Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, ''Aşağıda müthiş bir güç var. Bu güç hepimizin gücünün çok üstünde, onunla savaşamayız. Onu bilmeli ve ona uygun şekilde hareket etmeliyiz.
Ruhsatları alan, inşaatlara başlayanlar var. Köy evlerine de başlıyoruz. Deprem Gerçeği ve Kentsel Dönüşüm Şurası’nda hocalarımızın aldığı güzel bir karar var, 'çelikten yapı yapın' dediler. Şu anda inşaatlar başladı. 51 bin civarında ihale yapacağız ve 6 ay gibi sürede bütün köylerde teslim edeceğiz. Depremden herhangi bir şekilde etkilenmesi söz konusu olmaz, yıkılması söz konusu olmaz. Bu konutlar depremde yıkılmaz, vatandaşlarımıza bu konutları 6 ayda teslim edeceğiz.
Gelecek sene, bu konutları teslim etmeye başlayacağız. Konutları peyderpey vermeye devam edeceğiz. Depremin merkez üssü Kahramanmaraş Pazarcık’ta da eski terminal binasının yıkılıp, yerine yeni ve kimlikli yapılar inşa edeceğiz. Prensip olarak inşaatlarımızda süremizi 1 yıl veriyoruz. 6 Şubat’tan sonra 3-5 ayda temel atmaya başladık. Deprem konutlarının ihalesini alan müteahhitlere ‘Siz binayı 1 sene sonra vereceksiniz’ diyoruz. Çelik köy konutlarına da 6 ay süre verdik. 200 bin konuta başlamıştık, yılbaşına kadar 46-47 bin konut veriyoruz.
Senelerce TOKİ konutlarını kötülediler. 1999 depreminde sınıfta kalan binalar, kamu binalarıydı. Aradan 20 yıl geçti, bizim hükûmetimiz döneminde, sınıfı geçen binalar kamu binaları ve TOKİ konutları oldu.
İstanbul'da 6 milyon civarında konut, 1,5 milyon civarında da iş yerimiz var. Bunlar arasında 600 bin kadar konut çok riskli görünüyor ve bir an önce değişmesi, dönüşmesi gerekiyor. Bunun yapılması için elzem olan tek şey, kentsel dönüşüm. Şu ana kadar dünyada kentsel dönüşüm dışında başka bir formül bulunamamış. Bunun için de büyük çaba içindeyiz. İstanbul gibi göz bebeğimiz bir şehri depreme hazırlamak istiyoruz.
Kentsel Dönüşüm Yasası hazırlanırken herkesin bilgisi vardı. Rezerv alanlarda aşmaya çalıştığınız bir tabir var. ‘Yeni yerleşim alanı’ diye bir tabir geçiyor. Onun kaldırılmasıyla ilgili bir itirazları olmadı. Meclise geldik; bütün partilere, oradaki muhalefet de dahil, hepsine anlattık. İtiraz olmadı. Nedir bu yeni yerleşim alanı? Eskiden mahkemelerimiz özellikle yeni yerleşim alanı tabirinden dolayı şehirlerin dışındaki alanları rezerv alan kabul ediyorlardı. Şehirlerin içerisinde merkezdeki alanları yeni yerleşim alanı olarak kabul etmiyorlardı. Yürütmeyi durdurma veriyorlardı. O aslında yetki gaspıdır. Bunu da çıkardık oradan. Özellikle istiyoruz ki rastgele hiç işi bilmeyenler gidip de yürütmeyi durdurma verip inşaatların önünü kesmesinler. Kolay değil, çok zor bir iş yapıyoruz. Bizler, rezerv alan olarak hazine alanlarını tercih ediyoruz. Vatandaşın oturduğu yeri neden rezerv alanı ilan edesiniz ki? Devlet kimsenin gidip malını elinden almaz. Biz, 2012 yılından bugüne 2 milyon 200 bin konutu yeniledik. Kimin malına çökmüşüz? Kentsel dönüşümle ilgili bizim tek şartımız; yarıdan bir fazlası ‘evet’ dedikten sonra işe başlamak oluyor. Ben bu çıkan yasanın, önümüze çıkan problemleri ve engelleri aşan, işi hızlandıracak bir yasa olduğuna inanıyorum.'' dedi.