Türkiye Diyanet ve Vakıf Görevlileri Sendikası 43. Başkanlar Kurulu Toplantısı Sonuç Bildirgesi'nde yeni Anayasa'dan enflasyon zammına, 3600 ek göstergeden vefa destek grupları ve filyasyon ekiplerine, 4-B'lilerden vaiz ve murakıplara daha birçok konuda kararlar alındı.
* Yeni, Sivil ve Özgürlükçü Bir Anayasa Yapılmadır
Yeni sivil ve özgürlükçü bir anayasaya milletimizin de isteğidir. Yeni anayasada 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu yeniden ele alınmalı; standartlar yükseltilmeli, ILO normlarına uyarlanmalı ve evrensel sendikal hakları içerecek şekilde düzenlenmelidir.
* Enflasyon ile Uyumlu Zam Yapılmalıdır
Ekonominin makro ve mikro düzey rakamları, enflasyon ve faiz oranları dikkate alındığında, kamu görevlilerinin alım gücünün düştüğü net bir şekilde görülmektedir. Kamu görevlilerinin ücretlerinde oluşan kayıpları ve enflasyona yenilme riskini giderecek mahiyette seyyanen zam yapılmalıdır.
* 3600 Ek Gösterge Sözü Yerine Getirilmelidir
3600 ek gösterge 2023 Vizyonu’nda yer almasına, Cumhurbaşkanlığı eylem planlarına da dâhil edilmesine rağmen bu konuda beklentiler karşılanmamış, hiçbir somut adım atılmamıştır. 3600 ek gösterge, tüm DİB çalışanlarını kapsayacak şekilde hayata geçirilmelidir.
* Vefa Destek Gruplarının ve Filyasyon Ekiplerinin Sessiz Kahramanlarına Teşekkürler
Koronavirüsle mücadele kapsamında illerde kurulan ‘Vefa Sosyal Destek Grupları’nda ve Filyasyon ekiplerinde büyük bir özveriyle çalışan sahanın sessiz kahramanları din görevlilerimize gönülden teşekkür ediyoruz. Vefa Destek Gruplarındaki cami görevlilerine konumlarıyla uyumlu olmayan görev ve sorumluluklar yüklenmemelidir ve göreve çıkan din görevlilerine güvenliklerini ve sağlıklarını korumaya yönelik tedbirler alınmalıdır.
* 4-B’liler Kadroya Alınmalı ve Tüm Atamalar Kadrolu Yapılmalıdır
Kamu personel sisteminde kadrolu istihdam esas alınmalı, sözleşmeli personel istihdamına son verilmelidir. Diyanet İşleri ve Vakıflar Genel Müdürlüğü çalışanları açısından başta aile bütünlüğü olmak üzere, birçok soruna ve hak kaybına yol açan sözleşmelilik sona erdirilerek sözleşmeli personel kadroya geçirilmelidir. Kadro hakkı verilinceye kadar, başta atama ve yer değiştirme hakları olmak üzere, kadrolu kamu personeline tanınan tüm haklar tanınmalı, aynı işi yapanlar aynı haklara sahip olmalıdır. Kamu görevlileri ücretli, sözleşmeli gibi farklı istihdam türlerine mecbur bırakılmamalı, kamu hizmetleri kadrolu kamu görevlileri eliyle yürütülmelidir. Bu durum düzeltilene kadar eşi özel sektörde çalışan 4-B’li personele de bir yıl sonra tayin hakkı verilmelidir.
