Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, ''Birincisi, güvenli evler yapmaya çalışıyoruz. İkincisi, altyapısıyla, park bahçeleriyle, camisiyle, okuluyla, sosyal donatısıyla çevre düzenini mutlaka yapıyoruz. Tam bir yaşam alanı ortaya çıkıyoruz. İçinde oturanlar, evleri görenler hep teşekkür ediyorlar.
6 milyon civarında konut, 1,5 milyon civarında da dükkan var. Bunların 600 bini ilk etapta riski gözüküyor. Durduğu yerde yıkılan binalar var. Bir an önce yıkılıp boşaltılması gereken konutlar var. Bu yasa belki de en çok İstanbul için kullanılacak. İstanbul’u dönüştürmek için dört ayaklı bir projemiz var. Hızlı davrandığımızda, birkaç sene içerisinde İstanbul'u gelebilecek herhangi bir depreme karşı çok daha güvenli hale getirebiliriz diye düşünüyoruz. Yarısı Bizden kampanyasını başlattık. Kampanyayla en riskli ve yüzde 100 anlaşanlardan başlayarak 350-400 bin konutu dönüştürmeyi ve depreme daha güvenli hale getirmeyi hedefledik.
Depreme hazırlık için yapacağımız ne kadar konut varsa hepsini belirleyeceğiz ve Meclis’e getireceğiz. En eski binaları taşıyarak İstanbul'u daha güvenli hale getirmeyi planlıyoruz. Bu yaz, inşaatlar başlar. Hızlı davranırsak bunların tamamını 4 sene içinde tamamlarız.
Dört kırmızı çizgimizi her fırsatta söylüyoruz. Özellikle fay kırıklarının olduğu yerde bir daha asla yapı yapılamaz. Hatta önümüzdeki günlerde cezai müeyyideler de gelecek. Fay hatlarının olduğu yerler haritalarda işlenmişse bunun üzerine bina yaptıran belediye başkanları görevden bile alınabilir. İzin verilmeyecek. Hazırlayacağız, Meclisimize getireceğiz. Orada uygun görülürse bu yasaları çıkaracağız.
Anayasa Mahkemesi’ne gidenlere soruyorum; yasanın neresini beğenmediniz? Bu yasayı Meclise getirmeden önce AK Parti, MHP, CHP ve İYİ Parti Grubuna bütün detayları anlattık. ‘İtirazınız varsa şimdi söyleyin. İlave edeceğiz varsa getirin ilave edelim, ortak akılla gidelim’ dedik. Ne yazık ki o gün hiç ses çıkarmadılar; ‘iyi olmuş, elinize sağlık’ diye teşekkür eden gitti. Şimdi Anayasa Mahkemesi’ne gidiyorlarmış. Hoş gelişler ola. Yapacak başka bir şey yok. Biz iş yapmak için çırpınıyoruz, onlar yaptırmamak için çırpınıyorlar.'' dedi.