TÜRK-İŞ Başkanı Ergün Atalay, ''Geçmişte TÜRK-İŞ'e geliniyordu, TİSK'e gidiliyordu. O sistem bu sene kaldırıldı. Hepsi Bakanlıkta olacak. Komisyon üyeleriyle ilgili yeni Çalışma Genel Müdürü o komisyonda oluyor.
Asgari ücreti 4 aydır herkes konuşmaya devam ediyor. Bugün uygulama şubatın birinde olacak. Arada gene 2 ay var. 60 gün zaman var biz asgari ücreti konuşuyoruz. Konuşulduğu zaman bu milletin cebine para falan girmiyor. Bu geçmişte aralık ayının sonunda belli oluyordu. Geçen sene birazcık öne alındı. Bir an evvel rakam belli olsun da kamuoyu sabahtan akşama kadar herkes bu konuyu konuşuyor bu mesele bitsin. Rakam konuşulduğu zaman piyasada, raflarda fiyatlar artmaya devam ediyor. Tedirginliğim, sıkıntım buydu rakam konuşmamakla ilgili.
Bu rakam açıklandıktan sonra inşallah toplumu tebessüm ettirecek, tarafları memnun edecek bir rakam çıkarsa arzumuz üçümüz imza atalım. Ama arzu etmediğimiz bir rakam olursa o masada olmayacağımızı her zaman ifade ediyorum. Asgari ücret üzerinde çalışanlar var bu ülkede. Asgari ücret ne? Yeni işe başlayanlarla ilgili. Öyle bir noktaya geldi ki asgari ücret maalesef geçim ücreti oldu bu ülkede. Onun dışında 10 yıldır, 20 yıldır teknik elemanlar var, uzmanlar var. Onların bir konumu var. Onun ötesinde çalışma hayatının beklediği sorunlar var. Bizim hükümetten, bakanlıktan EYT gündemde, bir an evvel ülke gündemine gelsin. Geçici işçi ile ilgili sıkıntımız var, taşeronla ilgili sıkıntımız var, vergiyle ilgili sıkıntımız var. İşyerlerinde bizim promosyonla ilgili özel sektörün bir bölümü veriyor, bir bölümü vermiyor, bununla ilgili sıkıntımız var. Bunların tamamı ocak ayının ortası veya sonunda çözülmesi gerekiyor. İşçiler tabanda bunu bekliyorlar. Bununla ilgili taşerondaki arkadaşlar bekliyor, geçici işçi bekliyor. Ben asgari ücret kadar onlar da kamuoyu için, bizim için önemli.
Özellikle vergiyle ilgili her ortamda ifade ediyorum. Biz evvelden aralık ayının sonunda giriyorduk yüzde 27'ye, şimdi mayısın sonunda, haziranın başında yüzde 27'ye giriyoruz. Bununla ilgili bir düzenleme gerekiyor. Asgari ücretle mesele bitmiyor.'' dedi.
TRT Haber'de asgari ücrete dair değerlendirmelerde bulunan TÜRK-İŞ Başkanı Ergün Atalay, ''7 bin 785 liranın altındaki bir rakamı kabul etmemiz sıfır, kırmızı çizgimiz. Bu miktarın üzerine çıkmamız lazım. Gıda da artış yüzde 138. Neyin ne olduğunu biz A'dan Z'ye biliyoruz. Bunlar göz önünde bulundurulmalı ve öyle bir rakam bize getirilmeli. İnsan odaklı bir çalışma olması lazım. Sendikalar, STK'lar, işverenler insan odaklı bir çalışma yapmak mecburiyetinde. EYT var bizim sorunumuz, geçici işçi var bizim sorunumuz, vergi var bizim sorunumuz, iş kazaları var bizim sorunumuz. Bunlar asgari ücret kadar önemli sorunlar. Biz geçmişte aralık ayının sonunda giriyorduk yüzde 27'ye, şimdi haziran ayının başında giriyoruz. Bu, adil bir sistem değil. Sürdürülebilir bir şey değil.'' dedi.
MÜSİAD Genel Başkanı Mahmut Asmalı, ''Asgari ücret, adı üzerinde taban ücrettir. Asgari ücrette esas olan işçinin emeğinin karşılığını tastamam almasıdır. Geçen yıl 2 kez asgari ücrette artış yapıldı. Böylece 2 artışın toplamı ortalama yüzde 94'lere gelmiş oldu. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde de işçinin, çalışanın, emekçinin alım gücünün korunması esastır. Yani enflasyon artıyor, biz de asgari ücreti artıralım, dolayısıyla emeklinin bu noktadaki gücü korunsun. Ama bu noktada da enflasyonun aşağı çekilmesi noktasındaki gayretlere devam edilmesi lazım.