* İlitam Kontenjanları Yükseltilmedir
İlahiyat ön lisans programını bitiren Diyanet İşleri Başkanlığı çalışanlarına sınavsız lisans tamamlama hakkı tanınması ve İLİTAM program kontenjanlarının tüm talepleri karşılayacak ölçüde arttırılması din görevlilerinin eğitim seviyesinin yükseltilmesi açısından son derece önemlidir. Din eğitiminin kalitesinin ve verimliliğinin yükseltilmesi için din görevlilerinin eğitim seviyesinin yükseltilmesi elzemdir. Şu anda Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde yaklaşık 59 bin ilahiyat ön lisans programı mezunu çalışan mevcuttur. Son açıklanan İLİTAM kontenjanları bu ihtiyacı karşılamaktan çok uzaktır. Kurumumuz çalışanlarının eğitim seviyesinin yükseltilmesi açısından ön lisans mezunu çalışanların lisanslarını tamamlaya bilmeleri için İLİTAM kontenjanlarının artırılarak Diyanet İşleri Başkanlığına özel kontenjan tahsis edilmelidir.
* Diyanet Akademisi Hayata Geçirilmelidir
Diyanet-Sen’in 2007 yılından beri toplu sözleşme masasına taşıdığı Diyanet Akademisi hazırlıklarının tamamlandığı söylenmesine rağmen bir türlü uygulamaya geçmemesi üzücüdür. Zamanın gereklerine göre donanımlı, nitelikli ve model din görevlisi ihtiyacını karşılaması düşünülen Diyanet akademisinin bir an önce hayata geçmesi din istismarlarının da önüne geçecektir. Diyanet Akademisi, çağın getirdiği yeni problemlere Dinin doğru cevabını ortaya koyacak cesaret ve donanımda din görevlisinin yetiştirileceği bir eğitim-öğretim kuruluşu olarak düşünülmelidir. Bu şekilde düşünüldüğünde, Akademi’nin ivedilikle kurulmasının ve İmam-Hatip Liseleri, İlahiyat Fakülteleri, İslami İlimler Fakülteleri ve muadilleri ile işbirliği içinde çalışarak, nitelikli ve donanımlı din görevlisi yetiştirmeye başlamasının elzem olduğu daha iyi anlaşılmaktadır.
* DİB Eğitim Uzmanı ve Din Hizmetleri Uzmanlarına Diğer Kurumlardakiler ile Eşit Haklar Verilmelidir
Diyanet İşleri Başkanlığı’nda çalışan Din Hizmetleri Uzmanı ve Eğitim Uzmanlarının eşdeğer kadrolardaki yerleri dördüncü kademeden ikinci kademeye alınmalı, iş güçlüğü, iş riski ve mali sorumluluk zammı diğer kurumlardaki gibi uygulanmalı, özel hizmet tazminatı ve ek göstergeleri yükseltilmeli, Din Hizmetleri Uzmanı ve Eğitim Uzmanlarına da Başuzmanlık verilmelidir.
* Vaizlere Özlük Hakları Bakımından Kadrolarına Uygun Haklar Verilmelidir
Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde Vaiz olarak çalışanlara özlük hakları bakımından kadrolarına uygun haklar verilmeli Ulusal Bayram ve genel tatillerde fiili olarak çalıştıkları günler için mesai ücreti ödenmelidir.
* Murakıplar Maaş ve Özlük Hakları Yönünden Eşitlenmelidir
Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde çalışan murakıplar gerek kurumda eş değer kadrolarda çalışan personel ile gerekse diğer kurumlarda denetim işini yapan memurlar ile maaş ve özlük hakları bakımından eşitlenmelidir.
* GİH, YHS ve THS Çalışanlarının Çalışma Şartları İyileştirilmelidir
Din hizmetinin verimliliğinin artırılması, kurumumuzun daha nitelikli olması için büyük bir emek ve gayret ortaya koyan şef, memur ve hizmetlilerimiz başta olmak üzere, genel idare hizmetleri, yardımcı hizmetler sınıfı ve teknik hizmetler sınıfı çalışanlarının çalışma şartlarında iyileştirme yapılmalıdır. Buna büyük bir katkı sağlayacak olan görevde yükselme, unvan değişikliği ve yer değişikliği talepleri ivedilikle karşılanmalıdır. Ayrıca yardımcı hizmetler sınıfı kaldırılarak genel idare hizmetleri sınıfına dahil edilmelidir.
