Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, ''AK Parti iktidarlarının kümülatif birikimleri eşliğinde devam eden yaklaşık çeyrek asırlık süre boyunca, eğitim ortamlarımızın insani, fiziksel, bilimsel ve teknolojik altyapı açısından geçmişle mukayese edilemeyecek ve çağdaş dünyadaki standartları yakalayacak şekilde geliştiğini ifade etmiş ve sizlere Bakanlığımız adına bir söz vermiştim. Maarif çağı olarak tecelli edeceğine inandığımız Türkiye Yüzyılı idealini gerçekleştirmek için gerekli olan maddi altyapının zatıdevletlerinizin himaye ve liderliği sayesinde büyük oranda tamamlandığını ve artık bu altyapı üzerine kendi eğitim sistemimizi inşa etmenin, kolektif ve milli bir maarif bilinci ile kendi modelimizi üretmenin vaktinin geldiğini söylemiştim.
Bu dönüşüm süreci, gençlerimizin hem doğal ve fıtri gelişimini esas alan hem de pedagojik gereksinimlerini karşılayan zengin bir içerikten ve ihtiyaç duyulan her aşamada güncellenebilecek canlı bir müktesebattan beslenmektedir.
Dijital yetkinlikler ile Anadolu kültürü gibi geleneksel değerleri entegre ederek, öğrencilere 21. yüzyılın gerektirdiği teorik ve pratik becerileri kazandırmayı, ahlaki ve etik sorumluluklarımızı göz ardı etmeden teknolojinin eğitimdeki kullanım alanı ve değerini artırmayı hedefliyoruz.
Siyasete ve siyasal karar alma mekanizmalarına dışsal ve antidemokratik vesayetçi mücadelelerin sembolü haline gelen 28 Şubat sürecinin en ciddi zarar verdiği alanlardan bir tanesi mesleki eğitim olmuştu. Bilhassa 2014 yılından itibaren sizlerin önderliğinde bu alanda çok önemli adımlar atıldı. Sektörle ortak proje meslek liselerinin kurulması, işbaşı eğitimlerine asgari ücretin yüzde 30 ve 50'si oranında kamusal destek sağlanması, stajyer gençlerimizin iş kazaları ve meslek hastalıklarına karşı sigortalanması ve MESEM'lerin zorunlu eğitimin bir parçası olması gibi adımlar bu anlamda çok önemliydi. Bütün bu adımları hayata geçirirken yaptığımız gibi şimdi de zatıdevletlerinizin talimatlarıyla her ilimizde sektör temsilcileri, meslek örgütleri ve diğer paydaşlarla bir araya gelerek bir durum tespiti yaptık. Aksayan, çözülmesi gereken sorun alanlarını tespit ettik. Yeni modeller ürettik ve mevzuat açısından düzenlemeler yaptık. Bu yaklaşımlarımız neticesinde 2024-2025 eğitim öğretim yılında mesleki ve teknik öğretimdeki öğrenci sayımız yaklaşık yüzde 15 oranında arttı.
Ana felsefesini 'Herkesin bir mesleği olmalı!' şeklinde özetleyebileceğimiz bu belge kapsamında mesleki ve teknik eğitimi güçlendirecek, üretim sektörüne nitelikli eleman teminini mümkün kılacak bir dizi yeni uygulamayı hayata geçireceğiz. İlk olarak mesleki eğitimi daha erken yaşlarda başlatıp teşvik etmek amacıyla ortaokulların 7 ve 8. sınıflarında zanaat atölyeleri oluşturduk. Ayrıca bu yıldan itibaren mesleki ve teknik Anadolu liselerinin bünyelerinde meslek ortaokulları açmayı planlıyoruz.
Her zor zamanımızda olduğu gibi bu zorluk karşısında da devlet ve millet olarak kenetlenerek büyük bir dayanışma örneği sergiledik. Eğitim camiamız da bu zorlu süreçte olağanüstü bir çaba sarf etti. Felaketi yaşayan 11 ilimizde deprem öncesinde 119 bin 200 derslikte eğitim veriyorduk. Depremde toplam 9 bin 935 dersliğimiz kullanılamaz hale geldi. Bu hafta itibarıyla 5 bin 787 dersliğimiz eğitim öğretime başlamış durumda, yıkılanlar içerisinden. İhalesi tamamlanan, devam eden, inşaatı devam eden dersliklerimiz de bittiğinde yıkılan 9 bin 935 dersliğin yerine 11 ilimizde 19 bin 784 yeni derslik hizmete girmiş olacak. Böylece talimatlarınız doğrultusunda her ilimizde 6 Şubat'tan önceki derslik sayısının yüzde 10'nun üzerine çıkarmış olacağız. Ayrıca yine bu 11 ilimizde 58 bin 952 dersliğimizin de güçlendirme, bakım ve onarım çalışmalarını da tamamlayarak yeni eğitim öğretim yılına hazır hâle getirdik.
Yaklaşık bir yıldır dünyanın gözü önünde devam eden İsrail zulmüne karşı evlatlarımızın farkındalığını artırmak için 9 Eylül Pazartesi günü okullarımızda 'Çanakkale'den Gazze'ye Vatan Savunması ve Bağımsızlık Mücadelesi' başlıklı açılış dersiyle derslerin başlamasını talimatlarınıza arz ediyoruz. Bu sayede evlatlarımızın hem Filistinli kardeşleriyle dayanışma şuurunu artırmış hem de bağımsızlık ve vatan kavramlarının anlam ve önemine yönelik bir farkındalık oluşturmuş olacağız.'' dedi.