Öne Çıkanlar Mahmut Özer öğrenci sağlık personeli enflasyon Müze ve Ören Yerleri

10 Milyon Metreküp Doğal Gazı Millî İletim Sistemimize Aktaracağız

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ''Geçtiğimiz hafta sığ deniz kısmına boru serimi ve montajını yapacak gemi Türkiye'ye ulaştı. Bugün 'Bismillah' diyerek ilk boruları denize indiriyor, ardından da ilk kaynağımızı yapıyoruz. Derin deniz tarafında da inşallah ilk kaynağı önümüzdeki ay vuracağız. Sadece deniz tarafında bu çalışmaları yapmakla iş bitmiyor, derin denizde inşa edeceğimiz boru hattıyla eş zamanlı olarak doğal gazı millî iletim şebekemize taşıyacak karadaki 211 kilometrelik boru hattının yapımına da başlıyoruz. Gaz karaya gelince işlenecek, ayrıştırma işlemleri yapıldıktan sonra belirli bir basınçla millî doğal gaz iletim sistemimize aktarılacak.

Bu projenin ilk etabında doğal gaz işleme tesisine gelen gazın ölçümlenmesi için Batı Karadeniz Gaz Ölçüm İstasyonu'nu ve 36 kilometrelik Batı Karadeniz Doğalgaz Boru Hattı Faz-1'i inşa ediyoruz. İnşallah buradaki çalışmalarımızı Kasım ayının ilk haftalarında tamamlıyoruz. Böylece 2023'ün birinci çeyreğinde ilk fazda üretilecek günlük 10 milyon metreküp doğal gazı millî iletim sistemimize aktarmış olacağız. Sakarya Gaz Sahası pik üretime inşallah 2026'da ulaşacaktır. Sahada açılacak 40 kuyuyla birlikte günlük gaz üretim kapasitemizi 40 milyon metreküpe çıkarmayı hedefliyoruz.

Türkiye'nin son 20 yılda elde ettiği her kazanımın gerisinde tıpkı burada olduğu gibi çok büyük bir emek, sabır ve gayret vardır. Bugünlere birilerinin ihsanıyla değil canhıraş şekilde mücadele ederek, ter dökerek geldik. Eğitimden ulaşıma, ticaretten savunma sanayine, sağlıktan çevreye bütün alanlarda hedeflerimizi gerçekleştirebilmek için çok çalıştık. Dört bir yanda sayılarını 26'dan alıp 57'ye çıkardığımız havalimanlarını, ülkemizin her köşesinde hizmete açtığımız 128 millet bahçesini, toplam 25 bin yatak kapasiteli 19 modern şehir hastanemizi, dünyanın satın almak için sıraya girdiği insansız hava araçlarımızı, akıl ve vicdan sahibi herkesin gıptayla baktığı otoyolları, tünelleri, köprüleri, barajları velhasıl milletimize kazandırdığımız her hizmeti engelleme gayretlerine rağmen hayata geçirdik.

Kimi zaman bürokratik oligarşiyle, kimi zaman vesayet odaklarıyla, kimi zaman terör örgütleriyle, kimi zaman 'istemezükçü' muhalefet anlayışıyla mücadele ettik ama her defasında ya bir yol bularak ya da bir yol açarak milletimizi asırlardır hasretini çektiği yatırım ve eserlere kavuşturduk.

Ülkemizin enerji potansiyelini kullanarak bu alanda dışa bağımlılıktan kurtulma niyetimizi ilk açıkladığımızda birileri bundan rahatsız oldu. Çok yönlü bir yıpratma kampanyasına maruz kaldık. Yurt dışındaki malum odaklardan önce en büyük tepkiyi maalesef içimizdeki muhalefet partileri gösterdi. Ne dediler? 'Yapamazsınız', bize 'Ülkenin kaynaklarını heba ediyorsunuz' dediler, bizi hayalcilikle, bizi maceraperest olmakla suçladılar. Sismik arama ve sondaj faaliyetlerimize Rumların tezleriyle karşı çıktılar. Doğu Akdeniz ve Karadeniz'deki çalışmalarımıza olmadık iftiralar attılar.

