KamuMeb

Refah Payı Düzenlemesi Şarttır

KAMU PERSONELİ

Bloomberg HT yayınına katılan Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, memurları ilgilendiren gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, “Ekranlarda görüyoruz ‘memura 8.45'lik zam’ diye. Bir defa bu zam falan değil. Bu enflasyondan kaynaklı memurun gelir kaybını temin etmeye yönelik bir hareket ama bu tam olarak tamir etmeye yeterli mi? Kesinlikle değil. Şimdi biz 2021 yılının Ocak ayı itibariyle yüzde 3'lük bir zam aldık. Bu da bizim 5. Dönem Toplu Sözleşmede kamu işvereniyle yani hükümet ve hakemle anlaşamadığımız ve en sonunda hakemin verdiği kararla geçerli olan bir zam oranıydı. Çünkü mutabakat sağlayamadık. Yüzde 3'lük zam Ocak’ta maaşlara yansıdı. Mart ayındaki enflasyon Ocak’taki verilen yüzde 3'ü aldı götürdü ve ondan sonraki 4 ay boyunca biz Temmuz'a kadar tamamen cepten harcamış olduk ve memurun gelir kaybı oluştu. Şimdi aradan geçen bu süre içerisinde altıncı ayda yüzde 8.45'lik bir enflasyon ortaya çıktı. Bu bize verilen zammın iki katından fazla bir enflasyon oluştuğunu gösteriyor. Bunu bir defa net olarak görmemiz lazım. Bundan sonraki 6 ay için bu boşluk doldurulmaya çalışılacak. Bu devamlı böyle tekerrür ediyor ve bu da memurların ciddi anlamda alım gücünü düşürüyor ve zor durumda bırakıyor.

2019’daki toplu sözleşmede 2 yıl için yüzde 14 öngörülmüştü ve mutabakat sağlayamadık. Bunun üzerine hakeme gittik. Hakemin verdiği karar nihai karardır ve hakem aynı şekilde noterlik yaptı. Yüzde 14 lük zammı onayladı geçti. Ancak 2020 yılı için toplam enflasyon yüzde 14.6 çıktı. Yani iki yıl için öngörülen zam, 2020’nin sonunda ortaya çıkan rakamla zaten ne kadar yetersiz olduğunu kendisi ortaya koymuş oldu. Son Toplu sözleşmede hakemin verdiği zammın üzerinden 18 ay geçti geriye kaldı 6 ay. 18 ayda durum ne? Hükümetin öngördüğü enflasyon 18 aylık için yüzde 7.5’tir. 18 aylık zam yüzde 11.6 iken, 18 ayda ortaya çıkan enflasyon ise yüzde 24.28 olmuştur. Şimdi burada yüzde 100’den fazla bir sapma gözüküyor. Bu memurun alım gücünü düşürüyor ve memur enflasyon farkı ile korunuyor gibi ortaya konulan rakam da gerçeği yansıtmıyor. İşte bunun için memurun alım gücü yükseltilsin, seyyanen zam verilsin diye Pazartesi günü 81 ilde alanlardaydık. Çünkü biz 2021 Ocak'ta enflasyon rakamları açıklandığında bir açıklama yaptık ve dedik ki, en düşük devlet memuru maaşının yüzde 10’u oranında tüm maaşlara bir iyileştirme yapılmalı ve seyyanen zam verilmelidir. O günkü rakamlarla bugünkü rakam arasında baktığımız da yüzde 8.45'lik bir enflasyon farkı oluşmuş durumda. Son zamla arasında yüzde 5.45'lik bir fark söz konusu. Bu da şunu gösteriyor, Merkez Bankası'nın enflasyon hedefleri tutmuyor.

Ortadaki mevcut durumun hedeflerle gerçekler arasındaki bu pozisyonun mutlaka kamu işvereni yani hükümet tarafından, Maliye Bakanlığı tarafından göz önünde bulundurularak masaya gelinmesini ve memurun alım gücünün yükseltilmesini, gelir kayıplarının giderilmesini talep edeceğiz. Özellikle bu toplu sözleşmede de geçmiş yöntemleri tekrar etmenin hiçbir mantığının olmadığı 10 yıldır yaptığımız tecrübeden görülmüştür. Onun için refah payı şeklinde bir düzenleme bu toplu sözleşmede şarttır.

Öncelikle refah payını olmazsa olmaz olarak görüyoruz ve bunun toplu sözleşme masasında mutlaka dikkate alınmasını şimdiden Maliye Bakanlığı’na ifade ediyoruz. Diğer bir konu en düşük devlet memuru maaşının yüzde 10'u kadar Ocak'tan itibaren iyileştirme istemiştik. Bunda ısrarcıyız. Dolayısıyla kamu görevlileri maaşlarına seyyanen zam yapılmalı. Diğer bir konu kamuda kadrolu istihdam esas olmak zorunda. Onun için sözleşmeli istihdam bir keşmekeşe dönüştü. 39 ayrı mevzuat, çalışanlar arasında 19 ayrı fark olmak üzere bu alan içinden çıkılmaz bir sorunlar yumağına doğru gidiyor. Bu anlamda istihdam tekleşmeli mevzuat tipleşmeli diyoruz. Yardımcı hizmetler sınıfı var. Kamuda görev yapan bu arkadaşlarımız genel idare hizmetler sınıfına aktarmalı ve uygun pozisyonlarına göre yeniden konumları belirlenmelidir. Yine bizim yıllardır masaya taşıdığımız teklifimiz olan Cumhurbaşkanımızın da vaadi olan 3600 ek gösterge bu anlamda sınıf ve unvan ayrımı gözetmeksizin kamu görevlilerine verilmeli ve bu toplu sözleşmede mutlaka bu konuda adım atılmalı diyoruz. Aile yardımı konusu önemli. Memur emeklileri memuriyette iken aldıkları ücretler emekli olduğunda bir anda kuşa dönüyor maaşları ve çok perişan bir durumun ortasına düşüyorlar. Aile sorumlulukları devam ettiği halde eş yardımı ve çocuk yardımları düşüyor. Emeklilik de eş ve çocuk yardımının devam ediyor olması lazım ve bu anlamda da çalışmayan eşler için uygulanan aile yardımı konusu da rakamsal olarak artırılmalıdır. Yine bayram ikramiyesi konusunda biz yıllarca toplu sözleşme masasında cümleler kurduk, tekliflerimizi getirdik, mücadele ettik. Bu konuda emeklilerle ilgili bir adım atıldı. Bu bizim memnun etti. Bu son derece önemli bir adım. Ama adım yarım atıldı. Memurlar bunun dışarısında bırakıldı. Bunu da doğru bulmuyoruz. Memurlara dini bayram ikramiyesi konusunda mutlaka ısrarcı olacağız. Bunu özellikle istiyoruz. Ek ödeme oranlarında artış gerekiyor. Derece-kademe sınırlamalarının da kaldırılması konusunda Kamu Personel Danışma Kurulu'nda müteaddit defa gündem yaptık. Dolayısıyla yine gündemimiz olacak. Bir diğer konu ise grev ve siyaset konusunda. Mutlak olarak konuyu ısrarla gündemde tutmaya devam ediyoruz. Bunlara ilaveten hizmet kolları boyutuyla genel toplu sözle boyutuyla bütün sorunları şuan toparlıyoruz ve masada çözüm arayışında olacağız.” dedi.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.