KamuMeb

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Orman Yangınları Açıklaması

GÜNCEL

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 25 Ağustos 2024 tarihli Ahlat'taki Kabine Toplantısı sonrası önemli açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ''Kubbetül İslam unvanıyla medeniyetimizin sembol şehirlerinden Ahlat’tan tüm vatandaşlarıma selam ve sevgilerimi gönderiyorum. Malazgirt Zaferimizin 953. Yıl Dönümünü tarihimizde tekabül ettiği manaya uygun bir şekilde anmak üzere buradayız. Bu vesileyle Kabinemizin 23. toplantısını mezarlardan yükselen şanlı tarihin kadim şehri Ahlat’ta gerçekleştirdik. Selçuklu yadigarı mezarlıkları ve daha pek çok nadide güzellikleriyle Ahlat maziden atiye kurduğumuz köprünün kilit taşlarından biridir. Başkanlığımızda 21 yıl sonra ilk defa Ankara dışında yapılan bugünkü tarihi Kabine Toplantımızla Ahlat’a ve Malazgirt’e verdiğimiz ehemmiyeti münhasıran göstermiş olduk. İnşallah bundan sonra da Malazgirt ruhunu yaşatmak ve gelecek nesillere taşımak için çalışmalarımızı çok boyutlu bir şekilde devam ettireceğiz.

Son Kabine toplantımızdan bu yana ülkemizi hedefleriyle buluşturma mücadelemizi kararlılıkla sürdürdük. Savunma Sanayi İcra Komitesi’nin 2024 yılı ikinci toplantısında ülkemizin savunma kapasitesini güçlendirecek kritik kararlar aldık. Yerli ve milli imkanlarla geliştirmekte olduğumuz çelik kubbe projemizin detaylarını görüştük. Savunma sanayinde tam bağımsız Türkiye hedefimize ulaşmak için durmadan, dinlenmeden, engellere takılmadan koşturuyoruz.

Dün Aksaz Tersane Komutanlığı’nda hizmete aldığımız projelerimiz bizi hedefimize bir adım daha yaklaştırmıştır. Piri Reis Denizaltımızın saflarına katılımıyla birlikte donanmamızın caydırıcılığı daha da artmıştır. Yeni tip denizaltı projemizdeki diğer denizaltılarımız da tamamlandıkça Türkiye çok önemli bir güç çarpanına sahip olacaktır. Denizaltımızın, tersanemizin ve diğer deniz platformlarımızın tekrar hayırlı olmasını diliyorum.

Milletimizin takdiriyle geldiğimiz Cumhurbaşkanı makamındaki 10. hizmet yılımızı muhteşem bir eserin açılışıyla idrak ettik. Adana ve Mersin’in yanı sıra tüm bölgeye hizmet edecek Çukurova Uluslararası Havalimanımız yıllık 9 milyon yolcu kapasitesiyle gerçekten gurur verici bir eser oldu. Kamu-özel ortaklığıyla hayata geçirdiğimiz bu önemli yatırımın turizmden ticarete olumlu etkilerini zamanla çok daha net göreceğiz. Yapılan her işe mutlaka bir kulp takan, her işe takoz koyan, ülke ve millet menfaatine atılan her adımı engellemeyi maharet zanneden muhalefetin tezviratları bugüne kadar olduğu gibi yine fos çıkacaktır.

Çukurova Uluslararası Havalimanımızın da hayırlı olmasını diliyor, emeği geçenleri canı gönülden tebrik ediyorum.

Ülkemizi ziyaret eden Katar Emiri Şeyh Temim’le ikili ilişkilerimiz yanında özellikle Gazze’deki katliamları ve ateşkes çabalarını konuştuk.

Başakşehir Futbol Akademisi ve Kupa Meydanının açılışında geleceğin yıldız futbolcularıyla bir araya geldik.

AK Partimizin 23. Kuruluş Yıl Dönümünü bu sene de yine büyük bir coşkuyla kutladık.

Filistin Devlet Başkanı Sayın Mahmud Abbas’ı ülkemizde ağırlayarak Filistin davasına olan sarsılmaz desteğimizi bir kez daha gösterdik. Sayın Abbas’ın gazi Meclisimizde verdiği mesajlar tüm dünya tarafından dikkatle takip edilmiştir.

İsrail, tüm vahşetine, tüm barbarlığına, Gazze’de 10 aydır estirdiği teröre rağmen Filistin halkının direniş azmini kıramamıştır. Topraklarını kahramanca savunan Filistin halkını bir kez daha saygıyla selamlıyor, zaferin er veya geç, ama mutlaka Filistin kardeşlerimizin olacağına yürekten inanıyoruz. Rabbim Filistinli kardeşlerimizin yardımcısı olsun diyorum.

Mezuniyet sevinçlerini paylaştığımız Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademimizdeki subay ve astsubaylarımıza tekrar başarılar diliyorum.

