KamuMeb

Emeklilere Promosyon ve Enflasyon Mesajı

EKONOMİ

CNN Türk ekranlarında Fulya Öztürk, Hürriyet Gazetesi Yazarı Abdulkadir Selvi ve Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Özay Şendir'in sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, önemli açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, ''Mayıs ayıyla birlikte Türkiye'de siyasi belirsizlikler bitti. Ekonominin düşmanı belirsizlik. Hemen ardından dediğiniz gibi OVP'yi hazırladık. Bununla birlikte politika belirsizlikleri de ortadan kalktı. Yeni bir döneme girmiş olduk. Orada koyduğumuz hedeflerin büyük oranda gerçekleştiğini rahatlıkla söyleyebilirim. Hatta daha iyi performans gösterdik. Geçen yıl dünya yüzde 3 büyürken Türkiye 4,5 büyüdü.

İhracat bir rekor kırdı. 256 milyar dolar ihracat sağladık. Turizm yine geçen yıl 54 milyar doları aşan turizm geliri elde etmiş olduk. Cari açık geçen yılın ortalarında 60 milyar dolara kadar çıkmıştı. Yıl sonunu 45 milyar dolarla kapattık. Ocak ayında 37,5 milyar dolara kadar düştü. Düşüş trendinde. Bütün bunlarda bütçe yine temel mesela. Seçimden sonra bazı ekonomistler deprem oldu, EYT oldu Türkiye'de bütçe açığı patlayacak diye tartışmalar yapıyordu. Bütçe açığımızın milli gelire oranı 5.2 oldu. Orta Vadeli Program'da 6.4 demiştik.

Neresinden bakarsanız bakın bütün makro göstergelerde iyiyiz. Bir tanesi hariç enflasyon meselesi. Reel ekonomide, istihdamda, büyümede, ihracatta, cari açıkta, kredi derecelendirme kuruluşları not arttırmaya başladılar. Bu tür programların tam olarak netice vermesi zaman ister. Adı üzerinde 3 yıllık program adım adım meseleleri çözüyoruz.

Az önce size birçok rakam söyledim. Ekonomide temeller dediğimiz şeyler vardır. Temelleriniz sağlamda bu tür spekülasyonlar gelir geçer. Dövizin hareketi için dövize erişiminizin zorlaşması gerekir. Döviz ihtiyacımız azalmış. Diğer taraftan yeni izlediğimiz makro politikalarla birlikte dış dünyadaki finansman imkanlarına erişim kolaylaşmış durumda. Bu tartışmaların reel zemini yok. Temelsiz bir spekülasyon yapılıyor. Bu yılın ikinci döneminde küresel ortam değişecek. Gelişmiş ülkelerin para politikalarında değişim bekleniyor. Bundan da Türkiye daha fazla istifade edecek. Batı ile Doğu arasındaki rekabet Türkiye için yeni fırsatlar doğuruyor.

Vatandaşımız çok rahat olsun. Geçen Mayıs'ta genel seçim yaptık. Bugün bir yerel seçim yapıyoruz. Biz Meclis'imizi seçtik Cumhurbaşkanımızı da seçtik. Yerel seçimde milli politikaların değişmesini beklemek hiçbir temele sahip değil. Politikalarımız belli, bu seçimler yerel seçimler. Yerel seçimlerden sonra kararlı şekilde OVP'ye devam edeceğiz. Merkez Banka'mız bu spekülasyonlara karşı net bir duruş sergiledi.

Eğer yabancı para alan vatandaşımız evine koyuyorsa altın için de bu geçerli, o parayı basan ülkeye sıfır faizle kredi veriyor demektir. Bunu sisteme kattığınız zaman, sonuçta oradan değer üretiyorsunuz. Bu türk uygulamalar tasarruf sahibine de zarar veriyor. Amerika'nın da enflasyonu var. Onu evine koyan kişisel olarak da zarar görmüş oluyor. Makro ekonomiye de zarar vermiş oluyor.

Temel meselemiz bu. Temel önceliğimiz de bu. Yalnız şöyle bir gerçek var bu mücadele belli bir zaman istiyor. Birçok denge var. Bir taraftan da büyümenizi belli oranda sürdürmeniz lazım. İnsanların satın alma gücünü koruyucu politikalar izlemeniz lazım. Bütün bu dengeler içinde enflasyonu düşürmek zorundasınız. Aylık bazda sonuçlarını görmeye başlamıştık. Ocak Şubat'ta bir miktar beklentinin üzerinde geldi. Bu geçici bir durum. Aylık bazda ivme kaybını göreceğiz. Aylık ivme kaybını gelecek aydan itibaren görmeye başlayacağız. Haziran itibarıyla yıllık bazda düşüşü göreceğiz. Yaz döneminde ikinci yarıda enflasyonda belirgin düşüş olacak. 2025 yılında ise OVP'de yüzde 15 hedefimiz var. Gelişmelere tekrar bakacağız. 2026'da ise tek haneye ulaşacağız. Bunun planını, programını yapmış durumdayız. Hesabımızı kitabımızı biliyoruz. Çok da koordineli bir şekilde yapıyoruz bunu. Ekonomi Koordinasyon Kurulu'muz var.

Geçmişte 2002'den önce sabit kur rejimi vardı. Bu kur rejimlerinde enerji birikimi olur genelde. Sonra bir gün aniden patlar. 2002'den sonra serbest kur rejimine geçtik. Enflasyonla mücadele ediyorsanız normalde kur enflasyonun altında seyreder. Geçen yılın sonlarına doğru ciddi anlamda istikrara kavuşmuştu kurumuz. Bu son günlerde spekülatif hava oluştu. Bunun da kısa sürede durulmasını bekliyoruz.

Emeklilerimize bütçemizi sonuna kadar zorlayarak emeklilerimizin, çalışanlarımızın yanında olduk. Yanlarında olmaya da devam edeceğiz. Son açıklanan rakamlar önemli. Promosyon 8 ile 12 bin emeklinin maaşına göre değişecek. Kamu bankaları bu süreci başlatıyorlar. Çağrının da ötesinde müşteri kaybetmek istemeyen bankalar bunu yapacaktır. Emeklilerin yaşadığı sorunların farkındayız. Önümüzdeki süreçlerde emeklilerimizin yanında olmaya devam edeceğiz.

Bizim şu anda emekli sayımız 16 milyonu buldu. Son dönemlerde 2.5 milyon civarında yeni emekli sisteme katıldı. Burada en önemli husus emekli sistemlerinde primle getiri arasındaki denge. Biz özellikle düşük gelirlilerde bunu bozarak kamu olarak ilave çaba sarf ediyoruz.

Emeklilerimizle ilgili gelir artışı çabamız sürecek. Özellikle hizmet ve gıda alanında mücadelemiz devam ediyor. Sanayide daha iyi durumdayız. Hizmet sektörlerinde henüz arzu ettiğimiz noktada değiliz. Oralara daha fazla yoğunlaşacağız. Kırılmayı sağladığımız zaman enflasyonist beklentileri kırmış olacağız. Bizim OVP'deki amacımız enflasyonu da faizi de tek haneye düşürmek. Bu aşama aşama gerçekleşecek. Yılın ikinci yarısında düşüş başlayacak. 2026'da tek haneli rakamları hedefliyoruz.

Yaz dönemi temmuz ve ağustosta çok daha iyi bir iyileşme olacak. Genel hatlarıyla söylediğimizde yaz dönemi enflasyon düşük olur. Düşüş trendi devam edecek. En büyük etkiyi temmuz ve ağustosta görmüş olacağız.'' dedi.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.