KamuMeb

Sınıf Tekrarı ve Açık Liseye Geçiş Açıklaması

EĞİTİM PERSONELİ

Etimesgut Şehit Yasin Kendircioğlu Ortaokulunda, karne dağıtım töreninin ardından "Yıllık Değerlendirme Basın Toplantısı"nda konuşan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, önemli açıklamalarda bulundu.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, sınıf tekrarıyla ilgili işlemlerin henüz tamamlanmadığını belirtti ve ''Bütün attığımız adımlar öğretmen arkadaşlarımızın bizlerden eğitim öğretim sürecinin daha ciddi şekilde yürümesi, öğretmenlerimizin emeklerinin karşılığının daha sağlıklı şekilde alınabilmesi, öğretmen arkadaşlarımızın itibarlarının korunması açısından alınması gereken tedbirlerdi. Öğrenciler açısından da başarısının arttırılması için aldığımız tedbirlerdi. 9'uncu sınıflar açısından da yönetilemeyecek bir süreç yok. Medyada speküle edildiği gibi, 'çok ciddi sayıda sınıf tekrarı olacağı için önümüzdeki yıl 9'uncu sınıflara kayıtlarda sıkıntı yaşanacak.' şeyi doğru değil. Bunun hesabını zaten yapıyoruz.

Özellikle 12'nci sınıflar açısından söyleyeyim, çocuklarımızın üniversite hazırlık anlamında en çok faydalanabilecekleri alanın okullarımız ve öğretmenlerimiz olduğuna inanıyoruz. Dolayısıyla çocuklarımız devamsızlık yapıp merdiven altı kurslarda, kaçak eğitim veren kurslarda ya da çok farklı yapıların organize ettiği kurslarda eğitim öğretim adı altında sınava hazırlık kursları almasını arzu etmiyoruz. Çocuklarımızın okullarda zaman geçirmesini istiyoruz. Öğretmenlerimizle birlikte bu süreci yürütmesini istiyoruz. Bunun için de daha önce defaten söyledik, ÖSYM ile çok sağlıklı bir süreç yürütüyoruz. ÖSYM, soru hazırlama havuzundaki kişilerin yarıya yakınını Milli Eğitim Bakanlığı bünyesindeki öğretmen arkadaşlarımızdan oluşturdu. Aynı şekilde ÖSYM Başkanımızla da konuştuk, üniversite sınavı için çıkan soruların tamamı kazanımlarımız, müfredatımız ve kitaplarımız odaklı. Hal böyle olunca çocuklarımızın dışarıda değil okulda bu süreci tamamlamalarını arzu ediyorduk. Bunu sağlamak için de başka tedbirler almıştık. Devamla ilgili aldığımız kararın önemli bir gerekçesi de buydu. Biz bu anlamda doğru bir iş yaptığımıza inanıyoruz. Devamsızlıkla ilgili herhangi bir af ya da benzeri düzenleme yapmayı düşünmüyoruz.'' dedi.

Açık liseye geçişle ilgili Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, ''Yani asli işimiz, çocuklarımızın örgün öğretime devam etmesini sağlamak. Açıköğretim aslında örgün öğretim çağının dışına çıkmış ya da insani sebeplerle örgün öğretim alamayacak olan çocukların yönlendirildiği bir mekanizma. Yani bir zorunluluk durumunda başvuracağımız bir şey. Dolayısıyla bu tür bir durum olmadığında çocukların açık öğretime yönlendirilmesi, Milli Eğitim Bakanlığının da kendisi açısından bir zaafiyeti teşkil eder. Çocuklarımızın örgün öğretime gelip, örgün öğretimde öğretmenlerimizden eğitim almasını arzu ediyoruz. Yaz aylarında yaptığımız düzenlemenin sebebi de buydu.

Öbür taraftan baktığımızda, çocuklarımızın devam ettiğini iddia ettiği yapılar yani dershane dediğimiz şeyler, bizim zaten örgün öğretim çağındaki çocuklarımızın devam edeceği bir yapı yok. Yani bunlar demek ki illegal. Onların niteliğiyle ilgili bakanlık olarak kefil olmadığımız, denetlemediğimiz bir süreç var orada. Çocuklarımızın oralara gitmesini o yüzden istemiyoruz. Gitmemeleri için de elimizden gelen tedbirleri alacağız.

Pandemi koşullarında yaşadığımız sıkıntılar sebebiyle küçüldük. Bazı tedbirler almak durumunda kaldık. Bunu düzeltmeye biz de varız." dediklerini ve bunun üzerine kendileriyle masaya oturup konuştuklarını anlatan Bakan Tekin, şunları kaydetti: "Nihayetinde şu noktaya gelmiştik. Bize dediler ki -doğrusu da bu zaten- 'Öğrenci kayıtlarını her takvim yılının başında, yani ocak, şubat ve mayıs, haziran aylarında öğrenci kayıtlarına ve kontenjan doluluk oranlarımıza göre öğretmen sözleşmelerimizi yapıyoruz.' Onların bazı taleplerini yerine getirdik. Dolayısıyla ocak, şubat aylarındaki kayıt sürecinde yaşadıkları sıkıntıları aşmış olduk. Bunun karşılığında da onlara, mayıs ve haziran aylarında öğretmen arkadaşlarımızla yaptıkları yıllık sözleşmelerde öğretmenlerinin hukukunu koruyacak mali tabloyu kendilerine sunmaları gerektiğini söylemiştik. Onlar da bize bu yıl için, yani 2024-2025 eğitim öğretim yılı için bunu çözeceklerini deklare etmişlerdi. Mayıs ve haziran aylarında yeni sözleşmelerini yapıyorlar. Yasal bir düzenlemeyi ben şahsen doğru bulmuyorum. Bunun ikili görüşmeler üzerinden yürüyeceğine ve özel okul temsilcilerinin, sahiplerinin bu hukuka riayet edeceklerine inanıyorum. Anlaşmamız öyle kendileriyle. Buna riayet etmeyen özel okul varsa bu hem Türkiye'deki özel okulculuk faaliyetini sıkıntıya sokar hem de kamuoyundaki itibarlarını zora sokar. O yüzden öğretmen arkadaşlarımız gerekli başvuruları bize yaparlarsa biz de özel okul gruplarıyla bunları konuşup, herhangi bir mağduriyet yaşamamalarını, hak ettikleri özlük haklarını elde etmelerini sağlamak için ilgili okullarla gerekli görüşmeleri yaparız.'' dedi.