* Vergi Dilimi Mağduriyeti Giderilmelidir
Artan oranlı vergi sistemi nedeniyle brüt maaşları üzerinden yılın başında yüzde 15 oranında vergi ödeyen çalışanlar toplam gelirleri 22 bin lirayı aştığı anda bir üst vergi oranı olan yüzde 20 vergi ödemeye başlıyorlar. Dolayısıyla brüt maaşları aynı kaldığı halde daha fazla vergi ödemek zorunda kalan çalışanların ellerine geçen net maaş düşüyor. Maaşlarına yapılan zamlar gelir vergisine giden hatta daha düşük maaş alma durumunda kalan memurların mağduriyeti giderilmelidir.
* Cami Lojmanları Hizmet Tahsisli Olmalıdır
Din görevlilerinin diğer kamu görevlileri gibi belirli mesaileri bulunmamaktadır. Görevlerini belirli bir çalışma saati ile sınırlı olmaksızın yapmaktadırlar. Dolayısıyla lojman ihtiyacı kaçınılmazdır. Cami müştemilatının da din görevlilerinin konut/lojman ihtiyacının karşılanması için yapıldığı hususu ile 2946 sayılı Kamu Konutları Kanunu’nun 3. Maddesi de dikkate alındığında bu konutların hizmet tahsisli olarak değerlendirilebileceği açık olduğundan bu hususta gerekli düzenlemelerin yapılamasını din görevlilerimizden kira, ecrimisil gibi bedellerin talep edilmemesi gerektiğini düşünüyoruz.
* Cami Dernekleri İmamların Görevine Müdahale Edemez
Bazı Cami yaptırma derneklerinin cami görevlileri üzerinde uyguladıkları mobbing’den görevlilerimizi son derece rahatsızdır. "Cami yaptırma dernekleriyle ilgili mevzuata 'Dernek, imamın görevine müdahale edemez' şeklinde bir müeyyide getirilerek cami derneklerinin imamlar üzerindeki amirane tavırlarına son verilmelidir.
Camilerin hizmete açılması safhasına kadar büyük gayret ve özveride bulunan dernekler, camiler hizmete açıldıktan sonra caminin işleyişine karışmamalı, sadece bakım ve onarım işleriyle ilgilenmelidir.
* Camilerin Isıtma Giderleri Genel Bütçeden Karşılanmalıdır
Özellikle kışın soğuk olan bölgelerde camilerin ısınma giderleri büyük problem oluşturmaktadır. Camilerin ısınma giderleri de genel bütçeden karşılanmalıdır.
* Boş Kadrolar Doldurulmalı
Diyanet İşleri Başkanlığı’nda şu anda 15 bin civarında boş kadro bulunmaktadır. Din hizmeti doğası gereği boşluk kabul etmeyen bir alandır. Bu nedenle en kısa sürede kurumumuzdaki bu boş kadroların doldurulması din hizmetinin daha sağlıklı yürütülmesi açısından elzemdir.
Halkımızın ihtiyaç duyduğu ve inşa ettiği camiyi, din görevlisiz bırakmak doğru değildir. Kadroların boş olmasının getirdiği sorunlar halkımız ve devletimiz için sıkıntı doğurmaktadır. Bu tür sıkıntıların yaşanmaması için boş kadrolar doldurulmalıdır.
* Vekil ve Fahri Çalışanlar Kadroya Alınmalıdır
Yıllardır Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde fahri ve vekil olarak görev yapan bütün yeterliliklere haiz çalışanların son kez kadroya alınması gerekir. Kadrolu meslektaşları ile yıllardır aynı işi yapmalarına rağmen çok cüzi miktarda ücret alan ve bütün haklardan yoksun bırakılan Fahri ve Vekil çalışanlara son kez kadro verilmesi mağduriyetlerinin giderilmesi açısından önemlidir.