Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, ''Geçmişi yaşamayanlar ya da geçmişte yaşanılanları bilmeyenler bugünün kıymetini anlayamaz. Zannederler ki hep büyüktük, her zaman yüz binlerce üyemiz vardı. Hayır, bunların hiçbiri yoktu. Türk memur hareketi nice zorlukları, sıkıntıları, eziyetleri aşarak bugünlere geldi. Sendikamızın kuruluş yıllarında şube başkanlarımız sahaya indiğinde, ‘sendikada neymiş’ söylemleri ile karşılaşıyordu. Bugün ise Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen muhatap olduğu her kurum tarafından inanılmaz saygı görüyor. Bu saygı bizim kaşımız gözümüz için gösterilen bir saygı değildir. Bu teşkilatımızın itibarıdır.
Bizi binlerce sivil toplum kuruluşundan ayıran özelliğimiz adımızın başındaki ‘milli’ sıfatıdır. ‘Türkiye sevdamız ekmek için kavgamız’ sloganıyla yola çıkanlar aslında sendikamızı çok güzel tanımlamışladır. Evet, biz sendikacılığın amiral gemisiyiz. Emin olun ki; bizi sevmeyenler dahi sendikacılığı ‘Türkiye Kamu-Sen yapıyor’ diyor. Ekmek kavgasının önüne Türkiye sevdamızı koyduk. Çünkü Türkiye varsa sendikacılığın bir anlamı var. Türkiye varsa ondan sonra geleceklerin bir anlamı var. Türkiye sevdalısı herkese kapımız açıktır.
Sendikamızın tüzüğünün amaçlar kısmına baktığınız zaman; Anayasa’nın başlangıç maddelerinde yerini bulan Türkiye Devleti’nin ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütün olduğunu, İstiklal Marşını, laik, demokratik, sosyal hukuku devletini, Atatürk’ü, Türkiye’yi görürsünüz. Dolayısıyla bu açıdan bakıldığında aslında Türk Eğitim-Sen birleştiricidir. Politik duruşu, sosyal duruşu birbirinden farklı olan çok sayıda üyemiz bulunmaktadır. Ancak hepimizin ortak değeri Anayasamızın başlangıç maddelerinde anlamını bulan değerlerdir. Bu açıdan bakıldığında varlığımızın çok anlamlı olduğunu düşünüyorum.
Şu an ekonomik sıkıntı ile karşı karşıyayız. Öğretmenler, kamu çalışanları, işçiler, emekliler kısacası toplumun tüm kesimlerinin alım gücünde ciddi bir daralma söz konusudur.
Türkiye Kamu-Sen olarak mücadelemize devam ediyoruz. Ek zam, refah payı ve enflasyon farkının aylık ödenmesi taleplerimizde ısrarcıyız.
Refah payı verilmediği müddetçe gerçek anlamada zam yapmış olmazsınız.
Kamu çalışanlarına yılda iki kez enflasyon farkı veriliyor. Bu kapsamda çalışanlar temmuzda enflasyon farkı alacak. Peki, Temmuz ayına kadar ne olacak? Hemen söyleyelim, kamu çalışanları temmuz ayına kadar enflasyona ezdirilecek! Bu nedenle kamu çalışanları ve emeklilerimizin enflasyon karşısında bir nebze de olsa nefes alabilmesi için enflasyon farkının aylık olarak ödenmesi gereklidir.'' dedi.