Geçenlerde Kocatepe Camiinde, Cuma namazı sonrası, Türk milli eğitimine uzun süre hizmet etmiş, MEB eski bürokratlarından Dr. Yusuf Ekinci Beyin cenaze merasimine katıldım. Öncellikle merhuma Cenabı Allah’tan rahmet dikliyorum.
Cenaze çok kalabalıktı. Cenazeye MEB’in eski-yeni pek çok bürokratlarının yanında, mevcut bakan Yusuf Tekin ve eski bakan Ziya Selçuk Beyler de ordaydılar. Herkes mevcut bakanı görmek veya görünmek için kuyruğa girmişlerdi. Eski bakan Ziya Beyin etrafında kimse yoktu. Şimdi rağbet güzel ile zengine türküsünü, ben şimdi rağbet iktidar gücünü elinde bulunduranlarda, olarak değiştiriyorum.
Ziya Beyi yanımda olmasına rağmen tanıyamadım. Biraz kilo almış, ama yüzü mutlu olduğunu işaret ediyordu.
Cenazelerin en önemli özelliklerinden birisi de yıllardır görmediğiniz kişileri görme imkânınız oluyor. Bu vesile adını duyduğumuz, aşina olduğumuz pek çok kişiyi gördüm. Küçük guruplar halinde sohbet ettik.
En ilginci ise, cenazede otuz yıl önce benim gibi, pek çok insanın kalbimi kıran eski milli eğitim müdürü, bürokratla birbirimizi tanımadan konuşmamız oldu. Ancak yanımdaki arkadaş tarafından tanıştırıldığım zaman, sohbetin rengi birden değişti. Beni tanıştıran eski teftiş kurulu başkan yardımcısına;
- Tanımaz olur muyum, makamına gelen insanlara bağırıp çağıran, hakaret eden, hatta kovmasıyla ünlenmiş bir zattır kendisi, diyerek unutulmayan tepkimi yüzüne söyledim.
- Doğru söylüyorsun Hocam. Dediğiniz doğru. Ben de duydum. Ama iyi bir fırsat çıktı. Madem otuz yıldır yapılanları unutmamışsın, helalleşin, dedi.
Ama bizimkisi kızardı bozardı, kem küm, başı yerde birden sessizce uzaklaştı.
Hesaplaşma artık huzuru mahşerde olacak.
Ama cenazelerde imamın sorduğu;
- Merhumu nasıl bilirsiniz, hakkınızı helal ediyor musunuz, sorularına pek çok kişi,
- Hakkımı helal etmiyorum, diyeceğini tahmin ediyorum.
Çünkü o,milli eğitim müdürlüğü, genel müdürlük yaparken yanındaki çalışma arkadaşlarının, meslektaşlarının çoğunun kalbini kırmıştır. Bu davranışları normal, iş gereği görmüştür. Hâlbuki ;
Bir kez gönül yıktın ise
Bu kıldığın namaz değil
Yetmiş iki millet dahi
Elin yüzün yumaz değil…
Yani hangi görevde bulunursak bulunalım, kimsenin kalbini kırmayalım, hakkına girmeyelim. Çünkü yaptıklarımızın bu dünyada olmasa da ahrette iyi kötü bir karşılığı mutlaka olacaktır. Makam kimseye baki değildir.
Şemsettin CERAN
Eğitimci-YAZAR/ŞAİR