Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, ''Bu topraklar, sadece ilmin ve eğitimin olduğu topraklar değil; irfanın da olduğu topraklar. İlim ve irfanın harmanlandığı topraklar. Bu mayalanmada çok önemli gönül erleri görev yaptı. Bizi bugün burada buluşturan Yunus Emre, o gönül erlerinden çok önemli biri. Burada yetişen insanlar diğerini cehennem değil, cennet olarak gören insanlar. Savaşların, kıtlıkların yaygınlaştığı bir dönemde gönül coğrafyamızı tefekkür etmeye çok daha fazla ihtiyacımız var.
Bizlere düşen, medeniyet erlerimizi anlamak ve yeni bir dil inşa edebilmek. Siz değerli gençler kolaya değil zora talip olan gençlersiniz. Aynı zamanda başkasına yapılan iyiliğin cennetin de yolu olduğunun bilincindesiniz. Bu, aslında bir modern dervişlik yolu. Burada, 81 ilden imam hatip liselerinden pırıl pırıl gençlerimiz var. Sizlerin, üzerindeki sorumluluğu her geçen gün artan bir ülkenin aydınlık gençleri olarak sorumluluğu var.
81 il 922 ilçede bu milletin evlatlarını eğitime eriştirmek için devasa bir eğitim seferberliği yapıldı. Tüm illerimizde, tüm ilçelerimizde yeni okullar, yeni derslikler yapılarak gençlerin eğitimle buluşması sağlandı. 2000'li yıllarda, bu ülkede ortaöğretimde okullaşma oranı yüzde 44'ler seviyesindeydi. Bugün bu oran yüzde 90'lar seviyesine gelmiş bulunmaktadır. Okul öncesi eğitimde örneğin 5 yaştaki okullaşma oranı yüzde 14'tü, bugün yüzde 90 oldu. 350 binlik derslikten 855 bin dersliğin olduğu bir eğitim sistemine kavuştuk. Şunu hatırlamanızda büyük fayda var: Gelişmiş ülkeler 2. Dünya Savaşı'ndan sonra okullaşma oranlarını yüzde 100'e ulaştırırken biz bu oranlara son 20 yılda, 70 yıl gecikmeyle erişebildik.
Bugün eğitimin kalitesiyle ilgili konuşanların önce şuna cevap vermesi gerekir: Neden bu ülkenin evlatları eğitime erişebilmek için 70 yıl bekledi.
Son 20 yıl eğitimde devasa dönüşümler yapılırken aynı zamanda toplumsal taleplere demokratik çözümler üretildiği bir dönem oldu. 1999 yılında kat sayı uygulaması diye bir uygulama ortaya kondu. Siz imam hatip lisesi öğrencilerinin ve meslek lisesi öğrencilerinin yükseköğretime gidişini kısıtlayan her iki okulu da kuruluş misyonundan uzaklaştıran bir uygulamaya Türkiye tanıklık etti.
Katsayı uygulamasının ötesinde başörtüsü yasakları... Bugün kadına şiddetle ilgili konuşanlar, genç kızlarımız başörtüsünden dolayı yurtdışında okumak zorunda kaldığında bir şey söylemedi.
Peygamberimizin hayatı, Kuran'ı Kerim eğitimiyle ilgili tüm gençlerimizin taleplerine cevap verecek seçmeli dersler konuldu. Bugün bu güçlü liderlikle siz değerli gençlerin eğitime erişimini sağlamamıza destek veren, eğitime her bütçede en büyük payı ayıran Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a en içten şükranlarımı sunuyorum.
Bu vesile ile Celalettin Ökten Hoca'mızı ve Tevfik İleri Bakan'ımızı rahmet ve minnetle anıyorum. Allah mekânlarını cennet etsin. Bizler Millî Eğitim Bakanlığı olarak siz değerli gençlerimizin hedeflerine ulaşması için gece gündüz demeden her zaman yanınızda olacağız.'' dedi.