Öne Çıkanlar Mahmut Özer öğrenci sağlık personeli enflasyon Müze ve Ören Yerleri

Okul Öncesi Eğitim ve Köy Yaşam Merkezi Açıklaması

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, ''Okul öncesi eğitimi yaygınlaştırdık, kapasiteyi çok ciddi artırdık. Ben göreve geldiğim zaman Türkiye'deki beş yaştaki okullaşma oranları yüzde 65'ti ve Türkiye'de 2 bin 782 tane anaokulu vardı. Biz 3 bin tane yeni anaokulu yapmak üzere yola çıktık ve yaklaşık bir buçuk yılın sonunda 6 bin 700 anaokulu yaptık. Yani mevcut anaokulunun neredeyse üç katı yeni anaokulu kapasitesi oluşturduk, beş yaşta yüzde 65 olan okullaşma oranını yüzde 99.86'ya yükselttik. Aslında okul öncesi eğitim zorunlu olmamasına rağmen zorunlu olan ilkokul, ortaokul ve lisedeki okullaşma oranının bile üzerine çıktı. Bunu sürdürülebilir kılmak için 6 Şubat tarihi itibarıyla tüm Türkiye'de okul öncesi eğitimde ücretsiz yemek vermeye başladık. Dün Ordu'da kadınlarımızla bir araya geldik, okul öncesi eğitimi değerlendirmeyle ilgili bir toplantı oldu. Orada dedim ki bundan sonra Türkiye'deki okul öncesi eğitim ücretleriyle ilgili valilikler tarafından komisyon marifetiyle belirlenen miktarlarda para alınıyordu, veliler de gönüllü olarak veriyordu. Bunu tamamen kaldırıyoruz. Bununla ilgili tüm çalışmalarımızın nihayetlendirdik. Bu gece de Resmi Gazete'de yönetmelik de yayımlandı. Artık 2023-24 eğitim öğretim yılı itibarıyla ister tam gün eğitim yapsın ister yarım gün eğitim yapsın, hiçbir ad altında velilerden para alınmayacak. Böylece okul öncesi eğitimle ilgili bu ülkeye en büyük katkıyı sağlamış olacağız.

Aslında okul öncesi eğitim, eğitimde fırsat eşitliğinin eşitsizliğinin başladığı yer. Okul öncesi eğitim aynı zamanda eğitim literatüründeki yapılan çalışmalar şunu gösteriyor; okul öncesi eğitimine katılan bireyle katılmayan birey arasında hayat boyu gözlem yapıldığı zaman okul öncesi eğitime devam eden birey, eğitimde daha fazla kalıyor, istihdamda daha fazla kalıyor. Bu ne demek? Nitelikli bir şekilde insan kaynağımızı yetiştirebilme imkanı sağlıyor. Bir de en önemlisi kadının istihdamı açısından çok büyük fırsat sağlıyor. Çünkü kadın istihdama katıldığı zaman özellikle büyük şehirlerde, alacağı ücretle çocuğunu kreşe, okul öncesi eğitimine verdiği zamanki oraya ödeyeceği ücret arasındaki makas çok yakınsa istihdamdan geri çekiliyor. Şimdi tamamen ücretsiz olunca geri çekilen kadınlarımız da iş gücü piyasasına katılacaklar.

Biz dedik ki 'bu ikisini birleştirelim.' Okulları, köydeki okullarımızı hızlı bir şekilde revize edelim. Restorasyondan geçirelim ve sadece çocuklarımızın okul öncesi veya ilkokul eğitimi aldıkları bir mekan değil, aynı zamanda hepsine halk eğitim merkezi kuralım, kurduk. Yani köyde yaşayan vatandaşlarımızın gıda, tarım, hayvancılıkla ilgili veya diğer istedikleri her alanla ilgili halk eğitim kursları aldıkları, yaşam becerilerini arttırdıkları mekana dönüştürelim. Köydeki yetişkin ile çocuğunu veya torununu aynı eğitim çatısı altında buluşturan bir mekanizma oluşturduk. Bu mekanizmayla köy okulu demedik artık, 'Köy yaşam merkezi' dedi.

