2024 yılı itibarıyla ülkemizde; örgün eğitimde 61 bin 111'i resmî okul, 14 bin 352'si özel okul ve 4'ü açık öğretim okulu olmak üzere toplam 75 bin 467 okul bulunuyor.
Bu okulların hepsinde de eğitimin seviyeleri, farklı farklıdır. Bunları ölçecek bir mekanizma da yoktur. Ancak bir merkezi sınav sonucunda, öğrencilerin kazandıkları başarı göz önüne alındığında bir değerlendirme yapılabilir. O da tam olarak okulların eğitim kalitesini yansıtmamaktadır. Çünkü sınav kazananların büyük çoğunluğu okulları ile değil, dershanelere giderek bu sonuca ulaşmaktadırlar.
Sadece öğrencinin değil, öğretmenin de, okulun da başarısı ölçülememektedir.
O halde okullardaki eğitimin niteliğini, seviyesini bir şekilde ölçme zorunluluğu vardır. Çünkü eğitimimizin geleceği, yapılacak planlamalar, yeni uygulamalar buna bağlıdır.
Bu da seviye belirleme sınavı -SBS- ile mümkündür. Her sene sonunda merkezi olarak ya da iller bazında, daha dar kapsamlı olarak, ortaokulda 4 temel dersin (Türkçe, Matematik, Fen, Sosyal), lisede (Türk Dili, Matematik, Tarih-Coğr. Fizik-Kimya) derslerinin son sınavları, başka okulda seviye belirleme sınavı olarak yapılacak, yani yeni bir sınav yapılmayacaktır. Meslek liselerinde de temel meslek derslerinden seviye tespiti yapılacaktır.
İlk bakışta angarya gibi, her yıl merkezi sınav yapılır gibi gözükse de, bu sınavlar zaten yapılmakta olan son sınav yerine geçeceğinden, bunun için ekstra bir çalışmaya, artı bir motivasyona ihtiyaç duyulmayacaktır. Eğitimin olağan akışında yapılacaktır
Böylelikle hem okulun, hem öğretmenin, hem de öğrencinin başarısı, seviyesi objektif olarak ölçülecektir. Bu sınavdan alınan puanların %60’ı, okuldaki aldığı notun da %40’ı ilave edilerek ortalaması bulunacak, sınıf geçme notu, dört yıl sonunda da diploma notu olarak geçerli olacaktır. Bir şekilde okul, öğretmen ve öğrencinin anatomisi çekilmiş olacaktır.
Bu uygulama ortaokul ve liselerde yapılmalıdır. İlkokullar bu uygulamanın dışında tutulmalıdır. Belirlemelerin sonunda sınıf tekrarları, ardından da örgün eğitimden, çıraklık eğitimine geçişler başlayacak, böylelikle ara insan gücü için de eleman sıkıntısı temin edilecek, otomatikman ara eleman olarak eğitilmeye başlanacaktır. Herkes bunu bilecek ve sonucuna katlanacaktır. Disiplinsizliğin de önüne bir şekilde geçilmiş olunacaktır.
Özellikle özel okullarda yaygın olan şişirme notlarının da önüne geçilecektir. Özel okullar, müşterilerini kaptırmamak için, seviyeyi artırma konusunda aralarında yarışacaklardır.
Seviye Belirleme Sınavı - SBS- nin en önemli amacı da, objektif olarak belirlenen diploma notlarıyla, yetenekleriyle ve yönlendirmelerle liselere geçiş LGS sınavsız olarak yapılacak. Öğrencinin adrese dayalı olarak meslek veya akademik liseye otomatik kaydı yapılacaktır.
Ardından da, diploma notu, yetenek alanı ile arz talep ve kontenjan ayarlanması çerçevesinde yetenekli olduğu üniversitelere sınavsız girmesi sağlanacaktır. Üniversiteye sınavsız girilecek ama mezun olurken yeterlik sınavı ile mezun olunacaktır. Bu sınavı veremeyenler, alanında uzman olarak değerlendirilmeyecek, ara elaman olarak görülecektir.
Böylelikle veliler ve öğrenciler liselere giriş için, üniversiteye giriş için 4 yıl strese girmeyecek, bu konuda milyonlarca para kaybı da yaşanmayacaktır. Ülkenin enerjisi bunlara harcanmayacaktır. Okullar, öğretimin seviyesini artırma konusunda birbirleriyle yarışacaklardır. En önemlisi de yazboz tahtasına dönen eğitim sistemimiz zorunlu olarak rayına oturacak, kimse değiştirmeye çalışamayacaktır.
Kamuya giriş için, en önemli sınav, mevcutta olduğu KPSS sınavı olarak yine devam edecek, ancak gençlerin kendiişlerini kurmaları da teşvik edilecektir.
Öğrencinin, öğretmenin başarısı ve ödüllendirilmesi, sübjektif kriterlere göre değil, seviye tespitteki sıralaması ile belirlenecektir
Sonuçta ülkemiz eğitiminin hem kalitesi, hem de seviyesi artacaktır.
Şemsettin CERAN
Eğitimci/Araştırmacı-Yazar-Şair
[email protected]