Ticaret Bakanı Ömer Bolat, ''Piyasa ekonomisine inanan, özel sektörle kalkınmaya inanan bir hükümet olarak maalesef stokçuluk vurgunculuk yöntemleriyle ya da piyasa bozucu işlemlere tevessül ederek yapılan uygulamalara da göz açtırmayacağız.
İthalat cephesine baktığımızda da orada da güzel bir trend var, aldığımız tedbirler ve uygulamalarımız sayesinde dış ticaret açığımızı kapama, ithalatımızı azaltma noktasında. Böylece dış ticaret açığı ve cari açığı dengeleme noktasında da önemli, olumlu gelişmeler kaydetmiş bulunuyoruz.
Otomotiv sanayimizin kalitesiyle, rekabetçi gücüyle ve çok değerli markalarıyla dünyada otomotiv üssü olarak bilinen bir şehir. Ülkemizin adını iftiharla dünyada dalgalandırıyor. Makine sektörü yine otomotivle bağlantı olarak o da çok iyi düzeyde olan bir şehrimiz. Aynı şekilde tarım da hakikaten çok önemli. Yıllar önce bizim mahallenin manavı bir gün alışveriş yaparken, bana 'Beyim Bursa olmasa, Çanakkale olmasa İstanbul aç kalır.' demişti. Gerçekten doğuda Bursa ve Yalova, batıda Çanakkale, Marmara'yı, İstanbul'u besleyen çok önemli tarımsal gücümüzü temsil ediyor. Turizmdeki başarısı da ortada Bursa'nın.
Finansman maliyeti konusunda da inşallah yarın güzel bir haber duyacaksınız. Piyasa şartlarından çok daha iyi bir şekilde finansman imkanları bollaşacak. Bunun da müjdesini vermiş olalım.
Eğer biz ülkemizin şehirlerimizin yarısını Bursa ölçeğine taşıyabilmiş olsaydık bugün 2 trilyon doları aşan bir milli gelirimiz ve kişi başına 25 bin doları aşan bir milli gelirimiz olabilirdi ama doğru yoldayız. Kaybedilen yılları geri almaya ve daha hızlı büyümeye çalışıyoruz. Cumhuriyet dönemimizde 80 yılın ortalama milli gelir büyüme oranı yüzde 4,5 civarındaydı. Son 21 yılda ortalama büyüme oranımız yüzde 5,4 oldu. Bu 1 puanlık fark şu demek: Eğer Cumhuriyet tarihimiz boyunca biz ortalama yüzde 5,4'ü başarmış olsaydık, bugün 2 trilyon dolar milli gelirimiz olacaktı ve halkımızın refah düzeyi bunun yaklaşık 2,5 katı olabilecekti. Ama geç kalmadık, inşallah 1 trilyon doları bu sene sonunda aşacağız. Geçen yıl 906 milyar dolardı.
Bir müddet sonra onlar da yavaş yavaş faiz indirimlerine başlayacaklar. Talep canlanması orada da gerçekleşecek. Biz büyüme olarak Kovid döneminde, Rusya-Ukrayna Savaşı döneminde ve deprem döneminde yaşadığımız büyük sıkıntılar karşısında hem ihracat ağırlıklı büyümeyi hem de iç talep ağırlıklı büyümeyi benimsedik. Bunda da başarılı olduk. 2021'de yüzde 11,4, 2022'de yüzde 5,5 büyüdük. Bu sene de ilk 6 ayda yüzde 3,8 ortalama büyümeyi sağladık. Orta Vadeli Program'daki hedef yıl sonuna kadar yüzde 4,5'lik büyüme sağlamak. Dünyadaki bütün ekonomi, finans kuruluşları da yüzde 3,5 ila 4,5 arasında büyüme tahminleri olarak bizim büyümemizi yükselttiler. İstihdam cephesinde de son 3,5 yılda 4 milyon yeni istihdama kavuştuk. Toplam istihdamda 31,5 milyonu aştık. İşsizlik oranını da son 3 aydır yüzde 10'un altında tutuyoruz.
Kovid süreciyle başlayan maalesef çalkantılı süreçleri gözlemledik hep beraber. Oldukça yüksek rakamlara ulaşan enflasyon canavarıyla mücadele halindeyiz. Orta Vadeli Program'ımızın da bir numaralı hedefi; enflasyonla sıkı bir mücadeleyle para, maliye ve kur politikalarının birleşimiyle bunu düşürmek, 2 yıllık bir perspektifte inşallah 2026'yı gördüğümüzde tek haneli rakama ulaşmak. Önümüzdeki temmuzdan itibaren hızlı bir aşağı düşüşü gözlemleyeceğiz. 2025'te oldukça istikrarlı bir seviyeye gelecek ve 2026'da da tek haneli rakamları göreceğiz. Piyasa ekonomisine inanan, özel sektörle kalkınmaya inanan bir hükümet olarak maalesef stokçuluk vurgunculuk yöntemleriyle ya da piyasa bozucu işlemlere tevessül ederek yapılan uygulamalara da göz açtırmayacağız. Otomotiv sektöründeki o büyük çalkantılı süreci birkaç aylık çalışmayla Bakanlık olarak hükümetimizin desteğiyle büyük ölçüde sona erdirdik. Artık stoklar ortadan kalktı, arabalar görünür oldu. 3 saatte teslimler başladı. İkinci el piyasada yüzde 15 düşüş var. Birinci elde, sıfır arabalarda yüzde 10-15 civarında kampanyalar başladı.
Bakanlık olarak bu ay içinde, kısa bir sürede 1500 yeni memur alımını gerçekleştireceğiz. Resmi Gazete'de yayınlandı, izin çıktı. Bu arkadaşlarımızı bütün Türkiye sathında mevcut denetim yapan kadrolarımızın yanına ilave ederek piyasa denetimlerini sıklaştıracağız. Piyasalar normale dönene kadar da çok sıkı bir şekilde inşallah halkımızın, tüketicilerin zarar görmeyeceği oturmuş, rekabetçi, adil bir piyasa düzenini sağlamaya gayret edeceğiz. Bunda kararlıyız. İnşallah kazan-kazan prensibiyle hem alıcıların hem satıcıların kazanacağı istikrarlı piyasa ekonomisi şartlarında çok daha bereketli, verimli ve büyüyen Türkiye'yi hep birlikte inşa edeceğiz.'' dedi.