2022 yılındaki hedefimiz 2 bin tane köy okulunu açmaktı. 2 bin 200 köy yaşam merkezini hizmete açtık. Şu an itibariyle de 3 bin 115 tane köy yaşam merkezini açmış bulunuyoruz. 2023 yılının sonuna kadar da zaten Türkiye'deki tüm köy okullarını açacağız. Türkiye'de gelişmelere, zamana bir yatay bakmanız lazım; yani nereden nereye geliyor? Bir de dikey bakmanız lazım. Yatay baktığınız zaman bu vicdana tekabül ediyor, emeğe saygıya tekabül ediyor. 'Buradaydı, buraya geldi.' Dikey baktığınız zaman da tarihine bakmadan 'Anlık sorun nedir? Problem nedir? Bu da akıl. Vicdanlı akıllara ihtiyacımız var. Millî Eğitim Bakanı olarak şunu diyorum; ilkokul, ortaokul ve lise kademesinde zorunlu eğitim olmasına rağmen, eğitimin dışında kalmış bir şekilde ulaşılamayan, kayıtla ilgili problemi olup da kayıt yaptırmayan öğrenci sayısı, öğrenci olması gereken ama kayıtlı olmayan toplam üç kademedeki çocuk-genç sayısı 94 bin 984. On sekiz yaş altı 7 bin 774. On sekiz yaş üstü 134 bin 552. Açık lisede 1 milyon 112 bin 765 öğrenci var, on sekiz yaş altı 232 bin 152, on sekiz yaş üstü 880 bin 613.

Psikolojik sağlamlıklarını güçlendirmek için çadırda, konteynerde, öğrenciyi o ortamdan uzaklaştırıp öğretmeniyle buluşturduk ve şöyle bir motto ortaya koyduk; 'Her yerde ve her şartta eğitime devam.' Bunu sağladık ve ondan sonra da hızlı bir şekilde normalleştirdik.

Üç kategoriye ayırdık; Kilis, Şanlıurfa, Diyarbakır ve 1 Mart'ta. Osmaniye, Gaziantep'e, Adana'yı 13 Mart'ta ve diğer en fazla etkilenen illeri 27 Mart'ta kademeli bir şekilde geçirdik. 24 Nisan tarihi itibariyle Hatay ve Adıyaman'da da hiçbir açık olmayan ilçemiz kalmadı. Bu, tersine dönüşü hızlandırdı. Ciddi olarak değişiyor. Bugün itibariyle, geriye dönen, yani kaydını diğer illere aldırıp da geriye dönen öğrenci sayısı 76 bin 683'e ulaşmış. En fazla geri dönüş Kahramanmaraş'a, 24 bin 519 öğrenci. İkincisi Hatay, 14 bin 159. Üçüncüsü Malatya, 10 bin 913. Dördüncüsü 9 bin 803 ile Adıyaman. En fazla depremden etkilenen dört il vardı; Kahramanmaraş, Adıyaman, Malatya ve Hatay. En fazla geri dönüşün olduğu yer oralar. Demek ki bundan sonra da nasıl kovid salgınında da istikrarlı bir şekilde okulları açmak için direndiysek, açık tuttuysak, deprem bölgesindeki deneyimimiz de bunun ne kadar faydalı olduğu gösterdi. Şu anda çadırlarda psikososyal desteklere devam ediyoruz, bölgede Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından sağlam raporu verilmiş olan tüm okullarda da eğitim devam ediyor.

Güçlendirme ve yıkım yapım çalışmalarına Bakanlık olarak ağırlık veriyoruz. Şu anda Türkiye'de yıkım kararı olup da eğitime devam eden tek bir okulumuz yok. Bunun altını çizmemiz lazım. Bu güçlendirme çalışmalarıyla ilgili illere para limiti koymadık. İstedikleri kadar hızlı bir şekilde son sürat her türlü kaynağı kullanarak onları karşılama garantisi vererek güçlendirme çalışmalarını çok hızlandırdık. İstanbul'da çok önemli mesafeler alındı. Tabii bu çalışmalar yine devam edecek. Daha önceden raporu alınanlar tekrar güncelleniyor yeni duruma göre, çünkü dinamik bir süreç. Bakanlık buna hazırlıksız yakalanmadı. Zaten gündeminde olan, yıllardan beri çalıştığı bir konuydu. Hız verildi.'' dedi.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.