KamuMeb

Muhtemeldir ki Bir Asgari Ücret Artışı Olacaktır

EKONOMİ

14 Haziran Salı günü Atatürk Kültür Merkezi'nde (AKM) gerçekleştirilecek Uluslararası Farkındalık Zirvesi (IAS) öncesi tanıtım toplantısında konuşan MÜSİAD Genel Başkanı Mahmut Asmalı, önemli açıklamalarda bulundu.

MÜSİAD Genel Başkanı Mahmut Asmalı, ''Toplumların müreffeh bir şekilde yükselebilmesinin yolunun, o toplumu oluşturan tüm unsurların dayanışması ile gerçekleşeceğine inanıyoruz. Bu vizyonla yol alan MÜSİAD Kadın, MÜSİAD çatısı altında faaliyet gösteren 300'ü aşkın kadın üyesiyle istihdam oluşturma, eğitim ve girişimciliği geliştirme, iş gücü piyasalarına daha iyi erişim sağlama konusunda önemli projeler yürütüyor. Fırsat eşitliği gibi yollarla kadın girişimcilere daha fazla imkan sağlanmasını hedefleyen MÜSİAD Kadın, yalnız Türkiye'de değil, dünya genelinde de güçlü bir yapılanmayla yol alıyor. Sadece iş kadınlarının mevcut potansiyelinin yükselmesi için değil, ülke genelindeki tüm kadınlarımızın aile hayatının, sosyal hayatının ve eğitim hayatının da aynı verimlilikle güçlenmesi adına sürdürülebilir projelere imza atılıyor. Kadın girişimcileri teşvik edecek, nitelikli projelerin geliştirilmesi ve ticarileştirilmesine destek olacak. Böylece ülkemizin ihracatına ve istihdamına katma değer sağlayacak.

14 Haziran'da gerçekleştirilecek Uluslararası Farkındalık Zirvesi ise bu kapsamda hem iş dünyasında kadının güçlendirilmesini hem de inşa edilen değerler zincirine katkı sağlamayı hedefliyor. Uluslararası Farkındalık Zirvesi'nin bu yılki çıkış noktası ise girişimcilik-dijital dünya, göç, çevre-sağlık olmak üzere 3 temel konuya odaklanıyor. MÜSİAD Kadın, bu zirve aracılığıyla girişimci kadınların iş hayatında karşılaştıkları zorluklara, topraklarından uzaklaşıp yeni bir ülkede yaşamak zorunda kalan göçmen kadınların kültürel entegrasyon ve sosyal uyum konusundaki beklentilerine ışık tutacak.

Bu çerçevede kadınların liderlik ettiği ve dahil olduğu sosyal uyum odaklı barış inşa çalışmalarında etkin roller üstlenecek. Farklı yaşam hikayelerinin ve deneyimlerin aktarılması ile kolektif bir bilinç oluşturulması ve bir eylem planı hazırlanması hedefleniyor. Zirvenin en önemli oturumlarından biri de küresel bir problem olarak tüm dünyayı tehdit eden çevre ve iklim krizi olacak. Bu çerçevede sıfır atık politikasından gıda atık yönetimine, iklim krizinden çevre sorunlarına kadar sürdürülebilir yaşamı etkileyen tüm süreçler, alanında uzman isimlerle masaya yatırılacak.

Türkiye'deki iş gücünün yüzde 34,4'ü gibi kadın istihdamı var ama bunlardan kendi işinin patronu olan kadınlarımızın oranı yüzde 1,7, Avrupa'da gelişmiş ülkelerde bu yüzde 34'ler mertebesinde. Dolayısıyla aslında kadınlarımız daha çok hizmet yoğun işlerde çalışıyor. Bu tarz farkındalık zirveleriyle, kadınlarımızın kendi startup şirketleriyle, kendi girişimcilik ruhuyla, kendi işinin patronu olmalarının farkındalığı da inşallah zirvede konuşulur. Kadınlarımızın özgüvenleriyle kendi işini kurma, yapma, becerme potansiyelinin olduğunu düşünüyoruz.

Ülkemizde bu tarz bir ayrımcılık yapılmıyor. Ülkemiz canını kurtarmak isteyen, zulümden kaçmak isteyen, bombalar altında inleyen, çocuklarının nefes alacağı, rahat edeceği, en azından canını güvence altına alacağı insanlara kucağını açtı, zorunda kaldı. Bunların Türkiye'de belli bir disiplin çerçevesinde bazı iş gücü piyasalarına katılımı oldu. Biz Türk insanı olarak kapımıza, evimize sığınanlara 'ne olursa olsun çıkın gidin' deyip zalim rejimin kollarına teslim edecek bir göç politikası izlenmesini doğru bulmayız.

Birçok işverenimiz bunlara (mülteciler) yasal statüde çalışma izni verilmesini talep ediyor.
Alım gücünün düşmesi doğrudur, enflasyonu hepimiz biliyoruz. Yüzlerce çalışanı olan firmanın iki ortağından biriyim. Bizde hiç asgari ücretli çalışmıyor. Hatta MÜSİAD'da da 65 çalışanımız var, hiçbiri asgari ücretli değil. Asgari ücretlinin alım gücünü yükseltecek kalıcı ekonomik politikalara odaklanmak gerektiğini düşünüyoruz. Asgari ücreti artır, bu üretim maliyetlerine yansısın, birtakım ürünlerin fiyatının artmasına sebep olsun, enflasyon artışı olsun, böyle bir kısır döngüye girmemek lazım geldiğini hep söylüyoruz.

Enflasyonu düşürecek kalıcı yapısal birtakım ekonomik politikaların izlenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Geldiğimiz durum da ortada, hakikat, muhtemeldir ki bu konuda bir asgari ücret artışı olacaktır. MÜSİAD olarak çalışanların ezilmesine, alım gücünün düşmesine ve insanca yaşama sınırından uzaklaşıp bu noktada zor bir hayat sürmelerine gönlümüz razı olmaz. Bu noktada işverenin üzerindeki vergi yüklerini almak kaydıyla, işverenin rekabetçi statüsünü bozmamak kaydıyla, belki başka sosyal fonlardan ya da işverene vergi yükü getirmeyen birtakım uygulamalarla ek destekler verilebilir diye düşünüyoruz.

Bölgesel farklılık bir ara gündeme geldi, sonra kalktı ama işveren, işçiye bir iyileştirme yapacaksa bunun mutlaka vergi dışında tutulması lazım. Ondan da devletin bir ekstra kazanç elde etmemesi lazım diye düşünüyoruz.'' dedi.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.