Enflasyon bu dönemin alım gücüdür. Bu yıl için satın almayla ilgili kaybolan alım gücüne ilişkin maaş artışı yapıldı. Önümüzdeki sene yapılacak olan artışına, bu dönemdeki enflasyon verileriyle hareket ederek değil, önümüzdeki dönem enflasyon beklentileri ışığında bir zam yapılması düşünülmeli. Bu noktada işçinin hakkını koruyan ama bunun yanında Türkiye'nin üretimdeki rekabet gücünü de koruyan bir modelle düşünülmesi gerekir. Asgari ücret belirlenirken beklenti, enflasyonun bir miktar daha üzerine konulması ve belirlenecek rakamın beklentileri karşılaması gerekir.'' dedi.
Biz hiçbir zaman çalışanların tazminatının taksitlendirilmesini istemedik. Çünkü onların da toplu parayla bir beklentileri olabilir. Dolayısıyla onların eline o toplu paranın geçmesi lazım. Bizim kastettiğimiz, bu finansmanda devletin yardımcı olması, ucuz finansman sağlaması vesaire.'' dedi.
TİSK Başkanı Akkol, ''TİSK olarak, gerek asgari ücret süreci gerekse de çalışma hayatını ilgilendiren her türlü kanuni düzenlemede çalışanların beklentisini öncelikli görüyoruz. EYT sürecinde de benzer bir yaklaşımımız var. Çalışma arkadaşlarımızın refahının, güvenliğinin ve mutluluğunun işverenler için ne kadar önemli olduğunu tekrar ifade etmek istiyorum. TİSK camiası olarak kendi ekosistemimizden dünyaya örnek uygulamalar çıkartmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Bir tarafta çalışma arkadaşlarımızın beklenti ve refahı diğer tarafta ise işletmelerin sürdürülebilirliğinin önemini de her fırsatta sizlerle paylaşıyoruz. İşletmelerin rekabetçiliği; istihdam, işletmelerin sürdürülebilirliği ve çalışma arkadaşlarımızın daha fazla gelire ulaşması için çok önemli. İşletmelerin büyümesi, daha fazla ihracat yapması hem çalışanlar hem de ülkemiz için önemli. bu sebeplerle EYT konusunda hem çalışanların hem de işletmelerin beklentilerini aynı anda karşılayacak çözümlere ihtiyacımız olduğunu düşünüyoruz. Sayın Çalışma Bakanımız bizim de görüşlerimizi aldı.
Bu konuda işverenlerin beklentileriyle ilgili kapsamlı bir çalışmayı Sayın Bakanımıza tekrar sunduk. Bu çalışmadaki üç maddede özetle paylaşmak isterim. Bunlardan bir tanesi, emekli olup da çalışmaya devam edecek arkadaşlarımızın SGK primi ve işveren maliyetinin artması. Temmuz ve ağustos ayında EYT kapsamındaki çalışanlara yönelik yaptığımız ankette, katılımcıların yüzde 80'i iş hayatına devam etmek istiyor. Yani emekli aylığını almak ve işletmesinde devam etmek istiyor. İşverenlerin büyük bölümü de bu istihdam ilişkisine devam ettirmek istiyor. Burada bir uyum görüyoruz ve bu uyumun kaybolmamasını istiyoruz. Eğer emekli birini çalıştırsanız SGK'de bir maliyet artışı söz konusu. Bu hem istihdamın devamı hem de işverenler için bir risk. Bu konuyu bir kaç aydır dile getiriyoruz. Sayın Bakanımız bu konudaki müjdeyi geçen haftalardaki kapalı bir toplantıda vermişti, bugün de teyit etti. Emekliler ile emekli olmayan çalışanlar arasındaki SGK prim farkı giderilecek. Dolayısıyla işverenlere ilave bir maliyet olmadan istihdam ilişkisi devam edecek. Bu çözümü önemsiyoruz. Bu sadece işverenler için değil, emekli olup çalışmak isteyenler için de çok kıymetlidir. Dolayısıyla bunun müjdesini Sayın Bakanımız az evvel bizimle paylaştı.
