Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, ''Anayasamızda ilk defa pozitif ayrımcılık diye bilinen bir ilkeyi getirip koyduk. Kadınlar, çocuklar, engelliler, şehitlerimizin yakınları ve gazilerimiz lehine eşitlik ilkesine aykırı alınacak tedbirlerin ve uygulanacak kararların Anayasa’ya aykırı olarak değerlendirilemeyeceği noktasında özel ve ayrıcalıklı pozitif bir düzenlemeyi getirip koyduk. Bu düzenlemeden sonradır ki hem hükümet hem bakanlıklar hem ilgili kurum ve kuruluşlar bu konuda eşitlik ilkesinin üzerinde ve dışında kadınlar, çocuklar, engelliler lehine pek çok önemli adımı atma konusunda Anayasal bir güce, bir imkana kavuştular. Ama gördük ki sadece bunlarla da yetmiyor. Çünkü bunun Anayasa’ya konulması kafi değil ve yasal daha geniş bir alt yapıya da ihtiyaç olduğunu fark ettik.
Bunun üzerine Anayasa’mızın 41. Maddesine ilk defa maddenin kenar başlığını da değiştirerek Çocuk Haklarını da Anayasa’ya koyduk. Bundan sonra çocuğun üstün yararını koruma hususunda Anayasamızın emredici hükmü hepimizi bağlıyor ve hepimiz çocuğun üstün yararını koruma konusunda büyük bir gayret ve mesuliyetle, sorumlulukla bu işin üzerine gitmeye adeta zorlayan bir hüküm koyduk ve Çocuk Koruma Kanunu diye müstakil bir kanun çıkardık. Ülkemizde daha önce böyle bir kanun yoktu. Sadece çocuklarımızı korumak ve bunun usul ve esaslarını düzenlemek maksadıyla özel bir kanun çıkardık, Çocuk Koruma Kanunu. Arkasında uluslararası çocuk kaçırmanın hukuki yön ve kapsamına dair bir kanun daha çıkardık. Çünkü hem Türkiye’de, hem yurt dışında çocukları kaçıran değişik simsarlar, şebekeler, örgütler ve çocuklarımıza düşmanlık yapanlar var. Bunlarla ilgili uluslararası düzeyde iş birliğimizi arttırmak yerelde de bu konuda dayanışmayı hukuksal bir zemine oturtmak maksadıyla bu konuda da bir başka kod kanun çıkardık.
Öte yandan ailenin korunmasına dair bir kanun daha çıkardık, 6284 sayılı kanun. Bu kanun da hem aileyi, hem kadını, hem çocuğu koruyan tarihi bir reformdur ve halen uygulanmaktadır. Bu uygulamayla da biz büyük neticeler aldık ve bundan sonra da almaya devam edeceğiz. Çünkü çocuklar bizim deminde ifade ettim; geleceğimizdir.
Adalet Bakanlığı bünyesinde Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Daire Başkanlığı diye Genel Müdürlük düzeyinde müstakil bir daire kurduk, işi bu. Türkiye’nin her bir yanında mağdurların hak ve hukukunu gözetmek sadece suçun mağdurlarını değil, her tür mağdura destek vermek maksadıyla büyük bir çabayla, büyük bir özveriyle çalışmaktadır. Bir yandan adli yönden desteklemek öte yandan sosyal yönden diğer yönlerden desteklemek maksadıyla hem Adalet Bakanlığı hem de diğer bakanlıklar kurum ve kuruluşlarla iş birliği içerisinde daha büyük adımları nasıl atarız bunun üzerinde de kafa yormaktadır. Mağdurları koruyan onları destekleyen onların hak ve hukukunu her şeyin üzerinde tutan bir müesseseyi de bu anlamda hayata geçirdik.
