Genel Başkan Semih Durmuş ve Genel Başkan Yardımcısı Yusuf Dural imzalı resmi yazıda ''Sağlık Bakanlığı bünyesinde sağlık çalışanı istihdamında halihazırda uygulanmaya devam eden iki farklı 4/B sözleşmeli türü mevcuttur. 663 sayılı KHK'nın 45/A maddesine tabi olarak 3 yıl sözleşmeli çalışma şartının tamamlanması halinde devlet memurluğu kadrosuna geçebilmesine imkan tanıyan sözleşmeli statüde çalışanlar ile bu düzenlemeden önce atanmış olan süresiz 4/B sözleşmeliler; aynı statüde iki farklı istihdam türü olmayacağı, bu durumun eşitlik ilkesine aykırı olduğu gerekçesiyle açılan davalarda İdare Mahkemeleri tarafından davanın kabulü ile süresiz sözleşmelilerin 663 sayılı KHK'nın 45/A maddesinde değerlendirilmesi suretiyle yasal süreyi tamamlayanların kadroya geçişi yapılanların başta aile bütünlüğüne bağlı olmak üzere yer değişikliği haklarından yararlandığı da malumunuzdur.
Ancak devam eden yargılama sürecinde, 2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun'un 3/C maddesine göre benzer olaylarda, Bölge İdare Mahkemesi Dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar arasında vey farklı Bölge İdare Mahkemelerince verilen kesin nitelikteki kararlar arasında aykırılık veya uyuşmazlık bulunması halinde özgü aykırılığın giderilmesi yoluna başvurulmuştur. Bunun üzerine Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 15 Aralık 2021 tarih, E.2021/113 ve K.2021/111 sayılı kararı ile Bölge İdare Mahkemesi kararları arasındaki aykırılığın, davanın reddi doğrultusunda giderilmesine karar verilmiştir. Danıştay İDDK kararı üzerine de Bölge İdare Mahkemeleri tarafından davanın kabulüne dair yerel mahkeme kararları kaldırılarak davanın reddi yönünde kararlar verilmektedir.
Bu yargı sürecinde mahkeme kararı ile kadrolu statüye geçenlerden naklen tayin hakkından yararlanmış olanlar, naklen tayin işlemleri geri alınarak eski görev yerine döndürülme endişesi taşımaktadırlar. Özellikle aile birliğinin sağlanması için naklen tayin hakkını mahkeme kararı sonrası kullanmış olanlar, önem arz eden aile bütünlüğünü sağlama imkanına kavuşmuş ve bu duruma göre yeni düzenlerini kurmuşlardır.
Bilindiği üzere; Kamu Görevlilerinin Geneline ve Hizmet Kollarına Yönelik Mali ve Sosyal Haklara İlişkin 2022 ve 2023 yıllarını kapsayan 6. Dönem Toplu Sözleşme 25 Ağustos 2021 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanmış olup; 1 Ocak 2022 tarihi itibariyle de yürürlüğe girmiştir. 6. Dönem Toplu Sözleşmenin Kamu Görevlilerinin Geneline Yönelik Birinci Bölümünün Sözleşmeli Personel İstihdamına İlişkin Çalışma başlıklı 52. maddesinde ''Kamu kurum ve kuruluşlarının görüşü alınarak, sözleşmeli personel mevzuatında düzenleme yapılması suretiyle sözleşmeli personelin statülerinin yeniden belirlenmesine ilişkin çalışma, yetkili konfederasyonun katkı ve katılımıyla 2022 yılı içerisinde tamamlanacaktır.'' hükmüne yer verilmektedir. Bu çalışmanın tamamlanmasıyla 2022 yılı sonu itibariyle sözleşmeli personelin kadroya geçeceği açıktır.
Diğer taraftan, hukuk devleti ilkesinin alt prensipleri olan hukuki güvenlik, idari istikrari müesses durum ve hakkaniyet gibi prensiplere İdarelerce uyulması Hukuk Devleti olmanın bir gereğidir. Hukuk doktrini ve yargı içtihatlarıyla şartları belirlenen ''müesses durum'' veya ''kazanılmış (hukuki) durum'' hukuka aykırı işlemlerden kaynaklanan menfaatlerin bazı durumlarda korunmasını gerektirmektedir. Müesses durumi hukuk güvenliğinin sağlanması ve bireyin Devlete olan güveninin sarsılmaması amacıyla bireye koruma sağlayan özel bir müessesedir.
İdari yargı kararının gerektirdiği işlemden bağımsız olarak, naklen tayin hakkından yararlanmış olanlar için bu durum ''kazanılmış (hukuki) durum''dur. Bunlar hakkındaki naklen tayin işlemlerinin geri alınması ve eski görev yerlerine döndürülmesi, kazanılmış (hukuki) durumu ihlal edecektir. Keza, bu uygulama hukuk güvenliği ve idari istikrar ilkeleriyle bağdaşmaz ve Devlete olan güveni zedeler.
Ayrıca, yargı kararına bağlı statü değişikliği akabinde tayin hakkından yararlanan personelin eski görev yerlerine döndürülmeleri, toplu sözleşme hükmünün hayata geçmesi sonrası yeni bir kaosa sebebiyet verecektir. Bozulan ailevi düzenler, sosyal problemler, toplu sözleşme sonrası yeniden tayin süreci, mükerrer harcırah ödemesi gibi bir takım olumsuzluklar yaşanacaktır.
Tüm süreçlerin hem İdareyi hem çalışanları yıpratmaması ve hukukun güvenliği ile idari istikrarın korunması bakımından, lehine yargı kararı sonrası naklen tayin hakkından yararlanmış olanların, yeni görev yerlerinde kalmalarının sağlanması ve kazanılmış (hukuki) durumlarının muhafazası hususunda gereğini arz ve talep ederiz.'' denilmiştir.