Bunlar öyle kolay kiralanan gemiler değil ama artık bunlar kendimize ait. Şimdi kendi gemilerimizle hem sismik araştırmayı hem sondaj çalışmalarını yapar hâle geldik. Ülkenin ve milletin menfaatinin söz konusu olduğu millî bir meselede Türkiye'nin hak ve hukukunu savunma cesareti sergileyemediler. Özellikle bundan iki sene önce Karadeniz gazının müjdesini verdiğimizde bu hazımsızlığın âdeta zirve yaptığını gördük. 'Her seçim öncesinde gaz keşfediyorlar' diyen aklıevveller oldu, 'Keşfettiler ama kesinlikle çıkaramazlar' diyen felaket tellalları zuhur etti. Gazın ekonomimize hiçbir fayda sağlamayacağını iddia eden sözde ekonomistler ortaya çıktı. Daha bunun gibi ahlak ve vicdan dışı pek çok ithamla karşılaştık. Biz bunların hiçbirine kulak asmadık, hiçbirine eyvallah etmedik. Atalarımızın 'Sen doğru ol, kem belasını bulur' sözünden ilham ve güç alarak çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürdük.

İşte bugün o dirayetli duruşumuzun ve sabrımızın meyvelerini topluyoruz.

Sadece gaz ithal eden ülkeler değil, bu fahiş fiyat artışlarından hidrokarbon üreticisi ülkeler de olumsuz etkilendi. Mesela dünyanın en büyük petrol üreticilerinden olan Amerika'da fiyatlar, kimi eyaletlerde üç katına varan oranlarda yükseldi.

Enerjide bir taraftan tedarik kaynaklarımızı çeşitlendirirken diğer taraftan da ülkemizin potansiyelini tam manasıyla ortaya çıkarmaya çalışıyoruz. Yakın çevresi zengin hidrokarbon kaynaklarıyla dolu bir ülke olarak, altına bakılmadık taş, deşmedik yer bırakmamakta biz kararlıyız.

Böylece kendi sondaj filosuna sahip dünyanın sayılı ülkelerinden biri hâline geldik. Mevcutla yetinmiyoruz, yeni gemilerle filomuzun gücüne güç katmaya devam ediyoruz. Bir süre önce yeni nesil teknolojiye sahip bu dördüncü gemimizle filomuzu çok çok güçlü hâle getirdik. Az önce arkadaşlarımızla şöyle bir değerlendirme yaptık, dedik ki bu dördüncü sondaj gemimizin adını ne verelim? Yaptığımız değerlendirme neticesinde bu bölgede Sultan Abdülhamid, yapmış olduğu çalışmalarla özellikle sismik araştırma, sondaj çalışmalarıyla bir döneme aslında ismini vermiş. Dedik ki bu geminin adını Abdülhamid Han olarak belirlediğimizi açıklayalım. Şu anda Mersin Taşucu Limanı'nda sondaj öncesi teknik hazırlıkları yapılıyor. İnşallah bu gemimizin de göreve başlamasıyla çalışmaları çok daha hızlı, verimli ve etkin bir şekilde gerçekleştireceğiz. Dördüncü sondaj gemimizin ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum. Tıpkı Fatih gibi bu gemimizin de vereceği müjdeli haberlerle ismini milletimizin gönlüne yazdıracağına inanıyorum.

Biz ne kimsenin hakkına el uzatırız ne de haramilere hakkımızı yediririz. Bizim olanın, zorbalıkla tehditle ayak oyunlarıyla bizden kopartılmasına asla izin vermeyiz" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: "Biz enerjiyi bir gerilim ve çatışma alanı değil, bölgesel iş birliğinin anahtarı olarak görüyoruz. Bu anlayışla bölgedeki aktörlerle iş birliği yolları geliştirmeye çalışıyoruz. Önümüzdeki dönemde yürüttüğümüz temasların müspet neticelerini hep birlikte görmeye başlayacağız. Türkiye'yi, enerji arz güvenliği sorununu tamamen çözmüş bir ülke yapıncaya dek mücadelemize çok yönlü bir şekilde devam edeceğiz. Ülkemizin yeri doldurulamaz konumu anlaşıldıkça, şu an siyasi sebeplerle iş birliğine soğuk bakanlar da mutlaka politikalarını değiştireceklerdir. Unutmamalıdır ki Karadeniz gazının miktarı kadar tamamen yerli imkânlarla bizim böyle tarihi bir keşfe imza atmamız da önemlidir.

