Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, “Bilindiği gibi 16 Mart tarihinde okullara zorunlu olarak ara verildi. Ardından Milli Eğitim Bakanlığı 18 milyon öğrencimizi uzaktan eğitim faaliyetine geçirdi. Eksiklikler tabi ki oldu. Özellikle internet tabanlı canlı ders anlatımında yaşanan sorunlar vardı. Örneğin, Ankara’nın Sincan ilçesinde 1060 ailede televizyon olmadığı tespit edildi, ki1060 ailede televizyon yok ise bu sayıdan çok daha fazla ailede bilgisayar ve internet olmadığı anlamına gelir. Dolayısıyla canlı ders anlatımı başladığında aslında eğitimde fırsat eşitsizliği gözler önüne serilmiş oldu. Evet, yıllardır sosyo-ekonomik durumdan dolayı bölgeler arasında eğitimde fırsat eşitsizliğinden bahsediyoruz. Ama bu kez eğitimde fırsat eşitsizliği canlı ders anlatımıyla birlikte devlet eliyle gerçekleşmiş oldu. Bu durumda eğer uzaktan eğitim faaliyetine devam etmek durumunda kalırsak, bakanlığın bu eksikleri gideriyor olması lazım. MEB, 21 Eylül tarihine kadar uzaktan eğitim yapılacağını açıkladı. Bu noktada yapılması gereken, her öğrencimizin ve öğretmenimizin bilgisayar imkânına sahip olmasını sağlamaktır. Bakanlık ayrıca öğretmenlere ücretsiz internet sağlamalıdır.” dedi.
Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, “Sağlık Bakanlığı’nın yayınladığı kitapçıkta okullarımızda temas edilen yerlerin gün içerisinde sıklıkla temizlenmesi gerektiği belirtilmiştir. Oysa Milli Eğitim Bakanlığı’nda 29 bin hizmetli görev yapmaktadır. Ayrıca İş-Kur’dan yardımcı hizmetler sınıfı için alım yapılmaktadır. Ancak mevcut yardımcı hizmetler personeli ile okullarımızın rutin temizlik işlerini dahi zor yürütüyoruz. Sağlık Bakanlığı’nın tavsiye ettiği hijyen tedbirlerini uygulayabilmemiz için şuan ki hizmetli kadromuzu iki, hatta üç katına çıkarmamız lazım. Hijyen tedbirlerini almak, öğretmen açığını gidermek ve derslik üretmek için hükümetin eğitime acilen ek bütçe ayırması lazım. Bu ek bütçe, sadece Milli Eğitim Bakanlığı’na ayrılan bütçe olarak görülmemelidir. Yüz yüze eğitim başladığında ülkemizde ilkokul, ortaokul ve lise düzeyinde yaklaşık 18 milyon öğrenci ve 1 milyonu aşkın eğitim çalışanı okullarımızda toplu halde bulunacak. Dolayısıyla ek bütçe aslında toplumun sağlığına bir katkıdır.” dedi.
Çok güzel bir aciklama