KamuMeb

Aile Hekimine Başvuru Teşvik Edilecek

SAĞLIK PERSONELİ

14 Ağustos 2024 Çarşamba günü medya kuruluşlarının Ankara temsilcileriyle toplantı yapan Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, önemli açıklamalarda bulundu.

Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, ''Ülkemizin sağlık bilgisini ve bilimini üretebilecek, teknolojisini ve malzemesini yapabilecek kapasitesi var. Sadece bu çarkı döndürmek için biraz organizasyonel desteğe ihtiyacı var, motivasyona ve morale de ihtiyacı var. Bu konuda hep birlikte hareket etmek durumundayız.

Bugün bağımlılık ve kilo dediğimizde bunlar toplumun risklerinden en önemli iki tanesi ve hareketsizlik, beslenme bozuklukları ile doğurganlık oranlarının düşük olması esasında gelecekle ilgili en büyük risklerimiz. Bu riskleri toplumun desteğiyle birlikte ortadan kaldırmamız gerekiyor, bu noktada sizin çok önemli bir etkiniz olacağını düşünüyorum.

Benim Sağlık Bakanlığı görevine başladığımda ilk gittiğim yer Kahramanmaraş’ta Aile Sağlığı Merkeziydi, ikincisi eczaneydi. Bu güçlendirme sadece Bakan olarak benim veya Bakanlık olarak bizim yapabileceğimiz bir şey değil. Sizlerin de bu konuda bize destek olmanız çok önemli. Bunu başaracaksak toplumun da kültürünü ve bilincini bu yönde artırarak yapabiliriz. Bunu hep beraber başarmamız gerekiyor. Bunu bir toplumsal politika hâline getireceğiz, bizim bunu Bakanlığımızın ana politikası yapacağımızı net söyleyeyim. İnsanlar kendi sağlığını korumak için kendisi buna yardımcı olmuyorsa kamu otoritesi ne yaparsa yapsın başarılı olamaz çünkü toplumun buna inanması ve inandırılması gerekir.

Eğer kilonuz varsa, hareketsizseniz, yanlış besleniyorsanız, stresiniz varsa kendi bedeninize bakmıyorsanız ölüyorsunuz.

Hekimler kendilerini değerli hissetmek ister, bunu hep beraber sağlamamız gerekiyor. Hekim değerli hissederse her şey değişir; daha büyük bir özveriyle çalışır, hastasına da bize de sağlık sistemimize de sahip çıkar. Hekimlik yapanlara, kendisini mesleğine adayıp severek icra eden insanlarımıza, vatandaşlarımıza duygusal anlamda da her türlü desteği verebilecek meslektaşlarımıza sahip çıkmamız gerekiyor. Mesleğini iyi yapan herkesi pozitif algıyla desteklemeliyiz. İyinin takdir gördüğü ve daha da değerli hissettirildiği bir yapı inşa edeceğiz.

Şehir Hastanelerine sağlığın fiziksel şaheserleri diyorum. Kurumların bir kültürü olması gerekiyor. Tabii ki bir kültürün oluşması, ruh yapısının gelişmesi için de bir süreç gerekiyor. Bu kültür kısa bir sürede oluşturulacak bir kültür değildir. Tüm eleştirilere rağmen biz bu konuda çalışmalarımızı devam ettireceğiz. Şehir Hastaneleri Türkiye’nin geleceği ile ilgili sağlık bilgisinin üretileceği, çalışmaların yapılabileceği, sadece hizmet alanında değil Türkiye’nin medarıiftiharı olacak, bilimin ve teknolojin de geliştirileceği alanlar olarak planlıyoruz. Türkiye’ye en faydalı olacak şekilde yürütülmesini ve topluma daha iyi anlatılmasını hedefliyoruz. Şehir Hastanelerinde yalnızca destek hizmetleri firmalar tarafından yönetiliyor. Bu firmalardan birkaçı uluslararası alanda da sağlık hizmeti sunabilecek bir yapıya ulaştı. Özel sektörün gelişmesi kamunun ilerlemesine de destek sunuyor. Şehir Hastanelerinde bazı değişikliklere ihtiyaç olabilir ancak bu hastaneler konusunda kötü algı oluşturmak yanlış. Çok net söylüyorum: Şehir Hastaneleri medarıiftiharlarımız.