2017 yılında Adli Görüşme Odalarını kurduk, mahkemelerimizin olduğu adliyelerde. Bunun amacı çocuklarımızın, suça sürüklenmiş çocuklarımızın ya da suç mağduru çocuklarımızın ifadeleri alınırken özel bir ortamda alınması. Psikolog, öğretmen veya başka biri değişik uzmanlar mahkemenin veya savcılığın olduğu yerde değil daha farklı ortamda kendini rahat hissedebileceği, doğru ve rahat ifade edebileceği bir biçimde ifadesinin alınması ve çocuğun hukukunun korunması psikolojisinin korunması ve onun yaşanan hadiselerden daha fazla olumsuz etkilenmesinin önlenmesi maksadıyla adli görüşme odaları kurduk. Çocuklarımız burada kendilerini hem koruma altında hissediyorlar, hem rahat hissediyorlar, hem de olan biteni o çocukluk saflığı içerisinde dosdoğru bir biçimde ifade ediyorlar. Bu da maddi hakikatin ortaya çıkmasında suçun failleri ile ilgili gerekli adli tahkikatın neticelenmesinde hak edenin hak ettiği cezayı bulmasında da çok büyük bir netice ortaya koymaktadır. Şu anda Türkiye genelinde 150 tane Adli Görüşme Odamız var. Amacımız bunu Türkiye’nin her bir yerinde hayata geçirmek. İmkan olduğu her yerde hayata geçirdik. Diğer yerlerde de imkan oluşturmaya ve hayata geçirmeye gayret ediyoruz ve şu ana kadar 40 binin üzerinde evladımız, çocuğumuz bu adli görüşme odalarından istifade etmiş durumda. İnşallah önümüzdeki zaman içerisinde burada ayrı bir adımı daha atacağız.
Çocuklarımızı diğer sanıkların yargılandığı yerde yargılanmalarını önlemek, onlarla aynı ortamda bulunmalarını engellemek maksadıyla Çocuk İhtisas Mahkemeleri kurduk. Sadece suça sürüklenin çocukların yargılandığı yerler ve burada da onların demin dediğim gibi adli görüşme odalarındaki hak ve hukukunu koruyan anlayış çocuk ihtisas mahkemelerinde de aynı şekilde devam etmektedir.
Çocuk Adalet Merkezleri diye bilinen yeni bir merkezi hayata geçiriyoruz. İlkini Erzurum’da açtık. Bunun içinde hem çocuklarla ilgili, suça sürüklenin çocuklarla ilgili soruşturma yürüten savcı, savcılık kalemi, psikolog, sosyolog, öğretmen orada yargılama yapılacağı için çocuk ihtisas mahkemesi ve onunla ilgili yargı görevleri dahil herkesin aynı yerde bulunduğu, yani çocuk adalet merkezinde suça sürüklenen bir çocuğumuz geldiği zaman onu başka yerlere kurumlara vesaireye götürmeden, yıpratmadan, örselemeden onun üstün yararını gözeterek onun lehine bir ortamı oluşturmak ve onu toplumumuza ve geleceğimize kazandırmak için böylesine bir adımı da attık. İnşallah Çocuk Adalet Merkezlerimizi biz Türkiye’mizin her tarafına yayacağız. Adım adım bunları temin edeceğiz, öncelikle imkan olan her yerde geçirmeye gayret edeceğiz. 81 ilimizde bunları kurmak bizim Bakanlığımızın ana hedeflerinden birisidir.
Bugün burada Uşak’ımızda çok önemli bir hizmetin verildiği yeri açıyoruz. Çünkü Türkiye’de Cumhuriyet’in ilanından bu yana öncesi de var, maalesef çok büyük bir utancı bugüne kadar hep beraber seyrettik adeta. Büyük bir ayıbı seyrettik, nedir o? Çocuklarımızın herhangi bir ihtilaf nedeniyle boşanmış ailelerden velayeti birinde olan çocuklarımızın, diğer velisiyle görüşmesi, ilişki kurması sırasında icra marifeti ile bunlar yapılıyor ve dosyada teslime konu eşya olarak çocuğa böyle not ediliyor. İcra tutanağında ‘çocuk’ demiyor, ‘teslime konu eşya’ deniyor. İnsan gözüyle çocuğa bakmayan, teslime konu eşya olarak nitelendiren bir ayıbı hukumuzdan çıkarttık. Polis nezaretinde ya da jandarma nezaretinde eve gelen icra memuru, adeta o evin ve etrafında olan herkesin içinde, herkese duyurarak, çocuğu ve çocuğun velilerini, ailesini örseleyerek, onları zora sokarak, onların psikolojilerini daha da bozarak, büyük bir dramı yaşatarak çocuğu zorla alıp diğerine teslim eden ilkel bir anlayış vardı. Gerçekten yürekleri parçalıyor, gözyaşları içerisinde hıçkırıklarla ağlayan çocuklar, anneler, babalar, dedeler ve nineler hepsini görüyoruz, akrabaları görüyoruz. Biz bu konuda, Anayasa’ya koyduğumuz Çocuk Haklarının gereğini yapmak, pozitif ayrımcılık ilkesinin de gereğine riayet etmek suretiyle bu çocuk teslimi konusundaki utancı hem hukukumuzdan çıkardık, hem de çocuğun üstün yararını gözetecek şekilde yeniden düzenledik. İşte bu Çocuk Görüşme Merkezleri bu açıdan çok büyük bir vazifeyi ifa edecektir.
