Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, "Türkiye neredeyse 100 yıla yakın az gelişmiş ülkeler kategorisinde yer aldı. Şimdi Türkiye dünyanın ilk 20 ekonomisinden biri. Türkiye artık yoksul bir ülke değil, Türkiye az gelişmiş bir ülke değil. Ama geldiğimiz yer yeterli mi? Yeterli değil. Ne yapmak istiyoruz? Türkiye'yi dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri yapacağız. Bu hayali bir şey değil.
Türkiye demokrasi sürecinde ileriye doğru gittiğinde Türkiye'nin ekonomik gelişmesi hızlanmaya başladı.
Dünyada hangi kriz varsa çözüm merkezi olarak Türkiye görülüyor. Avrupa'yı tahıl krizi, açlık krizi bekliyordu. Binlerce ton gemilerle tahıl taşınıyor. Nereye gidiyor? Yüzde 57'si Avrupa'ya gidiyor. Avrupa'yı açlıktan kurtarmış Sayın Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde bu krizin çözülmesi.
Türkiye sadece ekonomik bakımdan kalkınmıyor, sadece sosyal refahı artan bir ülke değil, sadece demokratikleşen bir ülke değil, kendi coğrafyasında lider ama aynı zamanda insanlık için yoksul ülkeler için düşünen, mazlum halkları düşünen bir ülke konusunda tarih sahnesinde yeniden kendi kimliğine yakışır bir rol üstleniyor.
Enflasyonla mücadele politikamız devam ediyor. Bu politika başarıya ulaşacak, üstelikte biz ekonomiyi büyüterek bu sorunu çözeceğiz. Büyüyerek sorunu çözmek neymiş göstereceğiz. Çünkü büyümeden vazgeçemeyiz. Büyüme istihdam demek, büyüme Türkiye'nin milli gelirinin artışı demek, büyüme Türkiye'nin güçlenmesi demek, büyüme Türkiye'nin ihracatının artması demek, yerli kaynaklara dayalı döviz üretmenin imkanı demek.
Enflasyon önümüzdeki günlerde, önümüzdeki yılda tahmin ediyorum, kontrol altına alındı şimdi zaten biliyorsunuz ama bunu daha da aşağılara çekeceğiz, fakat şu gerçeği de unutmayacağız, enflasyonun karşısında, enflasyonun tahribatına uğramış insanlarımız var, emekçilerimiz var, çalışanlarımız var, işsizlerimiz var. Yardım almak durumunda olan bir sürü çalışamayan aileler var. Onların hepsine Türk devleti kendi şefkatli elini uzatıyor. Doğal gaz yardımından tutun, yakıt yardımından tutun yiyecek, giyecek yardımına kadar insanların her derdine koşan bir sosyal devlet kimliğini ortaya koyan bir Türk devleti var.
Biz çalışanlarımızı, emekçilerimizi asgari ücret politikamızla ne yapıyoruz, enflasyonun tahribatına karşı koruyacak tedbirleri alıyoruz. Yarın da Ankara'da asgari ücret toplantısının üçüncüsünü yapacağız, inşallah orada da bir uzlaşmayla yeniden emekçilerimizi enflasyonun yıkıcı etkisine karşı koruyacak bir ücret seviyesinde bir uzlaşmaya varacağımızı düşünüyorum.
Kamu çalışanlarının 3600 ek gösterge düzenlemesiyle, yaklaşık 6 milyonu kapsayan bir düzenlemeyle hayatlarını ve emeklilik süreçlerinde karşılaşacakları sorunları çözecek bir uygulamayı gündeme getirdik.
Biliyorsunuz bir de önümüzde EYT diye emeklilikte yaşı bekleyenlerle ilgili yaptığımız çok yakında, bu ay içerisinde Meclise sunabilecek hale getireceğimiz uygulamamız var. Ekonomide sorunlar var, ekonomik sorunların sosyal yansımaları var, sosyal problemlere dönüşü var, onları biz teker teker çözerek ilerleyeceğiz. Hiç kimsenin endişesi olmasın, Türkiye büyük bir ülkedir, Türk devleti güçlü bir devlettir, Türk devleti sosyal bir devlettir ve bütün sosyal sorunları çözerek ileriye doğru yürüyen bir milletimiz var. Demokrasi sayesinde, demokrasimizi güçlendirerek 2023'te Türkiye'nin, büyük Türkiye rüyasını gerçekleştirecek, Türkiye Yüzyılı'nın güçlü adımlarla başlangıcını yapacağız." dedi.