Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş tarafından TBMM’ye sunulan 43 maddelik kanun teklifine ilişkin sorulara, “bu paketle ilgili geçmişte olduğu gibi en son babalar duyar derler ya en son biz duyuyoruz bunu. Paketler açıklanıyor, gazeteler tartışıyor, konuşuluyor, bize gelmiyor. Bizler de basından haberdar oluyoruz. Basındaki 43 maddelik bir metinin çok az bir bölümünden haberdarız, bununda ayrıntılarını bilmiyoruz” dedi.
Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, “Pandemi sürecinde hastalanan ve tedavileri devam eden ve gerçekten bazılarını da kaybettiğimiz çalışanlarımızın pandemi nedeniyle ortaya çıkan bu mağduriyetlerinin bir meslek hastalığı, vefat edenlerin ise iş kazası olarak tanımlanması konusunda taleplerimiz oldu. Bu konuda farklı görüşler var ama bu konuda önceden domuz gribi konusunda yargının vermiş olduğu bir karar var. Bu konuda yasal bir düzenleme yapılmasa da yargı kararları ile şekilleneceğini düşünüyoruz” dedi.
Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, “Salgın döneminde Koronavirüsün ekonomiye ve çalışma hayatımıza etkilerini yakından takip ediyoruz. Emekçilerimizi ve tüm halkımızı etkileyen bu virüsün etkilerini azaltmak ve alınan önlemler konusunda, hükümetimizle yoğun bir görüşme trafiği yaşıyoruz” dedi.
Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, “Örgütlü olduğumuz işyerlerinde salgınla mücadele konusunda başarılı ve verimli ciddi yatırımlar yapıldı. İş güvenliği, iş kazaları, kayıt dışılık ve salgın hastalık gibi bu tür felaketlerde sendikal örgütlülüğün ne kadar değerli ve kıymetli olduğunu bir kez daha anlamış olduk. Örgütlü olduğumuz yerlerde yemekhaneler, toplanma yerleri dahil her yerde değişimler yapıldı. Üretimde sosyal mesafeyi koruyacak şekilde bir düzen sağlanarak işçilerin sağlığı konusunda tüm önlemler alındı” dedi.
Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, “Küreselleşme ile karşıt bir yerde durulamaz. Çalışanlarımızın acaba küreselleşmeyle işimizi kaybedecek miyiz yönünde endişeleri vardı. Dijitalleşmenin getirdiği sonuçlar, işçilerin işlerini kaybetmesine, daha kötü şartlarda çalışmalarına neden olmamalı. Küreselleşmeyi ve dijitalleşmeyi insani boyutunun ötesinde görmemeliyiz. Bütün bunların insanlar için ve insan odaklı olduğunu unutmamalıyız. Dijitalleşmeyle işimizi kolaylaştıracağız, iletişimimiz daha hızlı olacak, üretimi daha hızlı yapacağız. Bütün bunları yaparken merkezinde işçiler olacak” dedi.
Pandemi sürecinin evden çalışma, uzaktan çalışma ve kısmi çalışma gibi bir kısım esnek çalışmaları da beraberinde getirdiğini ifade eden Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, “Bizim bunlara karşıyız demekten öte, bunlarla birlikte hayatı nasıl kolaylaştıracağız? Güvenceli esnekliği nasıl sağlayacağız? Üretimi bu anlamda nasıl bir yeni bir konsepte taşıyacağız, işverenlerimizle birlikte bu konuda nasıl yürüyeceğimizi konuşmamız gerekiyor. Bu konuda hazırlıklıyız, ciddi adımlar atıyoruz ve attık” dedi.
HAK-İŞ olarak esneklik kavramı konusunun güvenceli esneklik olarak ele alınması gerektiğini vurgulayan Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, “İşin ve işkollarının gereği olarak ihtiyaç noktasında esneklik konularını konuşmak lazım. Arzu ettiğimiz sistem, tam gün çalışma ve örgütlülüğün devam etmesi, sendikal yapıların devam etmesi, toplu sözleşme düzeninin devam etmesidir. Ancak bunu hayata geçirmek için sendikaların yapması gereken en temel görev, sendikal örgütlülüğün başarılmasıdır. Sendikal örgütlülüğü başarırsak evden çalışanlar da dahil esnek çalışmanın her türlü modeliyle mücadele etmemiz çok daha kolay olur” dedi.
Son zamanlarda özellikle medya üzerinden HAK-İŞ'in talepleriyle ilgili kamuoyunda farklı algı oluşturulduğuna dikkat çeken Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, “Çalışanlarımız müsterih olsunlar, bizim itirazımız çalışanların büyük mücadele ile üyesi oldukları sendikalarından kanun zoruyla ayrılarak başka sendikalara üye olmak zorunda bırakılmasına. Talebimiz, bu adaletsizliğin giderilmesidir. Kadro mücadelesini HAK-İŞ verdi. HAK-İŞ olarak dün olduğu gibi bugün de yarın da emeğin ve emekçinin alın terini kutsal bilip, hakkını korumaya devam edeceğiz. Kamuda kadro mimarı HAK-İŞ'e karşı bir kısım gruplar harekete geçtiler. Dün sahada olmayan, taşeron emekçilerin arkasında olmayan, ‘siz kadro alamazsınız" diyenler, bugün taşerondan kadroya geçen emekçilere sahip çıkıyormuş gibi görünüyorlar” dedi.
Asgari Ücret Tespit Komisyonunun yapısının daha demokratik, daha çoğulcu, daha katılımcı ve işçileri daha iyi temsil eden bir yapıya kavuşturulması gerektiğini ifade eden Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, pandemi döneminin birçok yeni düzenlemeyi de beraberinde getirdiğini ve bu düzenlemelerin sosyal hayat olmak üzere iş yaşamını da yakından ilgilendirdiğine dikkat çekti.
Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, kısa çalışma ödeneği, ücretsiz izin desteği sürecin en çok konuşulan-tartışılan konularını oluştururken, o dönemde HAK-İŞ Konfederasyonunun kıdem tazminatı konusunda net tavrını ortaya koyduğunu belirten Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, kıdem tazminatındaki eksikliklerin giderilmesi gerektiğini belirterek, “Kıdemde kazanılmış hakların korunduğu bir modeli tartışmaya hazırız” dedi.
Mevcut kıdem tazminatı uygulamasında mevzuat açısından ve uygulama açısından zorlukların olduğunu kaydeden Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, “Mevcut sistem bizim için yeterli bir sistem değil. Hem kıdem tazminatına ulaşmak hem kıdem tazminatını elde etmek, hem de kıdem tazminatına istisna getiren durumlardan dolayı kıdem tazminatını bütün işçiler alamıyor. Arabulucukta olduğu gibi işverenler kıdem tazminatı mevzuatının arkasından, yanından dolanarak kıdem tazminatı ödemeden işçiden kurtulma yolu ve yöntemleri var. Bu konuda kazanılmış haklarımız korunarak, mevcut sistemdeki eksikliklerin giderilmesini talep ediyoruz” dedi.