Söz konusu resmi yazıda ''29329 Sayılı Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği kapsamında öğretmenlerin hangi şartlarda yer değiştirme başvurusunda bulunacağı ve başvuru sonuçlarının puan üstünlüğüne göre yapılacağı belirtilmiştir.
2024 Yaz Tatili Öğretmenlerin Mazerete Bağlı Yer Değiştirme Duyurusu kapsamında 2024 yaz tatili dönemi için mazereti bulunan öğretmenlerin başvuruları alınmış ve sonuçlanmıştır. Başvurularda çok az kurumun açık olması ve açılan kurumların il merkezlerinden çok uzak ilçeler olması dikkat çekmiştir. Yasal mevzuat bu dönem için başka bir yer değiştirme takvimi öngörmemektedir. Bu bağlamda mazereti olan bir çok öğretmen, mazeretinin bulunduğu il merkezlerinde açık olmaması ve önünde altı aylık dönemde başkaca bir atama takvimi mevzuata göre olmaması dolayısı ile, ölümü görmektense sıtmaya razı olmuş, çok uzak ilçeleri dahi yazmak zorunda kalmıştır. Aksi halde ailelerinden, çocuklarından ve yuvasından uzunca bir süre daha ayrı kalmak zorunda kalacaklardır. Aylıksız izin alma imkânı olmayan bu öğretmenler, evlerinden çok çok uzaklarda olan ilçelere atanmışlardır.
Buna mukabil, yer değiştirme işleminden yalnızca birkaç gün sonra, Bakanlık tarafından yapılan açıklama ile, “il emri” olarak adlandırılan karar ile, ataması yapılmayan, daha doğrusu tercih yapmayan ya da merkezi ve yakın yerleri tercih eden ve doğal olarak tercihine yerleşemeyen öğretmenlerin, mazeretinin bulunduğu il merkezlerindeki Müdürlük emrine atanacakları duyurulmuş ve başvurular kısa sürede alınarak bu atamalar gerçekleşmiştir. Görünüşe göre, tercih yapıp uzak ilçelere atanan öğretmenlerden çok daha düşük puanlı öğretmenler il merkezlerine yerleşmişlerdir.
İdarenin işlemlerinde vatandaş için ve dahi kamu görevlileri için yasalık, öngörülebilirlik ve belirlilik ilkeleri büyük önem arz etmektedir. Hele hele anayasamızda teminat altına alınmış “aile birliğinin korunması” ödevi devlete bir görev olarak yüklenmişken, bu temel hakka halel getirebilecek konularda idarenin çok titiz davranması, yapacağı işlemlerde kılı kırk yarması gerekmekte ve beklenmektedir. İl emri olarak anılan uygulama ile bir çok mağduriyet giderilmiştir fakat yeni mağduriyetler de doğmuştur. Mazeret başvurusu yapan öğretmenlerden il emri ihtimalini hesaplayarak, tabiri yerinde ise “kumar oynamalarını” beklemek mümkün değildir. Tercih yapan öğretmenleri “istedikleri tercihe yerleşen” öğretmen hüviyetine büründürmek, büyük bir haksızlıktır. Tercih ancak hür irade ile seçenekler arasında yapılır. Cebir altında başkaca seçeneği olmayan öğretmenlere tercih yaptı ve yerleşti demek haksızlıktır. Bu öğretmenlerin, il emri uygulamasının geleceğini bilse idi asla tercih yapmayacakları gün gibi ortadadır. Yoksa daha yüksek puanla evinden yüzlerce km uzağı tercih etmek hayatın olağan akışına aykırıdır.
Ayrıca yine bu atama döneminde olmasa da daha önceden il içinde uzak ilçelere atanan öğretmenler, merkezlerde okul açılmadığı için yıllarca evlerinin bulunduğu yerlere gidememektedir. Bütün bu mağdur olan eğitimciler için Bakanlığınızın yeni bir işlem tesis etmesi şart görünmektedir. Aksi halde mağdur olan bu öğretmenler açısından çalışma barışı zedelenmiş, adalet duyguları incinmiş, meslek motivasyonları darbe yemiş ve hepsinden önemlisi aileleri ile olan hasretleri katmerlenmiş olacaktır.
Bütün bu açıklamalar ışığında, Anadolu Eğitim Sendikası olarak, öncelikle il içinde olup mazereti bulunan öğretmenler için ilçe emri uygulamasından faydalanmasını, ama uzun vadede belirli, öngörülebilir, kanunilik ilkesine uygun bir atama ve yer değiştirme yönetmeliğinin kapsamlı olarak çıkarılmasını ve yapılacak çalışmalar hakkında sendikamızın bilgilendirilmesini talep ediyoruz.'' denilmiştir.