Sayın Bakanımız yine müjdeyi verdi. KGF'den uygun kredi ile işverenlerin yalnız bırakılmayacağı müjdesini az evvel aldık. Dolayısıyla kıdem tazminatıyla ilgili çok uygun kredi faiziyle işverenlere destek olunacak. Üçüncü konu, özellikle kritik bazı sektörlerde ve şirketlerde yüzlerce kişinin aynı anda emekli olması durumunda üretim ve ihracatı etkileyen durumlar olabiliyor. Bazı departmanlar komple emekli olabiliyor, kıdemli işçiliğin önemli olduğu sektörlerde iş sağlığı ve güvenliği riskleri doğabilecek. Çalışma arkadaşlarımızı mağdur etmeden ama aynı zamanda üretim ve ihracatın devamlılığına da mani olmadan bir planlama dahilinde emeklilikleri organize ediyor olmamız gerekiyor. Bu konunun ülke için önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu üç başlık dışında da ilave önerilerimiz oldu. Bunları Sayın Bakana ilettik.
Bir komisyonumuz var. Komisyonda hem işçi hem işveren hem de devlet tarafı temsil ediliyor. Bu komisyona kimin üye olacağıyla ilgili çalışmalar tamamlandı. Komisyon yakın zamanda da ilk toplantısını yapacak. İşverenlerimizin razı olduğu, işçi tarafının memnun olduğu aynı zamanda da işletmelerimizi koruyan dengeli, istikrarlı bir rakam için biz de elimizi taşın altına koyacağız. 31 Aralık gecesine kadar beklemeye gerek olmadığını düşünüyoruz. Ne kadar erken anlaşabilir, ne kadar erken mutabakat sağlarsak ülkenin gündeminden de bunu o kadar erken alırız diye düşünüyoruz. TİSK'in görüşü budur.
Anket çalışmalarından çıkan rakam var ama bunu zikretmek sürece de çok saygısızlık olacaktır. Komisyonun bu rakamları detaylı şekilde paylaşacağını öngörüyoruz. Bu konuda benim görüşüm şu, yeteri kadar rakam zikrediliyor. Sabah 07.00'de haber programlarıyla başlıyoruz, gece 00.00'da asgari ücret... Tabii çok yoğun ve ülke için önemli bir konu ama bazen altında çok analiz olmayan, gerçekçi olmayan, yüksek veya alçak, onun tespitini yapmadan söylüyorum. Bu bir süreç. Buradan çıkacak rakamı inanın ben de bilmiyorum, komisyona üye hiç kimse bilmiyor. Bu sürecin sonunda en iyisini yapmaya çalışacağız hep beraber.'' dedi.
CNN Türk canlı yayınına katılan AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, ''Vatandaşımızın 'İyi oldu' dediği bir asgari ücret açıklanacaktır! Bir rakam söyleyemem ancak asgari ücretin nasıl tespit edileceği bellidir. İlk toplantı bugün yapılacak. Herkes kendi tekliflerini gündeme getirecek ve Türkiye ekonomisinin genel dengeleri çerçevesinde makul bir asgari ücretin belirlenmesine çalışılacaktır. Vatandaş iyi oldu diyecek
Özellikle son dönemde içerisinden geçtiğimiz bu olağanüstü şartların, vatandaşımızın alım gücünü azaltmaması için bu asgari ücrette de vatandaşımızın 'iyi oldu' diyeceği, tatmin edici bir zam oranı açıklanacağını ümit ediyorum. Sayın Cumhurbaşkanımızın ve hükümetimizin bu konudaki ana fikri vatandaşımızı hayat pahalılığı altında ezdirmemek. Enflasyonda düşme eğilimi olacağı görülüyor
Türkiye açısından pandemi parantezi kapandı. Bizim için önemli olan tezgahı dağıtmamaktır. Türkiye başından itibaren üretimin artırılması perspektifini tercih etti. Türkiye frene basmak yerine gaza basmayı tercih etti. Mallarımız satılıyor, ihracatımız artıyor. Ekonomi 3. çeyrekte yüzde 3.9 büyüdü. Büyüme demek üretime devam etmek demek. Temel meselelerimizden biri enflasyondur. Enflasyon inşallah en kısa zamanda kontrol altına alınacağını düşünüyorum. Enflasyonda düşme eğilimi olacağı görülüyor.'' dedi.