İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, ''PKK terörü sadece dağlarla kırsalla ilgili değildir. Fikri altyapısı, eleman temini şehirlerde üretilmektedir. Şehir, sadece mekansal yerleşimden ibaret değildir. Bilakis mekansal görüntünün arka planında, insanın bu mekanla kurduğu güvenlik ilişkisinin sahnesidir. Dolayısıyla şehir güvenliği, hele ki bizdeki İstanbul gibi küresel ölçekte büyük şehirlerin güvenliği, ayrı bir uzmanlık ve kapasite meselesidir ve özel güvenlik, bu işin büyük parçalarından biridir.'' dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 5188 Sayılı Özel Güvenlik Hizmetleri Kanunu'nda değişiklik yapılmasına ilişkin kanun teklifi konusunda ''Kanunla ilgili çalışmaları, kendi ihtiyacımızı yaptık. Yani sektör olarak bir ihtiyacımız vardı, bunu ortaya koyduk. Kanunu çıkaracak irade TBMM'dir. Onlara da yaklaşık 1 yıl önce ilettik. Olgunlaştığını düşünüyoruz. İnşallah yakın bir zamanda hem özel güvenlik sektörümüzün yöneticilerinin hem de özel güvenlik çalışanlarının yarına daha emin bakabilecekleri, ayakları üzerinde durabilecekleri bir anlayışı ortaya koyacağız. Kanunla yapamayacağımız bütün meselelerde de sektörün emrine amade olduğumuzu belirtmek durumundayız. Çünkü biz birlikte çalışıyoruz. Özel güvenlikçi arkadaşlarımız, kolluk güçlerimizin yardımcı kuvvetleridir.'' dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, KAAN Uygulaması konusunda ''Öncelikle özel güvenliklerimizin görev aldığı her alanda etkin, verimli ve sürdürülebilir bir çalışma yürütebilmelerini istiyoruz. Sağlıklı bir denetim mekanizmasını oluşturmayı istiyoruz. Özel güvenlik ve genel kolluk arasında derin bir iş birliği ve koordinasyon sağlamak istiyoruz. KAAN Projesi'ni, özel güvenlikle alakalı eğitim kurumlarından şirketlere, personel sayısından izin alan yerlere kadar en yoğun il olması hasebiyle İstanbul'da başlattık. Buradaki eğitim kurumları ve kamu hastaneleri gibi pek çok stratejik noktayı da projeye dahil ettik. 51 ilimizde bulunan stratejik noktalarda çalışan özel güvenlik görevlileri ile genel kolluk personelinin iş birliği ve entegrasyonunu tamamladık. İlk aşamada ülke genelinde Ağustos 2020 itibarıyla 2 bin 503 yerde çalışan 68 bin 727 özel güvenlik görevlisi ve 11 bin 574 genel kolluk personeli eğitilerek proje kapsamına alınmıştır. 2021 yılında özellikle İstanbul Esenyurt'taki sitelerden başlamak üzere ülkemizde bulunan 6 bin 16 sitede uygulamanın ikinci aşamasına geçilmiştir.
Uygulama sayesinde özel güvenlik görevlilerimizin karşılaştıkları uyuşturucu, hırsızlık, çocuk kaçırma ve aile içi şiddet gibi birçok olaya KAAN kapsamında müdahale edilip, genel kolluğa teslimi mümkün oluyor. Bu kapsamda 50 bin 400 bildirim yapılmış ve 17 bin 700 kişiye de adli ve idari işlem yapılmıştır. Elbette ki her hususta olduğu gibi burada da önemli bir hedefimiz söz konusu. KAAN uygulaması sayesinde, genel kolluk ve özel güvenlik iş birliğini artırarak, kolluk kuvvetlerimize 350 bin kişilik bir güvenlik desteği sağlamayı hedefliyoruz. 2022 yılında da bu hedeflere ulaşmak için yoğun bir çalışmanın içindeyiz. Bu kapsamda, 168 bin 377 özel güvenlik görevlisi, 10 bin kişi kurum ve kuruluş yetkilisi ile 17 bin 692 genel kolluk personeli olmak üzere toplam 196 bin 70 kişiye, 88 polis başmüfettişimiz tarafından verilecek eğitimlerin planlarını tamamladık. İnşallah eğitimlerimize Asayiş, TEM, KOM ve Narkotik Suçlarla Mücadele Başkanlıklarımızın personeli de katkı sağlayacaktır. Bilhassa Asayiş Daire Başkanlığı, KAAN uygulamasının önemli bir paydaşı olacaktır. Güvenlik konularındaki nihai amacımız, Türkiye'yi dünyanın en güvenli ülkesi haline getirmektir.
nladık ki burada kanuni bir boşluk var. Bu kanuni boşluktan istifade ediyorlar. Siteye seçiliyorlar. Seçildikten sonra ne parasını ne gelirleri ne giderleri denetleyen var. Kendine ait, dünyanın hiçbir yerinde olmayan bir özgürlük alanı bulmuş. Bunu kaybetmek ister mi? Su parasını ödemeyenin, su saatini kaldırıyor. Sitenin otoparkını dışardan birine kiralıyor. Kafalarına indik ama yetmez. Acilen özellikle kat mülkiyeti konusunda bir yasaya ihtiyacımız var. Bunu da hazırladık. TBMM de bunu değerlendirecek. Bir an önce çıkmasının muaccel olduğunu düşünüyorum. Bu çünkü şehir güvenliğiyle alakalı bir meseledir. Boş bırakılmış bir alanın, doldurulmasıyla alakalı bir meseledir. TBMM'nin de bu konuda hassasiyet göstereceğine inancım tamdır.
15 bin kişilik bir sitede 4-5 kişiyle, o da tehditle baskıyla meydana getirenlere 'Buyur istediğin gibi yap' diyorsun. O da neden? Kanuni boşluktan. (Kat mülkiyeti yasası) Bu, özel güvenlik yasasıyla birlikte çıkarsa bunlar birbirlerinin tamamlayıcısı olacaktır.'' dedi.