Öne Çıkanlar Mahmut Özer öğrenci sağlık personeli enflasyon Müze ve Ören Yerleri

3 Bin Yeni Anaokulu, 40 Bin Yeni Ana Sınıfı Hizmete Alınacak

Bu sene 3 bin yeni anaokulu, 40 bin yeni ana sınıfı hizmete alınacak. Ortaöğretimde okullaşma oranı yüzde 44'den yüzde 90'lara; okul öncesinde okullaşma oranı yüzde 14'den yüzde 90'a, yükseköğretimde okullaşma oranı yüzde 14'den yüzde 45'lere yükseldi. Ortaöğretimde kız çocuklarının okullaşma oranı yüzde 37.8'den yüzde 88'e yükseldi.

Konuya ilişkin açıklama yapan Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, ''Hemen hemen bütün kız çocuklarımız eğitimle buluşabiliyor. Asıl çarpıcı olan şey yükseköğretim. 2000'li yıllarda kadınlarımızın yükseköğretimdeki okullaşma oranı sadece yüzde 11'idi, bugün yüzde 48,7 ve erkeklerin yükseköğretimdeki okullaşma oranı yüzde 40'lar seviyesinde. Yani Türkiye kız çocuklarını okula kavuşturma ile ilgili problemleri son bir yılda çözmüştür.

Burada iki kritik nokta vardı: Biri derslik başına düşen öğrenci sayısı, biri de öğretmen başına düşen öğrenci sayısı. Çünkü siz eğitimde kitleselleşmeyi sağlarken, öğrenci sayısını artırırken eğer öğretmen başına düşen öğrenci sayısını azaltamazsanız eğitimde kaliteyi sürdürülebilir kılmanız mümkün değil.
 
2000'li yılların başında eğitim sistemimizde yaklaşık 500 bin öğretmenimiz vardı. Bugün ise 1,2 milyon öğretmenimiz var. Şu andaki eğitim sistemimizdeki öğretmenlerin yüzde 75'i son 19 yılda eğitim sistemine dâhil oldu. Yaklaşık 729 bin öğretmenimiz son 19 yılda eğitim sistemine dâhil olarak bu süreçlerde aktif rol oynadılar. Burada da ciddi bir iyileşme var. Cinsiyet ayrımcılığı açısından 2000'li yıllarda 500 bin öğretmen varken ve bu öğretmenlerimizin sadece yüzde 40'ı kadın öğretmenlerimizden oluşurken bugün 1,2 milyona ulaşmasına ve bu kadar devasa bir kitleye sahip olmasına rağmen eğitim sistemimizde bu oran yüzde 59'a çıkmıştır. Eğitim denildiği zaman en büyük bütçeyi her zaman eğitime ayıran, tüm dertlerimizi dinleyen ve her zaman taleplerimizi yerine getiren Sayın Cumhurbaşkanı'mıza verdikleri desteklerden dolayı öğrencilerimiz, öğretmenlerimiz, tüm veliler adına şükranlarımı sunuyorum. Eğer Sayın Cumhurbaşkanı'mız gibi bir lider olmasaydı gerçekten bu 19 yıldaki, eğitimdeki devrimsel dönüşümün gerçekleşme ihtimali yoktu.

Sizin mahalledeki arkadaşlarınızın ancak bir kısmı okullara erişebiliyordu. Bu kadar sıkıntı olmasına rağmen o erişimin olmadığı dönemde hem derslik başına düşen öğrenci sayısı hem de öğretmen başına düşen öğrenci sayısı, bugünkü rakamdan çok daha yüksekti. Yani Türkiye bir taraftan eğitimde kitleselleşmeyi sağladı ama aynı zamanda kaliteyi göz ardı etmeden, merkeze alarak öğretmen ve derslik başına düşen öğrenci sayısını da OECD ortalamalarına yaklaştırdı, hakikaten bu büyük bir başarı. Biliyorsunuz ülkelerin en kalıcı, sürdürülebilir sermayesi beşeri sermayedir. Hamdolsun bu beşeri sermayenin niteliğinin artması için son 20 yılda devasa yatırımlar yapıldı.

Dün itibarıyla yönetmelik çalışması ile ilgili tüm paydaşlardan STK'lerden, sendikalardan görüşleri aldım. İnşallah önümüzdeki hafta itibarıyla da bu yönetmeliğin yayımlanması ile ilgili süreci başlatacağız. Böylece uzman öğretmenlik ile ilgili ilk adımı atmış olacağız. Yaklaşık 500 bin öğretmenimizin uzman öğretmen sürecine dâhil olabilme ihtimali var. Umut ediyorum ki tüm öğretmenlerimiz bu süreçte başarılı olur ve öğretmenliğin meslek kavramının kendilerine tanımış olduğu haklarından da yararlanmış olur. Eğitim sistemimiz artık öğretmenine destek veren, öğretmenliğin mesleki gelişimi ile ilgili tüm taleplerini yerine getiren yeni bir yaklaşımla öğretmenlerin yanında yer almaya devam edecek.'' dedi.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.