Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, ''Dedik ki köylerimizde atıl duran, kapalı duran okullarımızı hızlı bir şekilde revize edip restorasyonunu gerçekleştirerek vatandaşlarımızın hizmetine sunalım. Bunun için ilk adımı köy ilkokullarının açılmasıyla ilgili yönetmelik değişikliğini yaparak attık. Şu anda istenilen her köyde öğrenci sayısına bakılmaksızın ilkokul açılabilecek. İkinci adımı köylerde anaokulu açmak için gerekli 10 öğrenci sayısını 5'e düşürerek gerçekleştirdik. Sadece bu adımımızda 1.800 köyümüzde yaklaşık 20 bin yavrumuz anaokullarıyla buluştu. Eğer ilkokul ve anaokulu ihtiyacı yoksa o köy yaşam merkezlerine, halk eğitimi merkezlerini kuralım istedik. Ne yapalım halk eğitimi merkezlerinde? Bu bölgede yaşayan vatandaşlarımız ne istiyorlarsa tarımdan hayvancılığa yaklaşık 3 bin 200 farklı kursu ile, ilçeye gitmeden ayaklarınıza getirip burada hizmet vereceğiz.
Vatandaşlarımız çok rahat bir şekilde buradaki her türlü imkândan ücretsiz bir şekilde faydalanabilecekler. Samsun'da başlattık. Oradan Bitlis, İzmir, İstanbul, Ankara, Uşak, bugün Sakarya ve Türkiye'nin her noktasında yaklaşık 6 bin 900 atıl duran köy okulunu hızlı bir şekilde revize edip restore ederek vatandaşlarımızın hizmetine sunacağız. 12 Eylül 2022 tarihine kadar Türkiye'de 1000 köy yaşam merkezini vatandaşlarımızın hizmetine sunacağız ve inşallah yılın sonuna kadar da o atıl duran tüm köy okullarını vatandaşlarımızın hizmetine sunacağız.
Belki burada uzun yıllar öğretmenlik yapan, işçilik yapan büyüklerimiz torunlarıyla birlikte buraya gelecekler. Bir taraftan halk eğitimi kurslarını alacaklar, torunları da orada eğitim alacak. Geçen gün Uşak'ta köy yaşam merkezinde 78 yaşındaki İsmail Ülker amcamız açılışa katıldı. O açtığımız köy yaşam merkezinin müdürlüğünü yapmış. Böylesine güçlü bir geleneği çocuklarla bir araya getirerek kültür transferiyle ilgili de çok önemli bir mekanizmayı ortaya koymuş olacağız.'' dedi.
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, köy yaşam merkezlerinin Millî Eğitim Bakanlığının başlattığı projeler arasında önemli bir yere sahip olduğunu; projenin salgın sonrası küçük yerleşim merkezlerine dönüş ve tarım ve hayvancılığın kritik bir alan haline gelmesi nedeniyle hayata geçirildiğini; projenin en güzel tarafının ilk kez bir bölgede yetişkinlerle çocukları aynı eğitim kurumunda bir araya getirmesi olduğunu; köy yaşam merkezinin kısa sürede hayata geçirildiğini belirtti.