Öne Çıkanlar Mahmut Özer öğrenci sağlık personeli Müze ve Ören Yerleri enflasyon

Bakan Tekin'den Sosyal Medya Uygulamaları ve Karne Açıklaması

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, ''Türkiye'de yerel yönetimlerle en yoğun mesaisi olan bakanlık, kesinlikle Milli Eğitim Bakanlığı. Biz, yerel yöneticiler ve yönetimlerle çok yakın çalışmamız, birlikte aynı masanın etrafında oturup çözüm üretmemiz gereken bir kurumuz. Uzun yıllar bütçesi, kaynağı aktarıldığı halde imar ve uygun arazi bulamadığımız için yatırım programına geçiremediğimiz, yatırım haline dönüştüremediğimiz okullar var.

Belediyelerimizi, belediye seçimlerini önemsiyoruz. Açık ve net olarak şunu söyleyeyim; eğitim öğretimle ilgili süreçleri merkezlerine alan, çalışma alanlarının odağına yerleştiren yerel yöneticilerin seçilmesini temenni, arzu ediyoruz. Çünkü bu süreç, tek başına Milli Eğitim Bakanlığının altından kalkabileceği bir süreç değil.

Bakanlık olarak adım atarken önemsediğimiz prensiplerden biri, eğitim öğretimin niteliğini artırmak. İkincisi, birlikte çalıştığımız öğretmen arkadaşlarımızın toplumsal saygınlığını artırmak. Üçüncüsü, eğitim öğretim kurumlarımızın, okullarımızın itibarını ve etkinliğini artırmak.

Okullarda öğrencilerimizin eğitim öğretim sürecinde bizim en büyük paydaşlarımızdan bir tanesi de ebeveynler. Ebeveynlerin eğitim öğretim sürecinin içerisinde olmasını arzu ediyoruz ama ebeveynlerimizin okul içlerine girip okul koridorlarında, sınıf kapılarında, öğretmenlerimizle diyalog kurmalarının pedagojik açıdan doğru olmadığını düşünüyoruz. Dünyada da uygulamalar bu yönde. Bu sebeple velilerimizin okula gelirken randevu takvimi içerisinde gelmelerini arzu etmiştik. Geçtiğimiz hafta içerisinde de bununla ilgili Elektronik Randevu Sistemi'ni oluşturduk. Medyada çok konuşuldu.

Bizim yaz aylarında önemsediğimiz ve bu alanda tedbir aldığımız diğer konulardan bir tanesi; ana dil eğitimi, çocuklarımızın ana dil becerilerinin geliştirilmesi. Bu anlamda da çocuklarımızın ana dil becerilerinin geliştirilmesi için iki kritik kararı almıştık. Birisi ana dilde yani Türkçe'de ders geçme notunu 70'e yükseltmiştik. Bir de Kürtçe ve Türk Dili Edebiyatı derslerinde -aynı şekilde yabancı dil dersleri için de geçerli- çocuklarımızın başarı durumlarını ölçerken test sınavlarından ziyade dört temel becerinin; konuşma, okuma, yazma ve dinleme becerilerinin ölçülebileceği bir mekanizma geliştirmiştik. Öğretmen arkadaşlarımız özellikle bu kurumlarda altyapımızın, bir anda sistemin tüm girişleri kaldıramadığından şikayetçiydiler. Bu konuyla ilgili sürekli biz yenilikler içerisindeyiz. Geçtiğimiz hafta içerisinde medyada yer alan bizimle ilgili haberlerden bir tanesi de buydu. Türkçe okuma becerilerini geliştirmek üzere Bakanlığımız yapay zeka uygulamaları, yazılımları üzerine çalışıyorlar. Yakında paylaşılmış olacak.

