Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, ''Gelinen noktada tedarik zincirinin bozulması, emtiaların elde edilememesi, bugün üretim, inşaat noktasında yaşanan krizlerden ötürü üretimde ciddi bir daralma söz konusu oldu. Bu çerçevede de maliyetler arttı. Buna ilişkin çimento, demir, tuğla, ahşap, alüminyum doğrama gibi inşaatta kullanılan ham maddelerin ilk önce ülkemize tedariki noktasında Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatları oldu. İlgili bakanlığımız çalışıyor. Biz öncelikli olarak vatandaşlarımıza söz verdiğimiz konut projelerini hayata geçireceğiz.
Yabancılardan dolayı fiyatların arttığı söyleniyor. 5 senelik veriden bahsediyorum. Dolayısıyla bu süreçte devlet olarak TOKİ'nin payını artırmamız gerektiğini düşündük. Yıllık ortalama yüzde 7-8-9 olan TOKİ payını yüzde 14'e çıkardık. İlk defa 1 yılda 100 bin konut projesi TOKİ yapmıştır. Normalde 40-50 bin yapardı her yıl. 100 bin konut projesi yaparak TOKİ'nin sektördeki konut payı oranını yüzde 14'e çıkarmış olduk. Bunu vatandaşlarımızın bu artışlardan etkilenmemesi için, alt gelir grubu vatandaşlarımız konut sahibi olsun diye yaptık. Bugün geldiğimiz rakam 1 milyon 137 bin. Bu, dünyanın hiçbir yerinde yok. 20 yılda hiçbir ülke bu kadar konut yaparak vatandaşına teslim etmemiş. 15-20 yıl vadeyle, TÜFE endeksli satışını gerçekleştirmemiş.
Bu projeyi Sayın Cumhurbaşkanımız ağustos ayında milletimizle paylaşacak. 81 ilde vatandaşımızın ihtiyaç duyduğu, konut fiyat artışının daha fazla görüldüğü illerde bu projeyi gerçekleştireceğiz. Vatandaşlarımız aidat öder gibi düşük taksitlerle ev sahibi olabilecekler. Bu projeye istihdamı artırmak amacıyla küçük ve orta ölçekli sanayicimize destek olacak bir projeyi de ekliyoruz. Küçük ve orta ölçekli sanayi sitelerini yaparak, sosyal konut uygulamasında olduğu gibi düşük peşinatlarla, düşük taksitlerle vatandaşlarımızın bu işletmelerimize sahip olmalarının önünü açmış olacağız. 81 ilde bu uygulamayı yapacağız.
Kullanılmayan atıl arazileri vatandaşlarımıza kiralayacağız. Böylece şehirlerde üretimi artıracağız.
Şehrin çeperindeki hazine mülkiyetindeki arazileri alt yapısıyla birlikte hazırlayacağız, planlayacağız; buraları da evi olmayan vatandaşlarımızın ev sahibi olabilmeleri amacıyla satışa çıkaracağız. Pandemi sürecinde 'şehrin çeperinde tek katlı, az katlı ev yapayım' taleplerini gördük. Hem bu talepleri karşılamak hem de konut fiyatlarını arsa bedeliyle düşürebilmek amacıyla bunu yapacağız. Bu alanları vatandaşlarımızın planlarını, altyapılarını hazırlayarak uygun bedellerde almasını temin etmiş olacağız. Bu sayede konut maliyetlerinde yüzde 50- 60'a varan bir desteği sağlamış olacağız. Şehirlerimizde yatay şehirleşmeyi de ortaya koymuş olacağız.
Bunun neresinde hazine arazisinin peşkeş çekilmesi var? Neresinde alt gelir grubunda ev sahibi olmayan dışında birilerine peşkeş çekilmesi var? Onlar Kanal İstanbul yapılırken de 'bütün arazileri sattınız, verdiniz' diyorlardı, bugün de 'buraları ranta açacaklar, hazine arazilerini birilerine peşkeş çekecekler' diyor. Birileri vatandaşsa, evi olmayan vatandaşsa, alt gelir grubu olan vatandaşımızsa, vatandaşımızın, düşük şartlarda ev sahibi olabilmesi için hazine arazilerinin verilmesi ise evet biz alt gelir grubu vatandaşlarımız, ev sahibi olmayan vatandaşlarımızın ev sahibi olabilmeleri için hazine arazilerini vatandaşımıza peşkeş çekiyoruz. Buysa eğer, evet onu yapıyoruz. Ama söyledikleri bunun dışında bir şeyse attıkları yalan, iftirayı kendilerine iade ediyoruz.
Aynı sosyal konut projesinde olduğu gibi alanları belirleyeceğiz. Bu alanlar üzerinden vatandaşlarımızın taleplerini alacağız. Şartlar koyacağız. Bu şartlar çerçevesinde, şartları uyan vatandaşlarımız başvuracaklar. Talep bizim belirlediğimiz sayı ve miktardan fazlaysa sosyal konutta olduğu gibi noter huzurunda kura çekeceğiz. Vatandaşlarımız satış ve devir kısıtlamasıyla arsa temin edecekler ve buralara ev yapabilecekler, ev sahibi olmalarına destek olmuş olacağız.
Ancak bu konut piyasasındaki darlıktan, tüm dünyadaki yaşanan enflasyon krizinden, tedarik zincirindeki problemden hareket edip, fırsatçılık yapan açıklanan fiyatların üstünde zam yapan kişiler var. Bu zamlar mevcut kanuna aykırıdır, Borçlar Kanunu'na aykırıdır, Borçlar Kanunu çerçevesinde yapılan kiracı-ev sahibi sözleşmesine aykırıdır. Bu konuda yapılan artış varsa vatandaşlarımız mahkemelere başvurabilirler. Ve mahkemelerimiz de bu kanun çerçevesinde karar almak zorundadır. Bunun dışında bir karar alamaz. Çünkü bu ülkede kanun var, yönetmelik var, kanuna ve yönetmeliğe uymak zorundayız.
Biz de gerekli incelemeleri yapmak zorundayız. Ticaret Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı, bizim bakanlığımız bunu takip ediyoruz. Gelinen süreçte bu tam anlamıyla kanuna uygun şekliyle yürümüyor. Vatandaşın açıklanan TÜFE'ye endeksli zam oranı üzerinde zam yaptığı tespitleri var. Bu tespitlerde kanun çerçevesinde gerekli takibi, izlemeyi ve müeyyideyi uygulayacağız. Bu noktada ev sahibi vatandaşlarımızı mutlu edecek, kiracılarımızı da destekleyeceğimiz bir uygulama için 4 bakanlığımız çalışıyoruz. İnşallah bir hafta 10 gün içinde Meclisimize altlık teşkil edecek bir düzenlemeyi Cumhurbaşkanımız milletimizle paylaşacaklar. Kiracımızın da ev sahibimizin de yanında olacağız.'' dedi.