Milli Eğitim Bakanlığı ( Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğü, Personel Genel Müdürlüğü ) ile MEB Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı ölçütlerine göre; öğretmenliğe kaynak teşkil eden mezuniyet koşullarını sağlayan yüksek KPSS puanlarıyla yüz binlerce aday arasından mevcut kadrolarını kazanmayı başarmış Eğitim Öğretim Hizmetleri sınıfı dışındaki kamu personeliyiz.
Hukukçu değiliz ancak;
* 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu 68-71-72 ve 74. maddeleri * MEB 12.05.2015/13 genelgesi C bölümü * T.C. Cumhurbaşkanlığı 11 Ekim 2018 /13 Genelgesi * 02.12.2015 tarihli Resmi Gazete Yayımlanan Personel İşlemleri Konulu 2015/13 sayılı Genelge * T.C. Anayasası 10. ve 17. maddeleri * Anayasa Mahkemesinin 2012/931 başvuru numaralı 26.06.2014 tarihli kararı şeklindeki hukuki mevzuata rağmen "MEB Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği 31.08.2012 ile 17.04.2015 değişikliği" sonucu belki de bugüne kadar fark edilemeyen mağduriyeti yaşadık
. Milli Eğitim Bakanımız Sayın Ziya Selçuk’un 25.10.2018’de Anadolu Ajansı Editör Masası programı canlı yayınında https://www.youtube.com/watch?v=clV5DwRMCsw “KPSS ile öğretmenlik dışı memuriyet kazanmış mesleki arkadaşlarımıza ihtiyacımız var. Zaten tasarruf dönemi de bana denk geldi. Memur öğretmenler alakalı bir planlamamız var.” şeklindeki açıklamaları doğrultusunda;
Eylül 2014’teki memur öğretmen ataması töreninde MEB müsteşarınca yapılan konuşmada: “Keşke bütçemiz uygun olsa da öğretmen ihtiyacımızın tamamını karşılayabilsek!” ifadesinden yola çıkarak,
İlgili ders branşında herhangi bir eğitimi-öğrenimi olmayan; Gelişim Psikolojisi, Öğrenme Psikolojisi, Ölçme ve Değerlendirme, Program Geliştirme, Rehberlik, Öğretim Yöntem ve Teknikleri eğitim-öğrenimi olmayan ama ders ücreti ödenen kişilerden oluşan verimsiz “ücretli öğretmenlik” de göz önüne alınırsa;
Devletimizin, bütçeye ek yük getirmeden hatta mali açıdan fazlasıyla tasarruf yapılarak öğretmen açığının bir kısmını öğretmenlik yapma hakları bulunan, idari iş deneyimi-kültürü yüksek, devlet tecrübesi-terbiyesi yerinde, halkla ilişkiler yönünde yoğun kazanımlara sahip, verimli, sicilleri temiz kamu çalışanlarıyla yani KPSS ile memurluk kazanmış öğretmenlerle optimum koşullarda kapatacağı kanaatindeyiz.
Zaten öğretmen olduğu halde böylesine nitelikli kamu personelinin VHKİ, bilgisayar işletmeni, şef, icra memuru, gümrük-muhafaza memuru, iş ve meslek danışmanı, ambar memuru, PTT gişe görevlisi, zabıt kâtibi, mübaşir, infaz koruma memuru, polis, itfaiyeci, şoför, kaloriferci, hizmetli, 399'lu kamu personeli... vs. gibi mezuniyet dışı unvanlarda EÖH memuriyet sınıfı dışında çalışmak zorunda kalmaları Devletimiz için maalesef çok büyük yetişmiş beyin gücü israfı, verimsiz insan kaynakları planlaması olduğunun milletçe aşikar olduğu düşüncesindeyiz.
Sonuç olarak; memuriyetten istifayla kadrolu özlük haklarından feragat ettirilerek yeniden KPSS ile; yeni mezunlar ve hiç memur olamamışlarla birlikte sadece İlk Atama başlığında mülakat puanı üstünlüğüne göre, 4+2= 6 yıl, (son olarak 3+1=4 yıl) çakılı mecburi hizmetli sözleşmeli öğretmenlik seçeneğini kazanmak zorunda bıraktırılmadan;
MEB ve TTKB’ce öğretmen sayılan kamu çalışanlarının; EÖH sınıfına, MEB’in devlet okullarındaki öğretmenlik kadrolarına aktarılmasının yalnızca kendi aralarında "emekliliğe esas toplam hizmet süresine göre" sıralanarak kamu yararına uygun diploma unvanında verimli personel istihdamı ve tasarruf tedbirleri kapsamında halihazırda görevli oldukları yerleşim birimlerinde kadrolarının İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü emrine verilip MEB'e öğretmen unvanıyla kaydırılmasıyla sosyal bir problem olarak gördüğümüz bu husustaki makul-optimum çözümü bilgilerinize arz ederiz.
Değerli Kamumeb yöneticileri haklı olduğumuz bu konuda biz #MemurÖğretmenler edestek olduğunuz için size çok teşekkür