MEB’in verilerine göre bu yıl bir milyonun üzerinde öğrenci bugün LGS sınava girdi. Ayrıca da yaklaşık 5 milyon öğrenci ortaokullarda öğrenim görüyor. Anne-baba ve çocuklarıyla birlikte, on milyon kişi dört yıl boyunca LGS diye bir sınavla yatıp kalkıyor, stres yaşıyor, çok büyük bir maddi yük altına giriyorlar. Bu maddi ve manevi fedakârlıklar, çocuklarının nitelikli veya proje okullarından birisine girmek içindir.

İldeki Fen liseleri ve bazı liseler hariç, bu okullarla adrese dayalı okullar arasında eskisi kadar pek farklılık kalmadı. Zira dijital çağında bilgiye ulaşmak daha da kolaylaştı. Üstelik MEB, bu okullar arasındaki farkı kaldırmak için başlattığı bir programla tüm lise öğrencilerini kapsayan ve uzman öğretmenlerce verilen Eba Akademik Destek adı altında bir programla okullar arasındaki seviye farkını da azaltmaya çalışıyor.

Bunlardan yaklaşık 200 bin kişi istedikleri liselere girecek, diğerleri adrese dayalı liselere gideceklerdir. Enteresan olanı, ya tutarsa diyerek, şansını denemek amacıyla 8.sınıftaki tüm öğrencilerin bu sınava girmiş olmalarıdır. Muhtemelen girenlerin yarısı sınıflarını (ÖKK) öğretmenler kurul kararıyla geçmişlerdir.

Üstelik geçmiş yıllarda 180 bin öğrenci sıfır çekmiş. Tüm bunlara rağmen tüm öğrenciler gereği varmış gibi ÖSS formatında sınava girdiriliyor.

Sınava hazırlık, okul kursları ile çözüleceği düşünülürken, velileri tatmin etmediği için dershaneler tekrar başka adlarla sınavı kazanma umuduna dönüştü.

Çünkü merkezi sınavın olduğu yerde dershane mutlaka vardır. İşte bunu düzeltmek Milli Eğitim Bakanı Sayın Tekin’e düşecektir. Bu da merkezi sınavları kaldırmakla, azaltmakla mümkündür.

40 yıllık meslek hayatımı öğretmen ve müdür olarak ortaokul ve liselerde geçiren, TEOG ve LGS sınavlarında aktif olarak görev yapan,  Alman ve Finlandiya eğitim sistemini incelemiş, bu konuyla ilgili makaleler, kitap yazmış birisi olarak söylüyorum, Mevcut LGS’li durumun eğitim sistemimize bir getirisi yoktur. Aksine birçok götürüsü vardır. Merkezi sınavlar hem okulun, hem öğretmenin değerini azaltıyor, hem de eğitimciye şiddete zemin hazırlıyor.

Merkezi bir sınav yapılmadan, ortaokul bitimindeki diploma notlarına ve öğretmenler kurulunun yönlendirmesine göre proje okullarına, nitelikli liselere girilebilir.

Özel okullarda şişirme notla öne geçme iddiasına gelince, zaten kurumsal nitelikteki okulların kendi fen liseleri var. Oraya devam ediyorlar. Bazıları tesadüfen girse bile, böyle okulları okumak mümkün değil.

Diğerleri şu anda olduğu gibi, adrese dayalı lise ve meslek liselerine gideceklerdir. Böylelikle eğitim maksatlı olan ortaokullar sınav odaklı öğretimden, karakter, güzel ahlak, güzel huy odaklı eğitime geçmiş olur.

Zaten ilköğretimin (ilkokul-ortaokul) amacı öğretim değil, eğitim vermektir. Daha önce ilkokuldan sonra yapılan kolej sınavları nasıl kaldırıldıysa, ortaokul için de LGS’ de kaldırılabilir. Sonuçta öğrenciler ve veliler ortaokullarda dört yıl süren gereksiz telaş, panik, korku ve dershane paralarından kurtulmuş olurlar.

Ortaokullarda, öğretmenlere saygı böylelikle daha da pekişir, disiplin sorunu da azalmış olur. MEB, okullar ve veliler de bu israftan kurtulmuş olur. Ayrıca merkezi sınavların devlete ve vatandaşa maddi yükü göz önüne alınırsa, tasarrufa ilk adım atılmış olur.
 
Şemsettin CERAN
Eğitimci-Araştırmacı/YAZAR
“Eğitimde Yeniden Yapılanma” Kitabı yazarı

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.