Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, ''OECD, PISA, TIMSS ve benzeri uluslararası mekanizmalarda bizi ve çocuklarımızı sıralamada üzerimizde yer alan ülkelerin öğrencileriyle, öğretmenleriyle kıyaslayan velilerimize ve ebeveynlerimize şunu hatırlatmak istiyorum: Neden kendinizi oralardaki velilerle kıyaslamıyorsunuz? Neden oradaki velilerin mesela haftalık okuma saatleriyle Türkiye'deki velilerin haftalık okuma saatlerini kıyaslamıyorsunuz? Kıyasladığınız ülkelerle bizim ülkemizdeki ebeveynlerin haftalık okuma saatleri neredeyse bizim iki katımız. Bunu, şunun için anlatmaya çalışıyorum: Eğer eğitim sistemimiz başarılı olacaksa bu sürecin içerisinde velilerimiz bizim için çok önemli.
Bu salonda bulunan velileri alkışlamak istiyorum, dedim. Şunun için: Öğrencilerimiz derslerinden belki liselere ya da üniversitelere giriş sınavına yapacakları hazırlıklarından fedakârlık ederek buraya geldiler. Türkiye'de maalesef birçok velimiz, öğrencilerimizin bu tür etkinliklere katılmasından rahatsız oluyor. Çocuklarının daha çok test çözmesini, daha çok sınavlara hazırlıkla vakit geçirmesini istiyorlar. İşte bu salonda 808 öğrencinin anne babasını böyle düşünmedikleri için tebrik ediyorum, onlara gerçekten içtenlikle teşekkür ediyorum.
Aslında şu salon bizim müfredat değişikliklerini yapmak istememizin en önemli göstergesi. Biz bu salondaki 808 öğrencinin, Türkiye'de bu proje sürecine katkı veren 3 bin 400 okulumuzun değil, 20 milyon öğrencimizin ve 76 bin okulumuzun hepsinin aynı hassasiyetle, aynı azimle bu tür süreçlere dâhil olmasını istediğimiz için müfredat değişikliklerimizi bu çerçevede organize ettik.
Bizi de zaten biraz önce isimlerini zikrettiğim uluslararası mekanizmalar bu sebeplerden dolayı eleştiriyorlar. Diyorlar ki 'Türkiye Cumhuriyeti Millî Eğitim Bakanlığının müfredatı daha çok öğrenme üzerine kurgulanmış. Bu öğrenme çıktılarının beceriye dönüşmesi ıskalanmış ya da yeterince yapılmamış.' Biz de bunu yakalamaya çalışıyoruz. Bunu oluşturmaya çalışıyoruz. Bunu yaptığımızda, dediğim gibi 20 milyon öğrencimizin belki tamamı bütün etkinliklere dahil olmuş olacak.
Başta TÜBİTAK olmak üzere 5 bine yakın paydaşla iş birliği yapmayı arzu ediyoruz. Yaptık, yapıyoruz, yapmaya devam edeceğiz. Bu sürecin sonunda çocuklarımızın eğitim öğretim sürecinin daha sağlıklı yürüyeceğine inanıyoruz. Bunu yaparken öğrencilerimizi kendi kişisel gelişimleri ve kişisel hayattan beklentileri açısından gerek liselere gerek üniversitelere giriş sınavında veya okul başarılarında bu tür etkinliklerin kendilerine not ya da puan olarak katkı vermesini arzu ediyoruz. Sanayi ve Teknoloji Bakanımız ve TÜBİTAK Başkanımızla da bu konuda sürekli irtibat halindeyiz, konuşuyoruz. Bu başarılar sizin eğitim öğretim kademelerinin arasındaki geçişlerde size faydası olsun, okullardaki sınıf geçiş sürecine size faydası olsun diye bir çalışmanın içindeyiz.
Artık sizlerin sınıflarınızdaki başarılarınızın belirlenmesinde etkili olacak. Aynı şekilde öğretmen arkadaşlarımızın da bu tür projelere destekleri, bu tür projelerde yer almaları bakanlığımız açısından takdir edilecek. Onun da altyapısını oluşturmanın çabası içerisindeyiz. Onu da oluşturacağız.'' dedi.