Sağlık Bakanı olarak kamunun, üniversitelerin, özel sektörün, ilaç sanayinin, sağlık teknolojisi ürünü ortaya koyanların, her birinin Sağlık Bakanıyım. Hepsinin sağlık hizmeti anlamında nasıl büyüyeceğine, nasıl gelişeceğine ön ayak olmak ve onların yolunu açmakla mükellefim. Ben sadece kamunun değil tüm sağlığın bakanıyım. Özel sektörün de büyümesi ve gelişmesi gerekiyor.

Sağlık bir kamu hizmetidir. Özel sektör eliyle işletilen sağlık kuruluşları da kamu hizmeti vermektedir. Yalnızca işletme ve finansman yönünden farklıdırlar. Sağlıkla ilgili tıbbi gereklilik haricinde işlem yapan tüm kuruluşlar kamu özel fark etmeksizin denetlenir ve cezalandırılır. Bazen şikâyet üzerine, bazen rutin, bazen de habersiz denetleme yapılır. Bu konuda oldukça iyi bir altyapıya sahibiz. Sağlık hassas bir konu, vatandaşlarımız her türlü sese kulak verebilir ve mağdur olabilir. Sağlığın suistimaline izin vermeyeceğiz ve bu konunun üzerine gideceğiz. Dünyaya örnek olacak, iyi sağlık hizmeti sunan bir özel sektörümüz var. Özel sektör de kamuya hizmet ediyor ve ülkemize büyük bir fayda sağlıyor. Bizim kontrolümüzde sağlığı kamu hizmeti olarak gören bir özel sektörü teşvik edeceğiz.

Algı yönetmekten çok işimizi yöneteceğiz. Sosyal medyada görünürlük açısından benden çok Sağlık Bakanlığını göreceksiniz. Bunu net bir şekilde ifade ediyorum: İşimizi göreceksiniz. İş odaklı çalışacak ve kendimizi diğer taraflara kaptırmayacağız. Kişisel sosyal medyamı ben yönetiyorum ve ben yöneteceğim, hata da yapabilirim. Haklısınız, profesyonel destek alın tavsiyesinde bulunmak içinizden geçiyordur. Ancak burası benim sosyal medyam, kişisel olarak Bakan unvanı sorumluluğuyla bir devlet çalışanı olarak kendi sosyal medyamı kendim yönetiyorum. Sosyal medya profesyonelliği gerektiriyor, bu konuda profesyonel olmadığım için yalnızca belirli aralıklarla kendi sosyal medyamı kullanacağım.

Mümkün olduğu kadar polemikten uzak durmak, enerjimizi kavgaya ve geçmişe harcamamak istiyoruz. Bunlarla ilgilenmek bizlerin geleceğe bakmasına ve iş yapmasına engel teşkil eder. Karşı taraftan gelen eleştirilerde önce biz ne yaptık diye sorguluyoruz. Bazen Bakanlık niye cevap vermiyor diye düşünecek olursanız emin olun ki o sırada işimizi yapıyoruz. Kendimiz üstümüze düşünleri yapacak sonra başkalarına bakacağız.

Birinci basamak sağlık hizmeti sunan aile hekimliğini kuvvetlendirirken vatandaşlarımızın aile hekimine başvurmalarını teşvik edecek adımlar atacağız. Sorunların köküne gidecek, sorunları kökten çözme gayretinde olacağız. Açıkça ifade ediyorum ki bu süreci yürütürken zorlayıcı bir yaklaşım yerine teşvik edici bir anlayış benimseyeceğiz. Aile Sağlığı Merkezlerimizdeki kurum kültürünü daha ileri seviyeye taşıyacak ve bu merkezlerimiz ile 2. ve 3. basamak sağlık kuruluşlarını entegre edeceğiz.

Üniversiteler gelecekteki sağlık hizmeti sunumu kapasitesi ve niteliğini de etkiliyor. Hocalarımız ve eğitim altyapımız ne kadar kaliteliyse sağlık insan gücü de o nispette iyi olacaktır. Yönetici olarak görevimiz doğruyla yanlışı ayırmak, haklının hakkını savunmak, doğruyu takdir etmek ve yanlışı cezalandırmaktır. Sağlıkta doğruları daha çok ifade edecek, hizmet sunanların hizmetkârı olacak ve 85 milyon için çalışacağız.

Maymun çiçeği ve COVID ile ilgili gelişmeleri takip ediyoruz. Ancak şu anda alarm durumumuz söz konusu değil.

Eczanelerde ilaç temini konusunda sorun bulunmuyor.

Bazı branşlarla ilgili YÖK ile çalışıyoruz. İstihdama göre planlamalar yapacağız ve insan gücü planlamasını YÖK'e ileteceğiz.'' dedi.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.