Okul Bazlı Mesleki Gelişim Çalışmalarına Türk Okullarındaki Öğretmenler De Dahil Edilecek

Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, ''Yükseköğretim seviyesinde öğrenci değişimi ile ilgili karşılıklı burs programları aktif olarak yürütülmektedir. 1929 yılından beri farklı üniversitelere öğrenci göndermekteyiz. Buraya da 1416 kapsamında öğrenci gönderiyoruz. İş birliklerini daha üst düzeye getirip kapasiteyi artırma niyetimiz var.

Burada eğitim alan çocuklarımız iki ülke arasında kültür elçisi gibi vatandaşlarımız arasında birer köprü vazifesi kurarak dostluğumuzun güçlenmesine, nesilden nesile aktarılmasına fayda sağladığı kanaatindeyim. Bu anlamda iş birliklerine önem veriyoruz.'' dedi.

Doha'daki Millî Eğitim Bakanlığına bağlı Türk Okulunu ziyaret eden Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, ''2022 yılında biz 3 bin tane yeni anaokulu, 40 bin tane yeni ana sınıfı yapmak üzere yola çıktık, Emine Erdoğan'ın himayesinde başlattığımız projenin ilk startını 100 anaokulu için İstanbul'da verdik. İstanbul'da 147 tane devlet anaokulu var. Yani seçenek yok. 5 ayda 112 yeni anaokulu, 8 bin 145 ana sınıfını hizmete aldık, 264 anaokulunun ihalesini yaptık, 2 bin 500 üzerinde anaokulunu yatırım programına dâhil ettik.

Anadolu coğrafyasının her noktasına vatandaşlarımızın çocuklarının erişilebilirliği ile ilgili her türlü yatırımı yapacağız. Allah'ın izniyle 2022 sonunda okul öncesi eğitimde 5 yaşta yüzde 100'e, 4 yaşta yüzde 35'ten yüzde 70'e, 3 yaşta yüzde 14'ten yüzde 50'ye çıkaracağız.

Bakanlığımızın yürüttüğünü okul bazlı mesleki gelişim çalışmalarına artık yurt dışında bulunan Türk okullarındaki öğretmenlerimizi de dâhil edeceğiz.'' dedi.

Katar'da görevli öğretmen ve Türk vatandaşlarla iftar yapan Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, ''Birlik ve beraberlik içerisinde Türkiye'nin çok daha güçlü hâle gelmesi için sizler de burada çalışmaya devam edeceğinize inanıyorum.

Kendileriyle gurur duyuyorum, burada büyük fedakârlıklarla çalışıyorlar. Öğretmenlerimizle Türk Okulumuzda daha iyi nasıl hizmet verilir, bunları müşahade ettik. Bu okulumuzda 9 derslikle Türk vatandaşlarına iyi eğitim vermeye imkân yok. Bu 9 derslik sayısını, 36'ya çıkaracağız. Anaokulu yok. İnşallah onu da yapacağız. Okul öncesi eğitim bizim çok önem verdiğimiz alanlardan biri. Onun için hem anaokulu kuracağız hem de buradaki ikili eğitimi ortadan kaldıracağız. Döner dönmez kaynakları göndereceğiz ve  okulumuzu mevcudun 3 katına çıkaracağız. Buradaki öğretmenlerimizin dil eğitiminden mesleki gelişimlerine kadar her türlü ihtiyaçlarında yanlarında olacağız. Bakanlık olarak buna güçümüz var, inşallah önümüzdeki hafta itibarıyla bunları hayata geçirmek için gerekli adımları atacağız.'' dedi.

Eğitim ve Yüksek Öğretim Bakanı Buthaina bint Ali Al-Jabr Al-Nuaimi ile bir araya gelen Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, ''Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Katar Emiri Al Sani'nin eş başkanlığında 7 Aralık 2021 tarihinde Doha'da gerçekleştirilen Türkiye-Katar Yüksek Stratejik Komitesi'nin (YSK) yedinci toplantısı, ülkelerimiz arasındaki ilişkilerin birçok alanda pekişmesine katkı sağlamıştır. İkili düzeydeki iş birliğimizin ortak siyasi irade ve kardeşlik bağlarımız neticesinde, her alanda mükemmel düzeyde seyretmesinden büyük memnuniyet duyuyoruz.

