Türkiye İstatistik Kurumu’ndan alınan Kasım 2021 fiyatlarına göre yapılan araştırmada çalışan tek kişinin yoksulluk sınırı 4.633,86 TL olarak hesaplandı. Dört kişilik bir ailenin asgari geçim haddi ise 9.642,66 lira olarak belirlendi.
Sonuçlar, dört kişilik bir ailenin asgari geçim haddinin bir önceki aya göre 269,52 TL, %2,88 oranında arttığını gösterdi. Çalışan tek kişinin açlık sınırı ise bir önceki aya göre 94,74 TL, %2,69 oranında yükseldi ve 3.613,14 lira olarak hesaplandı.
Türkiye’de 4 kişilik bir ailenin ortalama gıda ve barınma harcamaları toplamı ise Kasım ayında 3.560,88 lira olarak tahmin edildi.
Yapılan araştırmada, 4 kişilik bir ailenin sağlık kuruluşlarının belirlediği gibi sağlıklı bir biçimde beslenebilmesi için gerekli harcamanın Kasım 2021 verilerine göre günlük 76,645 lira olduğu belirlendi.
Ailenin aylık gıda harcaması toplamı ise 2.299,35 lira oldu. Kasım 2021 itibari ile ortalama 5.212,37 TL ücret alan bir memurun ailesi için yaptığı gıda harcaması, maaşının %44,11’ini oluşturdu.
Türkiye İstatistik Kurumu verilerinde 1.261,53 lira olarak belirlenen kira gideri ise Kasım 2021 ortalama maaşının %24,20’sine denk geldi. Buna göre bir memur, ortalama maaşının %68,31’ini yalnızca gıda ve barınma harcamalarına ayırmak zorunda kaldı.
Diğer ihtiyaçlarını karşılamak için ise maaşının %31,69’u kaldı. Ortalama ücretle geçinen bir memur ailesinin ulaşım, sağlık, eğitim, haberleşme, giyim gibi diğer zorunlu ihtiyaçlarını karşılaması için Kasım 2021 maaşından geriye yalnızca 1.651,80 TL kaldı.
Türkiye Kamu-Sen ve Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, “Ekonomik gelişmelere bakıldığında yapılacak düzenlemenin hayata geçirilmesi için Ocak ayının beklenmesine gerek yoktur. Kasım ayı asgari geçim sonuçlarımıza göre dar ve sabit gelirlerin yaşadığı açmaz yılın son ayına doğru kendini iyice göstermiştir.
Ağustos ayında yapılan 6. Dönem Toplu sözleşme görüşmelerinde Türkiye Kamu-Sen olarak seyyanen zam ve refah payı uygulamalarının bir an önce hayata geçirilmesi noktasında ısrarcı olmuştuk.
Bugün yaşadığımız ekonomik gerçeklere bakıldığında, öngörülerimizde nedenle haklı olduğumuz bir kez daha ortaya çıkıyor.
Son birkaç gündür basına yansıyan ve kamu görevlilerinin yakından takip ettiği haberler çerçevesinde, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın Ocak ayında kamu görevlileri ve emeklilerine yapılması planlanan sosyal refah payı uygulamasını olumlu bulmaktayız.
Ancak, ekonomik gelişmelere bakıldığında yapılacak bu düzenlemenin sadece refah payı ile sınırlı kalmaması, kamu çalışanları ve emeklilerimizin ekonomik kayıplarını telafi edecek seyyanen ek zam talebimizin de derhal hayata geçirilmesi gerekmektedir.
Bu saatten sonra beklemenin anlamı yoktur. Bu nedenle bir an önce toplu sözleşmenin taraflarının bir araya gelerek yapılacak ek zam ve refah payı konusunda müzakerelere başlamasını talep ediyoruz.
Bu noktada zaten imzalandığı an itibarı ile ekonomik anlamda bir geçerliliği olmayan toplu sözleşme, hükmünü tamamen yitirmiştir. Memur ve emeklilerimizin beklentilerini karşılayacak, yaralarını saracak yeni bir toplu sözleşme kaçınılmaz olmuştur.'' dedi.