Öğretmenlik mesleğinin toplumsal algısının ve hukuki altyapısının güçlendirilerek mesleki bir kanuna sahip olunması gerektiğini vurgulayan Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Şükrü Kolukısa, “Başarılı bir eğitim sistemi inşa etmenin ilk adımı öğretmenliğin toplumsal saygınlığını artırmaktan geçmektedir. Öğretmenlere yönelik yeni politikalar geliştirilirken hem bugüne kadarki tecrübelere dayalı uygulamalar, hem de bilgiye dayalı araştırmalar dikkate alınmalıdır. Bu çerçevede, meslek kanunu öğretmenliği tanımladığı kadar yukarıya taşımayı da hedeflemelidir. Öğretmenlerin mevcut durumları, çalışma koşulları, sorunları ve talepleri konusunda yıllardır ortaya koyduğumuz çözüm önerileri bir kanun çerçevesinde düzenlenmeli ve bu konuda verilen vaat yerine getirilmelidir.
Okullarda eğitim yöneticilerinin ve öğretmenlerin salgın döneminde de görevlerini yerine getirebilmeleri hijyen ortamının sağlanmasıyla mümkündür. Tüm resmi eğitim kurumları aynı standartlara ve imkânlara sahip değilken eğitim yöneticilerini ve eğitim çalışanlarının hayatını tehlikeye atmamak ve onların çalışma ortamında stresini artırmanın önüne geçmek gerekiyor. Bu kapsamda ihtiyaç duyulan okullarda gerekirse Toplum Yararına Programlar (TYP) kapsamında çalışacak personel istihdamı yapılmalı ve ihtiyaç duyulan malzemelerin temini geciktirilmemelidir. Eğitimin yüz yüze devamı hijyen ortamının sağlanmasıyla mümkündür” dedi.