KamuMeb

Önümüzdeki Eylül Ayında Erken Seçim Bekliyorum

GÜNCEL

Habertürk TV'de Fatih Altaylı'nın Teke Tek programında soruları yanıtlayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, önemli açıklamalarda bulundu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ''TUİK Başkanıyla görüşseydim neye göre saptıyorsunuz diye soru soracaktım. TÜİK'in internet sitesinde 'herhangi sorunla karşılaştığınızda bizi ziyaret edebilirsiniz' diyor. Ben bir sorunla karşılaştım. Bırakın ana muhalefeti, genel başkanlığı, bir milletvekili bir yere gidecek, siz kapıyı kapatıyorsunuz. Tepkiyi TBMM Başkanı'nın göstermesi lazım. Niye gösteremedi? Çünkü saraydan talimat alması lazımdı tepki gösterip, göstermemesi için. Ben oraya işçinin,emeklinin, asgari ücretlinin, milyonlarca kişinin hakkını aramak için gittim. Sonuçta asgari ücretlilere bir rakam verildi, ama emekliye ne verildi? Yüzde 25, enflasyon kaç? Emeklinin suçu ne? Emekli çalıştı, üretti, alın teri döktü, ülkenin kalkınmasına katkıda bulundu, primini üredi, 'artık senin insanca yaşamana gerek yok, sen bunla idare et' diyor. Bütün emeklilere diyorum, 'Sandığa gidip hala AK Parti'ye oüy veriyorsanız o zaman memnunsiniz' diyorum.

10 milyona yakın emekli, yine benim dillendirmem sonucu iki bayram ikramiye alıyor. Bazı emekliler PTT'de kuyruğa girmişlerdi. 'Ey Kılıçdaroğlu biz rahat geçiniyoruz diye bana telgraf çekmişlerdi'. Milli Eğitim Bakanlığı'na niye gittim? Bir tweet gördüm. Dereceye girmiş birisi KPSS sınavında, sözlü de eleniyor. Bunun üzerine hemen arkadaşlarla konuştum, Milli Eğitim Bakanlığı'ndan randevu istedim. Özel kalemime söyledim. 'Bu haksızlık nedir?' diye soracaktım. 'Bir insanın elinden ekmeği alınır mı?' bunu soracaktım. Bekledik, yanıt yok. 12 saat bekledik. 15. saatin sonunda ben oraya gittim. Ben sınava girip, hakkı elinden alınan insanın hakkını savunmayacaksam niye siyaset yapıyorum o zaman. Danıştay kararlarına baktım. Daha önce benzer uygulamalar olmuş. Danıştay kararı 'hayatın olağan akışını aykırıdır' diye iptal etmiş. Bunlar tekrar alınmış ve eklenmiş. Bir kadın öğrenci şunu söyledi; 'annem öldüğü zaman babam ağlamadı, ama ben dereceye girip sözlüye girince babamın ağladığını gördüm, içime sindiremiyorum' dedi. Onun hakkını savunmayacağım da kimin hakkını savunacağım?

Ben Milli Eğitim Bakanlığı'nın önünde konuşacaktım. Saray 'randevu vermeyin' demiştir. Benim oraya gidişim sadece ve sadece bu olayı kamuoyuna ve daha geniş kitlelere duyurmak. Kapı açık da olsa zaten girmeyecektim. Ama onlar korkularından oraya zincir takmışlar. Ben bu meseleye dikkat çekmek için gitmiştim. Bu öğrencilere söz verdim, sizin için internet sitesi açağım dedim. Artı onlara her türlü hukuki desteği vereceğimizi söyledim. Bütün illerde avukat arkadaşlarımız çalışıyor, bunların dilekçesini yazacağız, haklarını sonuna kadar savunacağız. Biz iktidar olursak KPSS'yi yapacağız, sözlüyü kaldıracağız. Bazı alanlarda sözlü olabilir, o zaman kamera koyacağız. Matematikte dereceye giren öğrenci şunu söyledi, 'Türkiye'de dereceye girmişim, bütün sorulara cevap verdim, teşekkür ettiler, ben de sevindim artık öğretmen olacağım diye. Sonuçlar açıklanınca gördüm ki kazanamamışım'. Sınava giriyoruz, yüzümüze bile bakmıyorlar diyorlar. O zaman biz anlıyoruz ki, bunlar bizi eleyecekler.

