Genel Başkan Yusuf Yazgan ve Genel Başkan Yardımcısı Kaan Çetinbaş imzalı resmi yazıda ''Bilindiği üzere, global manada dünya genelinde yaşanan ekonomik kriz, coğrafyamızda meydana gelen savaş-vahşet ve bunlar sonucunda yaşanan, yükü üzerimizde kalan göç ve sığınmacı dalgalarının, aynı döneme denk gelen bunlara bağlı-bağımsız ülkemizde yaşanan ekonomik krizn, muhtemelen bunların da katkısıyla artan toplumsal gerginlik ve şiddetin bir yansıması olarak son zamanlarda kamu görevlilerine karşı yapılan, sonu öldürmeye kadar varan şiddet eylemlerinde hepimizi rahatsız eden ciddi oranda bir artık olduğu gözlemlenmektedir.
Güvenli bir çalışma ortamının sağlanması kamu görevlilerimiz için bir hak olduğu gibi, kamu idaresi açısından da bir sorumluluktur. Bu hak gerek uluslararası sözleşmeler gerekse Anayasa ile güvence altına alınmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti tarafından 18 Ekim 1961 tarihinde imzalanan Avrupa Sosyal Şartı'nın II. bölümünün 3'üncü maddesiyle akit taraflar tüm çalışanların güvenli ve sağlıklı çalışma koşulları hakkını etkili bir biçimde kullanabilmesini sağlamakla yükümlü kılınmış, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin 23'üncü maddesinde herkesin elverişli koşullarda çalışma hakkı olduğu düzenlenmişken, Anayasa'nın 48'inci maddesinde devletin çalışanları korumakla yükümlü olduğu bir kere daha vurgulanmıştır.