öğretmen açığı ile başlamıştır. Bu tablonun değişmesi için MEB öğretmen ihtiyacı kadar atama planlaması yapmalı ve bütçede buna pay ayrılmasını sağlamalıdır.
ÖĞRETMENLİK MESLEK KANUNU BÜTÇEDE YOK
Öğretmenlerimizin yetiştirilmesinden emekliliğine kadar birçok bölümü içinde barındıracak olan Öğretmenlik Meslek Kanunu bizler için çok önemlidir. En temel öncelik olarak 657 sayılı Devlet Memurları Kanunundaki haklarımızın korunarak ve genişletilerek yer almasını istediğimiz Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun çıkması için belirli bir maliyetin olduğunu bilmekteyiz. 23 Ekim 2018’de açıklanan 2023 Eğitim Vizyonunda müjdesi verilen Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun 2022 yılında hayata geçmeyeceğini görmekteyiz.
DEVLET OKULLARINA ÖĞRENCİ SAYISIYLA ORANTILI BÜTÇE AKTARILMALIDIR
Şanslı semtlerin örnek okulları dışında kalan tüm eğitim kurumları bütçe-ödenek ve bağış olanaklarından yoksun olarak girdi. Okulların büyük çoğunluğunda yardımcı hizmetli sorunu var. Kadrolu çalışanı bulunmayan okullar güvenlik ve temizlik işlerini İŞKUR’un okullar açıldıktan yaklaşık bir ay sonra göreve başlattığı çalışanlarca gideriyor. MEB Devlet okullarına öğrenci sayısına göre ödenek göndermeli, bütçeden bunun için gerekli paylar ayrılmalıdır.
3600 EK GÖSTERGE ARTIK HAYATA GEÇMELİDİR
Dört meslek grubu için söz verilen 3600 ek gösterge içerisinde öğretmenlerimiz de yer almaktadır. 13 Aralık 2018 tarihinde açıklanan II. 100 günlük yol haritasında da öğretmenlerin ek göstergelerinin 3600’e yükseltilmesine yer verilmişti. İkinci 100 günlük eylem planı açıklaması üzerinden neredeyse üç yıl geçmesine rağmen öğretmenlerin ek göstergeleri ile ilgili herhangi bir gelişme olmamıştır. On binlerce öğretmen emekli olabilmek için 3600 gösterge düzenlemesinin yasalaşmasını beklemektedir. 2022 bütçesinde ek gösterge düzenlemesi için pay ayrılmalıdır.
ÖĞRETMENLER ARASINDAKİ FARKLI STATÜLER SON BULMALIDIR
Öğretmenliğin ücretli, geçici (piktesli), sözleşmeli ve kadrolu olarak ayrılması kabul edilemez. Aynı işi yapıp farklı statülerde çalışmak mesleğimize zarar vermektedir. Öğretmenin ücretlisi, geçicisi, sözleşmelisi olmaz, öğretmen sadece ve sadece KADROLU olmalıdır. Bir çok farklı sorunlara da yol açan sözleşmeli öğretmenlik uygulaması kaldırılmalı, bunun yerine özendirici, teşvik edici adımlar gerçekleştirilmelidir. Bütçeden çalışma güçlüğü çekilen bölgelerde çalışanlara teşvik verilmesi sağlanmalıdır. Geçici işçi statüsünde ve işçi kadrosunda görev yapan piktes öğretmenleri ise proje sonunda kalıcı istihdama kavuşmalıdır. Ücretli öğretmenliğin son bulması için ise yeni atamalara ihtiyaç bulunmaktadır.
ÖĞRETMENLERİN EK DERS MAĞDURİYETİ ÇÖZÜLMELİDİR
Bilindiği gibi okul öncesi ve sınıf öğretmenlerinin aylık karşılığı ders görevi 18 saat iken; Atölye ve laboratuvar öğretmenlerinin haftada 20 saat, genel bilgi ve meslek dersleri (branş) öğretmenlerinin 15 saattir.
Milli Eğitim Bakanlığı yetkililerinin yıllar önce bu sorunun çözüleceğini söylemesine, geçmişteki Milli Eğitim Şurasında bununla ilgili tavsiye kararı alınmış olmasına rağmen hali hazırda bu konu ile ilgili bir adım atılmamış ve MEB öğretmenler arasındaki ek ders adaletsizliğini gidermemiştir. Aynı işi yapan, aynı ders saati görev yapan öğretmenlerimiz arasındaki ücret ayrımı devam etmektedir. MEB öğretmenlerimiz arasındaki bu ayrımı ortadan kaldırmalı ve bütün öğretmenlerimizin aylık karşılığı ders görevi 15 saat olacak şekilde düzenleme yapmalıdır.
MEMUR VE YARDIMCI HİZMETLER SINIFINA HAZIRLIK ÖDENEĞİ YOK
Her toplu sözleşme döneminde pas geçilen, memur, VHKİ ve yardımcı hizmetliler sınıfında sorunlar bu yıl da sürmektedir. Eğitim yılına hazırlık için bir ödenek almayan ama eğitim, öğretim ve bilim hizmet kolunda çalışan kamu personeli yeni öğretim yılını yine mutsuz ve sıkıntılı olarak karşılamıştır. Eğitime hazırlık ödeneği tüm eğitim çalışanlarına verilmelidir.
EĞİTİM BÜTÇESİ
Aynı zamanda eğitime, öğretmene verilen değeri de göstermektedir. Bu bütçe Yetkili! sendikanın açıkladığı yoksulluk sınırı altında alınan maaşlara, aldığı zamların daha fazlasını vergi dilimi adaletsizliği yüzünden vergi olarak vermeye, adil olmayan branş-ders dağılımlarına, borçlara ve geçim sıkıntılarına çözüm olmayacaktır.
Bir ülkenin gelişmişliği; o ülke insanlarının iyi ve sürekli bir eğitim almaları ve bununla kazandıkları bilgi, beceriyle ekonomik büyümeye yapabilecekleri katkıya bağlıdır. Bilimsel araştırmalara da bakıldığında eğitime ayrılan bütçe artırıldığında bunun ekonomik büyümeye de önemli oranda katkı sağladığı görülmektedir.
Bu nedenledir ki eğitime, öğretmene, eğitim çalışanlarına, öğrencilerimize yapılan yatırımlar artırılmalıdır. Unutmayalım her şeyin tasarrufu olur ama eğitimin tasarrufu olmaz…’
Anadolu Eğitim Sendikası