Haksızlık karşısında susarsak bizim siyaset yapmamızın bir anlamı kalmaz. Bu çocuklar bizim partiye oy verip vermiyor mu diye bir arayışa girmedim. Hiçbir zaman sormadım. Bizim bu haksızlıkları dile getirmemiz gerekiyordu. Beyler rahatsız oluyorlar. Erdoğan hiç konuşmuyor, 'niye Milli Eğitim Bakanlığı'nın önüne gidiyorsun' diyor. Arkadaş bir sor bakalım; ben oraya niye gidiyorum? Önce senin itiraz etmen lazım. Dereceye giriyor, daha düşük puan verip eliyorlar. Ben orada Bakanı görsem ne olur? Bir haksızlık var, giderilmesi lazım.

Asıl temel nokta orası. Erdoğan'a ne söyledim; mal varlığını araştırırım. Tek kelime bile etmedi. İktidardan gitmenin onun için ciddi maliyet doğuracağını biliyor. Devlet endişe ile yönetilmez. Önümüzdeki Eylül ayında seçim bekliyorum. Ekonomiyi götüremezler. 20-27 Aralık arası Türkiye'nin en büyük soygunu gerçekleşti. Dolar alanların büyük kısmı kaybetti. Sağolsun Nebati Bey açıkladı kamuoyuna, biz de oradan öğrendik, 'küçük tasarruf sahipleri zarara uğradı' diye. Bir korku iklimi yaratmak son derece tehlikeli. 'Bu gitmez, sandığı koymaz?' deniyor. Niye gitmesin, niye sandığı koymasın. Demokratik yollardan gidecek. Bu ülkede ilk kez sandığa gidecek 6 milyon 200 bin genç gönderecek. Bundan daha güzel başarı olabilir mi? Onun tuzağına düşmeden inandığımız yoldan kararlılıkla devam etmeliyiz. O gerginlik yaratacak ama biz oraya takılmayacağız. Her türlü hakareti yapacak, yapsın sabahtan akşama, istediği kadar yapsın. Ona en büyük iyiliği ben yapıyorum. Hatalarını ben söylüyorum. Yakın çevresinden hiçbirisi buna cesaret edemiyor. Bizim MYK'da arkadaşlarımız bana söyler 'sayın genel başkanım bunu yanlış yaptık' der. Zaten bizde bunu söylememek eşyanın tabiatına aykırı. Biz gerginlik yapacak eylemin içinde olmayız.

Başarı fiyatta istikrarı sağlamaktır. Doların şimdi, 6 ay, 1 yıl sonra kaç lira olacağını herkes bilir. Dolardaki bu oynaklık nedeniyle kimse 1 saat sonra ne olacağını bilmiyor. Sanayici ve esnafla konuştum. Dolar geriye gitmez, gittiği yeri unutmaz. Erdoğan da öyle yaptı. 18'e göre petrole zam yaptılar. Dolar düştü, benzinin fiyatı düşmedi, tam tersine arttı. Bu millete kazık atmak demektir.

Olayı sadece Dolar endeksli alırsanız yanlış yaparsanız. Kesinlikle ülkeye demokrasi gelmeden fiyatlarda istikrar sağlayamazsınız. İlk işimiz demokrasiyi getirmek, üretimi, sanayiciyi destekleyeceksiniz. Teşvik politikasını katma değeri yüksek ürün üreten firmalara vereceksiniz. Güçlü bir sosyal devlet oluşturmanız lazım. Biri aç, bir toksa huzuru bulamazsınız. Devlette liyakat sistem, sürdürülebilirlik, bunların hepsi olacak. Önümüzdeki seçimlerde Cumhurbaşkanı, Millet İtitfakı'nın Cumhurbaşkanı olacak. İlk 1 hafta içinde stratejik planlama teşkilatı kuracağız. Her alanda birikimli 15-20 kişi atayacaksınız. 'Bana 15 gün içinde Türkiye'nin bütün rakamları getireceksiniz' diyeceksiniz. Bu rakamları beklerken Ekonomik ve Sosyal Konseyi toplayacaksınız. Anlatın sorunlarızı diyeceksiniz. Hangileri nasıl çözülecek, nasıl çözülmeyecek? Sorunu yaşayanı dinleyeceksiniz ki, çözebileceksiniz.'' dedi.

Yorumlar (1)

Öğretmen 3 Yıl Önce

Evet erKen seçim faydalı olur

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.