Öne Çıkanlar Mahmut Özer öğrenci sağlık personeli enflasyon Müze ve Ören Yerleri

Modern Eğitim Yaklaşımlarında Aslolan, Üretim Yaparak Öğrenmedir

Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, ''OECD Genel Sekreteri dedi ki bunu tüm OECD ülkelerine anlatalım. OECD ülkelerinin farklı güzel örnekler var. Muhtemelen ekim ya da kasım ayı içinde, şu anda süreç devam ediyor. İstanbul'da tüm OECD ülkelerinin katılımıyla bir mesleki eğitim zirvesi olacak ev sahipliğimizde. İnşallah, o zirvede de hep birlikte olacağız. İşte bugünkü değerlendirme toplantısı, aslında onun ön hazırlığı. Hem mevcut yapılanların kayda geçirilmesi hem de nasıl yeni açılımlarla o zirvede diğer ülkelere neler yapabilecekleriyle ilgili yol gösterme, rehberlik yapma anlamında da önemli bir değerlendirme toplantısı olacaktır. Türkiye, birilerin akıl verdiği ülkeden deneyimlerini, kazanımlarını diğer OECD ülkelerine anlatan ülke konumuna gelmiştir. Bu gerçekten kıvanç duyulacak bir başarı hikâyesidir.

Bu hikâyenin bir parçası olan, değer katan siz değerli çalışma arkadaşlarımı en içten şükranlarımı sunuyorum. İnşallah, sizlerle birlikte yepyeni hikâyeler yazacağız meslek eğitimde çünkü bunun bu güzel ülke için ne kadar kritik olduğunu biliyoruz. Tüm dâhili ve harici bedbahtlara rağmen, dün eğitim sisteminde sorunları açanların bugün kenara çekilip akıl vermelerine ihtiyacımız falan bizim yok. Biz bu ülkeyi biliyoruz. Biz devletimiz, milletimiz için aşkla çalıştık, aşkla çalışıyoruz, aşkla da çalışmaya devam edeceğiz.

Özel sektör mesleki eğitimin tüm süreçlerine dâhil edildi. Müfredatı birlikte güncelleyelim, öğrencilerin işletmedeki beceri eğitimlerini birlikte planlayalım, öğretmenlerin işbaşı ve mesleki gelişim eğitimlerini birlikte düzenleyelim ama kritik olan şey, mesleki eğitimdeki arz ve talep dengesini rasyonel bir zemine oturtalım ve istihdamı önceliklendirelim ve bu atmış olduğumuz adım, çok kısa sürede meyvelerini vermeye başladı.

Modern eğitim yaklaşımlarında aslolan, üretim yaparak öğrenmedir. Kalıcı olan öğrenme budur. Onun için biz mesleki eğitim vermiş olduğumuz tüm alanlarda eğitimi, üretimle ilişkilendirdik ve onun en son halkası olarak istihdamı dâhil ettik. Üretim kapasitesini sürekli artırdık, artırmak için çırpındık. 2021 yılını 1 milyar 162 milyonla kapattık. Şimdi üretim kapasitesini artırmanın birinci avantajı olarak mesleki eğitimde kalitesi arttı. İkinci en kritik nokta, öğretmen ve öğrencilerimiz üretime yapmış olduğu katkılar ölçüsünde paylarını aldılar.

Kovid sürecinde gördük. Eğer siz mesleki eğitim okullarındaki üretim kapasitenizi artırırsanız olağanüstü bir durumda memleketin ve devletin ihtiyacı olan üretime çok rahat bir şekilde adapte edebilirsiniz. Türkiye kendi ihtiyacını karşıladığı gibi çoğu ülkeye maske gönderdi.

Türkiye Patent ve Marka Kurumu ile iş birliği yaparak okullardaki farkındalığı artırmaya çalıştık ve salgın sürecinde büyük performans gösteren altyapısı güçlü ve yeni ürünleri geliştiren okullarımızı AR-GE merkezine dönüştürerek sürekli desteklemeye devam ettik.

İlk kez 74 ürünün ticarileşmesi sağlanmış oldu. Öğrencilerimiz, öğretmenlerimiz paten ve markalarını satarak üretim kapasitesine entegre ettiler. Sonra ihracat hamlesi başladı. Düşünün, mesleki eğitimin nereden nereye gittiğinin ve hangi adımlarla bu noktaya geldiğinin hikâyesi... Mesleki eğitim ihracat yapmaya başladı. Kovid-19 salgını sürecinde maske ihraç etmeye başladı. 8'e yakın meslek lisemiz ihracat yaptı; Mersin'de, Trakya'da, Konya'da okullarımız ürünlerini dünyaya gönderdi.'' dedi.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.