Eğitim alanındaki ortak çalışmaları çok önemsiyoruz. Zira bu vesileyle her alandaki ilişkilerimiz yeni bir boyut kazanacak ve yeni hedefler doğrultusunda hem ülkelerimize hem de bulunduğumuz coğrafyaya faydalı olacak projelere imza atacağımıza inanıyorum. Bu kapsamda, eğitim alanındaki yakın iş birliğimizin de son yıllarda her düzeyde hızla güçlenmesinin mutluluğunu yaşıyoruz.

Bizler bu anlaşmanın yanı sıra Bakanlığımızca hazırlanan Arapça Öğretmenlerinin Eğitimine İlişkin Mutabakat Zaptı Taslağı'na yönelik işlemlerin tarafınızca neticelenmesinden özellikle memnuniyet duyacağımızı belirtmek isterim. Bu, imam hatip okullarımızdaki öğretmenlere Arapça öğretimiyle ilgi zapt. Bu okullarımızda 1.4 milyon öğrenci var, bu öğretmenleri eğitim vermek; o öğrencilerin bilgilenmesine katkıda bulunacaktır.

Ölçme ve değerlendirme kapsamında da Türkiye'nin önemli bir deneyimi var. Hem Bakanlığımızda hem de ÖSYM'de önemli birikim mevcut. Bu konudaki deneyimlerimizi de aktarmaktan büyük bir memnuniyet duyarız.'' dedi.

Lusail Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Ali bin Fetais Al Marri ile görüşen Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, ''Katar ile ilişkilerin her geçen gün güçlendiğini görmekten mutluluk duyuyoruz. Ülkeler arası ilişkilerin güçlenmesinde çimento etkisi yapan kültür ve eğitimdir. Bu anlamda yeni neslin, iki ülkeyi de karşılıklı olarak bilmesi ikili ilişkilerin güçlenmesinde çok önemli. Ben Maarif Vakfı tarafından üniversitenize gönderilen öğrencilere ev sahipliği yaptığınız için şükranlarımı sunuyorum. Burada öğrenci sayılarından ziyade sürdürülebilirlik önemli.  İnanıyorum ki yakın dönemde Katar'da eğitim alanında önemli iş birliklerine imza atacağız. Üniversitenizde açacağımız Türkçe öğretim merkezi de Katar'dan Türkiye'ye gelecek öğrenciler için önemli bir merkez olacak. Türkiye Cumhuriyeti Millî Eğitim Bakanlığı olarak ilişkilerin güçlenmesi için gereken ne varsa yapmaya hazırız. Türkiye ile Katar arasındaki ilişkilerin çok daha güçlü hâle gelmesi eğitimciler olarak bizlerin de sorumlulukları arasında...'' dedi.

Doha ziyaretinin son akşamında  eşi Nebahat Özer ve beraberindeki heyetle,  Millî Eğitim Bakanlığı tarafından 1416 sayılı Kanun uyarınca YLSY Programı kapsamında Katar'a gönderilen yüksek lisans ve doktora öğrencilerinin de aralarında bulunduğu Türk öğrencilerle iftar yemeğinde bir araya gelen Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, ''Bugün Türkiye Cumhuriyeti devletinin siyasetinde, kültüründe, ekonomisinde 1416 bursiyeri olan çok sayıda siyasetçi, doktor, mühendis, şair, yazar, eğitimci bulunuyor. Biz burs programını çok önemsiyoruz. İnşallah, burada da öğrenci sayılarını artıracağız ve Bakanlık olarak sizin eğitiminiz boyunca karşılaştığınız sorunları çözmek için elimizden gelen gayreti sarfedeceğiz. Ülkelerin en kalıcı ve sürdürülebilir sermayesi, insan sermayesidir.  Türkiye sıradan bir ülke değildir.  Bölgesinde güçlü, lider bir ülkedir. Bu durumun sürdürülebilir olması, sizin önemli görevler almanıza bağlı. İnanıyorum ki bu görevleri çok güzel şekilde icra edeceksiniz.'' dedi.