15 Temmuz ihaneti sonrasında attığımız adımlarla güvenlik birimlerimizi eskiden çok daha güçlü hala getirdik. Bir devletin tarihinde karşılaşabileceği en büyük badireyi olabilecek en az kayıpla atlatmayı başardık. Bunun sahadaki sonuçlarına başta terörle mücadele olmak üzere birçok alanda yakinen şahitlik ediyoruz. Güvenlik kuvvetlerimizi personel, teçhizat, araç-gereç ve imkanlar bakımından güçlendirmeye devam edeceğiz.

Küresel ısınma ve iklim değişikliğinden en çok etkilenen ülkelerden biriyiz. Bunun en yakıcı etkilerini maalesef ormanlarımızda görüyoruz. Küçük bir kıvılcımla başlayan yangınlar zümrüt yeşili ormanlarımızın alev kırmızısına bürünmesine neden oluyor. Rakamlar karşı karşıya olduğumuz tehdidin vahametini ortaya koyuyor. Geçtiğimiz yılla kıyaslandığında orman ve orman dışı yangın sayısı yüzde 53 artarak, 5 bin 540’a çıktı. Artan yangınlarla mücadele etmek için gereken her türlü adımı attık. Hâlihazırda filomuzda bulunan 27 uçak, 105 helikopter, 5 binden fazla kara aracıyla tarihimizin en güçlü yeşil vatan ordusuna sahibiz. Kara araçlarımızın suya kolay ulaşması için havuz ve gölet sayımızı 4 bin 744’e yükselttik.

Vatan savunmasında destanlar yazan İHA’larımızı orman yangınlarının tespitinde de kullanmaya başladık. 14 İHA’mız, 184’ü akıllı 776 kulemizle ormanlarımızı 7 gün 24 saat anbean gözetiyoruz. Sadece geçen yıl 2 bin 76 orman yangınını İHA’larımız aracılığıyla tespit ettik. Dünyada orman yangınlarıyla mücadelede İHA kullanan iki ülkeden biriyiz. Bu kapasitemizle yangına ilk müdahale süresini 40 dakikalardan 11 dakikaya indirdik.

Ayrıca, 25 bin orman görevlimiz ve 130 bine yaklaşan gönüllümüzle yeşil vatan ordumuzu güçlendirdik.

2002’de hava araçlarımızın su atma kapasitesi 73 tonken 4 kattan fazla artışla bugün 426 tona ulaştı.

Orman yangınlarıyla etkin mücadele noktasında yapılması gereken ne varsa hiçbir fedakarlıktan kaçınmıyoruz. Ancak, bu konuda özellikle muhalefetin çarpıtmalarına, yalanlarına, kendi ihmallerini kapatmak için yürüttüğü iftira kampanyalarına maruz kalıyoruz.

Geçtiğimiz hafta ülke genelinde çıkan orman yangınlarıyla mücadele ettik. Düşük nem, yüksek seyreden sıcaklık ve aşırı rüzgar hızı sebebiyle 15-19 Ağustos tarihleri arasında tam 306 orman yangını çıktı. Bu yangınlara hem havadan, hem karadan etkin bir şekilde müdahale edildi.

Tarım ve Orman Bakanım başta olmak üzere ilgili bakanlarımız sürekli sahadaydı. Ben de kendilerinden gidişatla ilgili düzenli olarak bilgi aldım.

Yürütülen çalışmalarla ilgili fikir vermesi için burada bazı rakamları kısaca paylaşmak arzusundayım.

Sadece 15-19 Ağustos arasında hava araçlarımız 1640 saat mesai yaptı.

Kara araçlarımızın toplam kat ettiği mesafe 3 milyon kilometreye yaklaştı.

Yangınlara yalnızca havadan 25 bin 472 ton su atıldı.

Tüm birimlerimizle, tüm ekiplerimizle tam bir seferberlik ruhuyla yangınları söndürmek için çalıştık, ter döktük. Bilhassa orman personelimiz canlarını tehlikeye atma pahasına büyük bir özveriyle günlerce mücadele ettiler. Mevla hepsinden razı olsun diyorum.

Tabii burada bir üzüntümüzü de ifade etmek istiyorum. Devletimiz her yangın çıktığında sadece alevlerle değil, aynı zamanda muhalefetin körüklediği fitne ateşiyle de mücadele etmektedir. Bunu daha önce Marmaris yangınında yaşadık. Geçen sene Mardin ve Diyarbakır anız yangınında yaşadık. Aynı iftira, yalan ve çarpıtma furyasına geçen hafta da şahit olduk. Gözlerinin önünde uçan uçak ve helikoptere rağmen uçak yok dediler. Yangın başladıktan yalnızca 5 dakika sonra ilk müdahale yapıldığı halde yangına müdahale edilmiyor dediler. Yeşil vatanın korunmasına kritik rol üstlenen insansız hava araçlarıyla ilgili ahlaka sığmayan bir sürü iftira attılar. Daha bunun gibi pek çok dezenformasyonu ekranlardan, sosyal medya mecralarından ve gazete köşelerinden ortalığa boca ettiler.

Aslında biz bunları konuşmak, bunları gündeme taşımak istemiyoruz, ancak muhalefetin giderek artan pervasızlıkları karşısında insanlarımızı doğru bilgilendirmeyi de bir görev biliyoruz.

