Sağlık çalışanlarının önemli bir talebinin de şehitlik olduğunu dile getiren Türkiye Kamu-Sen ve Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, "bir takım söylemler var. Hayatını kaybeden sağlık çalışanları şehit sayılıyor diye böyle bir durum yok. Kanunda şehitliğin karşılığı harp malullüğüdür. Sağlık çalışanları vazife malulü bile sayılmıyorlar çünkü covid iş kazası veya meslek hastalığı olarak tanımlanmıyor Salgınla mücadelede görevi başında hayatını kaybedene arkadaşlarımız geride kalan ailelerinin kamuda istihdam gibi bazı haklara kavuşmaları için şehit sayılmaları adına düzenleme yapılmalıdır.“ dedi.
Kamuda tüm çalışanların kadrolu olarak istihdam edilmesi gerektiğinin altını çizen Türkiye Kamu-Sen ve Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, “kamuda kadrolu çalışma esas olmalı, bunun dışındaki tüm istihdam modelleri terk edilmelidir. Sözleşmeli, süreli sözleşmeli, vekil ebe hemşire, kamu dışı aile sağlığı çalışanı, ücretli öğretmen v.b modellerin vazgeçilmesi gerektiğini Çalışma Bakanımıza da ifade ettim. Ayrıca önümüzdeki KPDK’nın gündem maddelerine bunu aldıracağız.
Kamuda 110 bin civarında hizmetli arkadaşımız var. Bunlara çok rahat memurluk verilebilir. Kamu maliyesine de bir yükü olmaz. Arkadaşlarımız memurluk yapıyorlar. Aralarında üniversite mezunları bile var.” dedi.
Salgın sürecinde bile sağlıkta şiddetin hız kesmeden devam ettiğini dile getiren Türkiye Kamu-Sen ve Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, “en son Ankara’da canlandırma odasına 100 kişinin girmeye çalışması ve sağlık çalışanlarının sedyeleri kendilerine siper etmesi kani gördük. Anlaşılan o ki hayata geçen sağlıkta şiddet yasası uygulamada tam karşılık bulmuyor. Bunun sonlandırmak ve sağlıkta şiddeti gündemden çıkarmak adına bizim dile getirdiğimiz sağlık kurum ve kuruluşlarının sıfır toleranslı alan olması uygulaması hayata geçmelidir. Bu alanlarda cezalara ertelemeye paraya çevirme olmaz. Ceza alan bunu hapishanede çeker. İngiltere gibi ülkelerde bu uygulanmıştır ve sonuç alınmıştır. Ayrıca şiddet uygulayanlara acil haller dışında kamu sağlık hizmeti belirli bir süre paralı olmalıdır bu da caydırıcı olacaktır. Toplumu bilinçlendirmek için farkındalık oluşturan çalışmalar yapılmalıdır” dedi.
Kamuda liyakat ve ehliyetin yok sayıldığında nelerin yaşandığının görüldüğünü belirten Türkiye Kamu-Sen ve Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, “kamuda ehliyet ve liyakat esas alınmalıdır. Bakın devletin makamında devletin kanuna yani devlete düşmanlık edildiğini görüyoruz. Biz işte bunlar için liyakat diyoruz. Sadece devlete ve millete sadakat arayın diyoruz. Başka yerlere sadakati olanlar olunca böyle çuvallanır. Örneğin sağlıkta sözleşmeli yöneticilerin çok büyük bir ağırlığı bir sendika mensuplarından. Böyle bir kamu yönetimi mi olur? Bir yerlere bağlı olanlar devlet ve millete hizmet yerine başkalarına hizmeti esas alır ve makamı onlar için kullanır.” dedi.