Çocuğun onurunu koruyarak, annenin onurunu koruyarak, babanın onurunu koruyarak, tarafların onurunu koruyarak, insan onuruna yaraşır ve çocuğun üstün yararına dikkat eden bir biçimde bu görüşme merkezlerinde çocukların aileleri ile görüşmesi veya velinin birinden alıp diğerine verilmesi ve bu süreçlerde polisin, jandarmanın, kolluğun olmaması, bunun rızaya dayalı bir sağlıklı ilişki içerisinde devam etmesi son derece önem arz etmektedir. İşte bugün burada Uşağımızda da bu önemli hizmeti verecek bir tesisin açılışını yapıyoruz. Ben burada özellikle sayın valimize, sayın Başsavcımıza, Uşak Belediye Başkanımıza böylesine güzel bir tesisi geleceğimizin teminatı olan çocuklarımız için hazırladıkları ve Türkiye’de öncü oldukları için özellikle huzurlarınızda teşekkür ediyorum. Bu Türkiye’ye örnek bir çalışmadır. Ben bu çalışmayı bütün illerimizdeki valilerimizden, Belediye Başkanlarımızda, Başsavcılarımızdan bir rekabet ve yarış içerisinde yapmalarını bekliyorum, çünkü burada hayır da var dua da var, iyilik de var, bereket de var. Böylesi bir hizmeti yapanlar çocuklarımızın onların ailelerinin hayır dualarını alacaklar, bundan daha büyük bir bereket olmaz, onun için de ben bütün her yerde bu işte kurumlarımızın birlik ve dayanışma içerisinde bu meseleye sahip çıkmalarını, çocuk görüşme merkezlerimizin süratle yaygınlaşması konusunda Bakanlığımızı da zorlamalarını buradan özellikle rica ediyorum.
Biz istiyoruz ki hemen her yere açalım, imkan dahilinde hemen bunları bir bir tamamlayalım. İşte bugün Uşak’ta yaptığımız bu açılışla beraber Adıyaman, Elazığ, Erzurum, Gümüşhane, Kırıkkale, Kırşehir, Mardin, Muğla, Sivas ve Tekirdağ illerimizde de benzer hizmetlerin buradan binevi açılışını yapmış olduk. Çünkü çocuk görüşme merkezleri şuanda bu illerimizde de faaliyettedir, onlara da hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum. Tabi buradan bu uygulamayı genişletme konusunda aldığımız bir kararı da ifade etmek isterim.
13 Haziran Pazartesi günü Bolu, Burdur, Edirne, Karabük, Samsun, Tunceli, Yozgat, Alanya, Bafra, Boğazlıyan, İskenderun, Karşıyaka, Menemen ve Ödemiş’te de bu uygulamayı başlatıyoruz. Bu illerimize de bunun hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum. Artık çocukların icra marifetiyle zorla alım ve teslim yapıldığı dönem sona ermiştir.
Artık çocukların icra marifetiyle zorla alım ve teslim yapıldığı dönem sona ermiştir. Artık çocukların icra marifetiyle zorla alım ve teslim yapıldığı dönem sona ermiştir. Artık çocukların teslime konu eşya olarak tutanaklarda nitelendirilmesi sona erdirilmiştir. Artık çocukların ailelerinin bulunduğu evlerin etrafının polis veya jandarmayla sarılarak icra marifetiyle konu komşunun gözü önünde pek çok olumsuz görüntüye, fotoğrafa neden olma dönemi kapanmıştır. Artık çocuğun onuruna yakışan bir çocuk veli görüşmesini sağlayan sağlıklı bir dönem başlamıştır. Velilerin hukukunu koruyan bir dönem başlamıştır, annenin babanın ve büyük ailenin akrabaların her birinin hak ve hukukunu koruyan yeni bir dönem başlamıştır. Artık çocuğunuz psikolojisini bozan ve onun gelecekte sağlıklı bir birey olmasını olumsuz yönde etkileyen, bir haksız utanç verici uygulamaya son verilmiştir.
Amacımız ülkemizin geleceğini yönetecek ve etkileyecek çocuklarımızın bugünden yarına sağlıklı bir şekilde yetişmelerini sağlamak, amacımız kanayan bir yarayı iyileştirmek, amacımız bir utanca son vermek, amacımız insan onuruna ve çocuğun üstün yararına uygun adımları hayata geçirmektir, hayırlı olsun diliyorum, uğurlu olsun diliyorum. Diğer illerde de inşallah bu merkezleri hep beraber göreceğiz, yeni dönem bütün milletimize hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyor.'' dedi.