Şunun altını çizerek tekrar belirtmek isterim: 81 vilayetimizin neresinde yangın çıkarsa çıksın devletimiz süratle organize olmakta ve çok etkin biçimde yangına müdahale etmektedir. Geçen hafta farklı illerimizde çıkan yangınlarda da aynısını yaptık. Nasıl bir mücadele yürüttüğümüzü az önce rakamlarıyla ortaya koyduk. Burada asıl sorgulanması, eleştirilmesi, millete hesap vermesi gerekenler yerel yönetimlerdir. Kendi sorumluluk alanlarındaki orman yangınlarına bile müdahale etmekte çok geç kaldılar. Muhalefet belediyeleri iş yapmak yerine yangın gibi bir meselede dahi siyaset yapma peşinde koşmaktadır, bunun kabul edilebilir hiçbir yanı yoktur. Bu tablo milletimizin de vicdanını yaralıyor. Yangının, depremin, doğal afetin şu partisi veya bu partisi olmaz, ormanlar hepimizindir, 85 milyonun ortak değeridir, hayat kaynağıdır. Muhalefetin her konuyu siyasallaştıran bu çarpık bakış açısını bir an önce terk etmesini bekliyoruz.

Yangınların kontrol altına alınmasından sonra bölgedeki vatandaşlarımızla telefon görüşmesi yaptım, orada da yangınzede kardeşlerime özellikle ifade ettim, daha önceki afetlerde olduğu gibi devletimiz vatandaşının yanındadır. Yangından etkilen İzmir, Bolu, Çanakkale, Manisa, Uşak, Aydın ve Muğla’daki vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.

Tam bir koordinasyon içinde çalışan Orman Genel Müdürlüğümüz başta olmak üzere ilgili bakanlıklara, kamu kurumlarımıza ve gönüllülerimize de teşekkür ediyorum.

Tek millet, iki devlet şiarıyla hareket ettiğimiz can Azerbaycan’ın Cumhurbaşkanı kıymetli kardeşim İlham Aliyev’e buradan en kalbi şükranlarımı sunuyorum. İlham kardeşim sadece aramakla kalmadı, aynı zamanda Beriev-200 tipi amfibi yangın söndürme uçağını ülkemize göndererek yangınla mücadelemize güçlü destek verdi. Zor günlerimizde her zaman yanımızda bulduğumuz, sıkıntılı günlerinde her daim yanlarında olduğumuz Azerbaycan kardeşlerimizle her alanda güç birliği yapmaya devam edeceğiz.

Aynı şekilde Rusya Federasyonu Başkanı Sayın Putin’e de yine aynı şekilde bir amfibik uçağı bize o dönemde göndermek suretiyle bu iki uçakla biz yangın söndürme işlemini çok daha rahat bir şekilde hamdolsun bitirdik.

Bu vesileyle, vatandaşlarımıza bir kez daha çağrıda bulunmak istiyorum, sıcak havanın etkisini sürdüreceği 15 Eylül’e kadar çok dikkatli olmaya devam edelim. Yüzde 90’ı insan kaynaklı olan orman yangınları konusunda azami hassasiyet gösterelim. Yangına yol açacak anız yakma, piknik ateşi, sigara izmariti atma gibi hususlardan lütfen kaçınalım.

Bugünkü tarihi Kabine Toplantımızda en önemli gündemimiz Bitlis başta olmak üzere Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgemizdeki projelerimizdi. Cumhurbaşkanı Yardımcımız Cevdet Yılmaz hükümetlerimiz döneminde bölgenin kat ettiği ilerlemeyi örnekleriyle detaylıca bizlere anlattı. Son 22 yılda bu topraklara yaptığımız yatırımları bölgedeki kardeşlerimiz zaten çok iyi biliyor, hayatında tecrübe ediyor.

Havalimanlarından yollar, köprüler ve tünellere, sağlık tesislerinden okullar, üniversiteler, spor ve gençlik merkezlerine, barajlardan sulama kanallarına, enerji yatırımlarına, bölgemizin turizm imkanlarını geliştirmeye yönelik projelere kadar her alanda şehirlerimizin çehresini değiştirdik. Örneğin 548 kilometre olan bölünmüş yol uzunluğumuz 6 bin 757 kilometreye çıktı. Derslik sayımızı 96 binin üzerine taşıdık. Üniversite sayımızı 9’dan alıp 28’e ulaştırdık. Organize sanayi bölge sayımız 26’dan 49’a yükseldi. İstihdamı artıracak, işsizlik sorununa çözüm olacak 40 yeni organize sanayi bölgemizin yapımı sürüyor. Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesine sabit fiyatlarla toplam 2 trilyon liraya yakın kamu yatırım yaptık. Şimdi bu tesislerimizi gerek şu anda çatısı altında bulunduğumuz, gerek üs bölgede olan tesislerimizde durmadan, usanmadan üniversite gençliğimizi, ortaöğretim gençliğimizi buralarda başarılı öğrencileri eğitime alacağız ve buralarda kendilerini eğitime almak suretiyle inşallah yaz-kış onlara en güzel şekilde bu eğitimi vereceğiz.'' dedi.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.