Raporda; 2022 Merkezi Sınava katılan öğrencilerin alt testlerdeki doğru cevap sayısı dağılımları, öğrenci grupları arasında görülen farklar ve ölçme sonuçlarının psikometrik özellikleri detaylı olarak analiz edilmiştir.
Sınava Katılım
2022 Merkezi Sınava 2021-2022 eğitim-öğretim yılında sekizinci sınıfta eğitime devam eden 1.236.308 öğrencinin tamamının başvurusu otomatik olarak gerçekleştirilmiştir. 2020 ve 2021 yıllarına benzer şekilde, Merkezi Sınava katılımın yüksek olduğu belirlenmiştir. Sınav başvurusu otomatik olarak yapılan 1.236.308 öğrenciden 1.031.799’u (%83,46) sınava katılmıştır.
2022 Merkezi Sınav İstatistikleri
Yirmi soru bulunan alt testler arasında öğrencilerin doğru cevap sayısı ortalamasının en yüksek olduğu alt test Fen Bilimleri (9,50), en düşük olduğu alt test ise Matematiktir (4,74). On soru bulunan alt testler arasında öğrencilerin doğru cevap sayısı ortalamasının en yüksek olduğu alt test Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi (6,45), en düşük olduğu alt test ise Yabancı Dildir (4,59). 2022 yılı Merkezi Sınavda elde edilen Türkçe (9,22), T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük (5,54), Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi (6,45), Yabancı Dil (4,59), Matematik (4,74) alt testlerindeki doğru cevap sayısı ortalamaları 2020 ve 2021 yılları ile yakındır.
2022 yılında merkezi sınava katılan öğrencilerin merkezi sınav puanı ortalaması 285,88, standart sapması 73,72 olarak hesaplanmıştır. Testi alan adaylar içinde incelenen soruyu doğru cevaplayanların oranını ifade etmek için soru güçlük düzeyi kullanılmaktadır. Hesaplanan soru güçlüğü değeri arttıkça soruyu doğru cevaplayanların oranı artmaktadır (Gronlund, 1993; Linn ve Gronlund, 1995; Wood, 1960). Soru güçlük düzeyi, testi cevaplayan öğrenciler için incelenen soruyu doğru yanıtlamanın ne kadar kolay olduğunun bir ölçüsü olarak değerlendirilmektedir. Soru güçlük düzeyi p ile gösterilir ve test puanlarının yüksek başarılı ve düşük başarılı öğrencileri ayırabilme gücü (ayırt edicilik düzeyi) üzerinde de etkisi vardır (Thorndike, Cunningham, Thorndike ve Hagen, 1991). Soru güçlük düzeyi, bir testin niteliğini belirleyen en önemli özelliklerden olan testin geçerliği ve güvenirliği üzerinde de önemli bir rol oynar (Crocker ve Algina, 1986). Ortalama soru güçlüğü ise bir testte ya da alt testte yer alan soruların güçlük düzeylerinin ortalamasıdır ve test ya da alt testte yer alan soruların doğru yanıtlanma oranları hakkında bilgi verir (Rogers, 1995).
2022 Merkezi Sınavdaki alt testlerin ortalama soru güçlükleri 0,24 ile 0,65 arasında değer almıştır. Buna göre, öğrencilerin sorulara ortalama doğru cevap verme oranlarının en düşük olduğu alt test Matematik, en yüksek olduğu alt test ise Din Kültürü ve Ahlak Bilgisidir. Farklı alt testlerden elde edilen soru güçlüklerinin 2021 Merkezi Sınavda 0,21 ile 0,64 arasında değiştiği, bu aralığın 2022 Merkezi Sınavda ise 0,24 ile 0,65 arasında olduğu belirlenmiştir.
Soru ile test toplam puanı arasındaki ilişkinin bir göstergesi olan soru ayırt edicilik düzeyi, incelenen soru ile testte yüksek başarı ve düşük başarı gösteren öğrencilerin ne kadar ayırt edilebildiğini belirtmektedir (Henrysson, 1971; Kelley, 1939; Nunnally, 1972). d ile gösterilen ayırt edicilik katsayısı -1 ile 1 arasında değer alır ve hesaplanan değerler Tablo 6’da verilen ölçütlere göre değerlendirilir (Chase, 1999; Mertler, 2003, Urbina, 2014). Ortalama ayırt edicilik katsayısı bir testte ya da alt testte yer alan soruların ayırt edicilik katsayılarının ortalamasıdır ve farklı başarı düzeylerindeki cevaplayıcıların test ya da alt testte yer alan sorularla hangi ölçüde ayırt edilebildiğinin göstergesidir. 2022 Merkezi Sınavda alt testlere ait ortalama soru ayırt edicilik değerlerinin 0,39 ile 0,59 arasında değiştiği ve tüm alt testlerdeki ortalama ayırt edicilik değerlerinin Tablo 6’daki ölçütlere göre yüksek düzeylerde olduğu görülmektedir. Farklı alt testlerden elde edilen ayırt edicilik değerlerinin 2021 Merkezi Sınavında 0,31 ile 0,58 aralığında değiştiği belirlenmiştir. Ortalama ayırt edicilik değerlerinin tüm alt testlerde 2021 Merkezi Sınavından elde edilen ayırt edicilik değerleri ile yakın olduğu belirlenmiştir.
Testin güvenirliği, incelenen testin zaman içinde kararlı, tutarlı sonuçlar sağlaması (Thorndike, 1982; Lindquist, 1953), sağladığı sonuçların tesadüfi hatadan arınık olması (Cronbach, Gleser, Nanda, and Rajaranam, 1972; Lord, 1955), içerdiği soruların bir bütün olarak tutarlı ölçme yapması (Cronbach, 1951; Kuder ve Richardson, 1937) açılarından değerlendirilmektedir. Test veya alt test sorularının bir bütün olarak tutarlı ölçme yapması “iç tutarlılık” göstergesi olarak yorumlanmaktadır ve çoktan seçmeli sorulardan oluşan testlerde iç tutarlılık sıklıkla Kuder-Richardson (1937) tarafından geliştirilmiş, alabileceği değerler 0 ile 1 arasında değişen KR-20 katsayısı ile belirlenmektedir. KR-20 katsayısının 0,70 ve üzerindeki değerleri sosyal bilimlerde kullanılan ölçme araçlarının yeterli iç tutarlılığı gösterdiğine ilişkin kanıt olarak değerlendirilmektedir (Cronbach, 1951; Kuder ve Richardson, 1937; Tavakol ve Dennick, 2011).
RAPOR