Türkçe Söz Varlığı Projemizle ilgili geçtiğimiz hafta içinde yine ortaöğretim kurumlarımızda attığımız adımlar gündeme geldi. Biz eğitim öğretim sürecinin çocuklarımızın sadece kitabi bilgiler edindiği bir süreç olarak görmüyoruz. Başından beri bunu defaten söyledim. 'Eğitim öğretim süreci sadece kitabi bilgiler değil. Kitabi bilgiler dışında çocuğumuzun, gencimizin içinde yaşadığı toplumun temel referans değerlerini bile öğrenen, bu ülkenin temel değerlerine sahip çıkan bireyler olarak yetişmesini arzu ediyoruz' demiştik. Bu kapsamda da hem yaz aylarındaki genelgemizde hem de sonrasında konuştuğumuz her ortamda şunu söyledik; 'Çocuklarımızın bu anlamda sosyal sorumluluk projeleri, sosyal etkinlikler içerisinde bulunmalarını arzu ediyoruz'. Geçtiğimiz hafta kamuoyuyla paylaştığımız konulardan bir tanesi de buydu. Artık çocuklarımızın karnelerinde, değerlendirme mekanizmaları içerisinde 'sosyal etkinlik' başlığı altında bir başlık daha olacak.'' dedi.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, ''Yaşadığımız mülkiyet problemleri dolayısıyla okulumuzla ilgili dava açan belediyeler var. Okullarımızdaki su sarfiyat giderlerimizi konutların 3-4 katına kadar maksimum düzeyde tahsil etmeye çalışan belediyelerimiz var. Bir basit örnek vereyim size. Özellikle kayyum atanan belediyelerde özellikle müsteşarlık dönemimde çok fazla gördüm. Belediye başkanı var, yatırım yapamıyoruz. Arsa gösterilmiyor bize. Yatırım programımıza kaynak aktarmışız, yatırım programımıza koymuşuz, belediyeden arsa istiyoruz veya inşaatla yardım istediğimizde belediyeler problem üretiyorlardı. Kayyum atanınca, atanan kayyum bir hafta sonra geliyordu, 'Biz problemleri çözdük. Bir an önce ihale sürecini başlatalım, yatırımımızı hayata geçirelim' diyordu. Böyle çok örnekleri gördüğümüz için belediyelerimizi, belediye seçimlerini biz önemsiyoruz. Ben açık ve net olarak şunu söyleyeyim. Eğitim-öğretim ve ilgili süreçleri merkezlerine alan yerel yöneticilerin seçilmesini arzu ediyorum. Çünkü bu süreç tek başına Milli Eğitim Bakanlığı'nın altından kalkabileceği bir süreç değil. Milli Eğitim Bakanlığı'nın imar hazırlama yetkisi yok. Bizim bunlara dahlimiz yok. Yeni yerleşim yeri oluşturuluyor, birden bire nüfus artıyor. Bunu düzeltecek kişiler belediyeler. Heyecanla yerel seçimleri bekliyoruz.

Dijital bağımlılık, obezite ile mücadele etmek için adımlar attık. Özellikle pedagojik gelişimine zarar veren sosyal medya uygulamaları var. Onlarla ilgili tedbir almayı planlıyoruz. Okullarda öğrencilerimizin eğitim öğrenim sürecinde bizim en büyük paydaşlarımızdan birisi ebeveynler. Ebeveynlerin okul içlerine gidip okul koridorlarında öğretmenlerimizle diyalog kurmalarının doğru olmadığına pedagojik açıdan karar verdik. Velilerimizin okullara randevu ile gelmelerini talep etmiştik. Elektronik randevuyu oluşturduk. Bizim yaz aylarında önemsediğimiz ve tedbir aldığımız konulardan bir tanesi anadil eğitimiydi. Bu anlamda anadil becerileri için 2 kritik karar aldık. Türkçeden ders geçme notunu 70'e yükseltmiştik. Türk Dili ve Edebiyatı derslerinde çocukların başarı durumlarını ölçerken test sınavlarından ziyade 4 temel becerilerinin geliştirilmesi için mekanizma geliştirmiştik. Altyapının kaldırmadığı söylentileri vardı onu da düzeltmek için çalışıyoruz. Çocukların eğitim öğretim sürecinin kitabi bilgiler dışında çocuğumuzun, gencimizin, toplumun temel referans değerlerini bilen bireyler olarak yetişmesini arzu ediyoruz. Bununla ilgili de çocukların sosyal sorumluluk projelerinde bulunmalarını arzu ediyoruz. Karnelerde artık sosyal etkinlik başlığı altında bir başlık daha olacak.'' dedi.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.