Okul öncesi, 1, 5 ve 9. sınıflarda yeni müfredata göre hazırlanmış kitapların okutulacağını, bunun dışındaki sınıflarla ilgili kitap basım sürecinin devam ettiğini söyleyen Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, ''Onun ihalesi yapıldı ve tamamlanmış olacak. Bizim iş yükümüz zaten dörtte bir oranında kalmış durumda yeni kitaplar, yeni müfredatlar için. Onunla ilgili de müfredatları hazırlayan ekipler yani özel sektörden bu konuda kitap almadığımız için sadece bakanlık tarafından hazırlanan ders kitapları, materyaller hazırlanmış durumda. Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığımızın onayına sunulacaklar ve sonra da biz onların basım sürecini yürüteceğiz. O sürecin 9 Eylül'e kadar yetişeceğini öngörüyoruz, bir sıkıntımız yok.'' dedi.

"Özel okullar için gelecek sene Bakanlık tarafından ücretsiz dağıtılacak ders kitaplarını okutma zorunluluğu getirildi ancak bazı özel okulların velilerden talep ettiğine ilişkin de bilgiler geliyor, bu konuda değerlendirmeniz ne olacak?" sorusuna Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, ''Özel okullardaki öğretmen arkadaşlarımızın özlük hakları örneğinde olduğu gibi özel okullarla ilgili biz karşılıklı bir paydaşlık ilişkisi yürütüyoruz. İyi bir ilişki yürüttüğümüze inanıyorum. Bu kararımızı alırken de özel okullarla konuşarak aldık. Şunun altını çizerek söyleyeyim, çocuklarını özel okula gönderen velilerimiz için söylüyorum, Bakanlığımızın ders kitaplarını okutmuyor ise eğer özel okullar, çocuklarınızın ciddi bir sıkıntı yaşayabileceğini uzun vadede görmeniz gerekiyor çünkü hem LGS için hem de üniversiteye giriş sınavları için bizim kitaplarımız esas kabul ediliyor. Bunun takibini biz ÖSYM üzerinden yapacağız. Velilerden fahiş fiyatlarda ders kitabı için ücret talep eden özel okullarla ilgili biz gerekeni yapacağız. Yani bize bu anlamda şikâyetler ulaşırsa bu okullarla ilgili genel müdürlüğümüz ve Teftiş Kurulu Başkanlığımız tedbirlerini alacaktır.'' şeklinde yanıt verdi.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, öğretmen atamalarını yeni eğitim öğretim yılına yetiştirmeyi istediklerini belirtti.

Öğretmenlik Meslek Kanunu (ÖMK) konusunda ''Biz bu sendikaların hepsini Bakanlığa davet ettik. Bakanlıkta gelip 'Ya bu çok doğru olmuş, güzel olmuş.' diyen bir sendikanın sokağa çıkıp başka türlü eleştirileri yapmasını ahlaki olarak doğru bulmuyorum. Bakanlığa geldiklerinde bahsi geçen eleştirdikleri maddenin ne anlama geldiği kendilerine anlatıldı. Öğretmenlerin mesleki güvencesini niye ellerinden almak gibi bir kaygımız olsun? Fakat kanun maddesini de okudukları zaman bunu bu şekilde yorumlamak için okuma yazma bilmemek gerekiyor. Okuma yazma bilen insan kanunda maddeyi doğru okur. Maddede bizim öngördüğümüz şey şu; belli sebeplerle sağlık ya da benzeri sebeplerle eğitim öğretim sınıflarının dışında başka sınıflara geçmek isteyen öğretmenlere böyle bir inisiyatif alanı tanıyoruz. Yani burada öğretmene böyle bir şey yapacağımızı nasıl düşünebilirler? Kaldı ki çok da talep var bizde. Yapamadığını, yapamayacağını ve genel idare hizmetleri sınıfına geçmek istediğini bize belirtmesine rağmen hukuken yapamadığımız, talebini gerçekleştiremediğimiz öğretmenler var. Şimdi biz kendileriyle böyle paylaştığımızda 'ya çok doğru yapıyorsunuz' deyip kamuoyunun karşısına çıkıp bunu bu şekilde yorumlamak ahlaki olarak tutarsızlık anlamına gelir. Bunun ikinci açıklaması da okuma yazma bilmemek, yazılanı anlayamamak anlamına gelir.'' dedi.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.