Karadeniz'deki keşifle birlikte milletimiz, 1. Dünya Savaşı'nın sebep olduğu büyük bir travmadan kurtulmuştur. 2023 yılının ilk çeyreğinden itibaren doğal gazın hanelerde kullanılmaya başlanmasıyla önemli bir psikolojik eşik daha aşılmış olacaktır.'' dedi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, ''Karadeniz gazının keşfinden bugüne kadar sahada ve masada büyük bir gayretle çalıştık. Mühendislerimiz, işçilerimiz, yöneticilerimiz herkes bütün varını yoğunu bu işe koymuş durumda. İnşallah geleceğin Türkiye'sine çok güzel bir eser ve yıllarca anlatılacak bir hikaye bırakacağız." diye konuştu.

Türkiye'nin enerji bağımsızlığına giden yolun en önemli adreslerinden birinin Filyos olacağını dile getiren Dönmez, "Enerji bağımsızlığı vizyonumuzun ete kemiğe büründüğü, 'Bağımsız Enerji, Güçlü Türkiye' idealimizin gerçeğe dönüştüğü bir yer olacak. Sürecin ilk başından bugüne kadar her bir detayı büyük bir titizlikle takip eden Sayın Cumhurbaşkanımızın destekleri sayesinde, 2 yıl gibi kısa bir sürede bu noktaya geldik. Sakarya Gaz Sahası, keşiften ilk üretime kadar dünyanın en hızlı yapılan deniz saha geliştirme projesi olarak tarihe geçecek. 2 bin 200 metre derinliği ve 170 kilometre uzunluğuyla burada dünyanın en derin ve en uzun deniz tabanı iletim sistemini inşa ediyoruz.

Bu tam 60 bin kamyonun alana taş taşıması anlamına geliyor. Toplamda 1600 kilometre uzunluğunda bir zemin çalışması yürütüyoruz ki bu rakam İzmir ile Kars arasındaki kuş uçuşu mesafeye denk geliyor. Ayrıca karada, gazın ulusal iletim şebekesine aktarılması için çalışmalarımızı iki etapta sürdürüyoruz. İlk etapta 'Batı Karadeniz Gazı Ölçüm İstasyonu', ikinci etapta ise 'Batı Karadeniz Doğal Gaz Boru Hattı Faz-1' kısmını inşa edeceğiz. Ölçüm istasyonunu inşallah kasım ayı içerisinde tamamlamayı planlıyoruz. Böylece karaya çıkan doğal gazı, bir gaz ölçüm istasyonu ve 211 kilometrelik boru hattıyla ulusal iletim şebekesine aktaracağız. Yapılan çalışmalarla Sakarya Gaz Sahası'ndan ilk etapta günlük 10 milyon metreküp, ikinci etapta günlük 40 milyon metreküp doğal gaza ulaşacağız.

Bu temel, gece gündüz demeden büyük bir aşkla büyük bir fedakarlıkla ter döken bütün çalışanlarımız sayesinde olacak. Sakarya Gaz Sahası'nın keşfinden bugüne kadar yurt dışında görev yapan 100'den fazla vatandaşımız bu projede yer almak için Türkiye'ye döndü, adeta beyin göçünü tersine çevirmiş olduk. Gençlerimizin umutları ve hayalleri üzerinden kirli bir siyaset yürütenlere inat, Türkiye'nin geleceğine büyük bir miras bırakmak isteyenler Türkiye'nin yarınları için burada canla başla mücadele ediyor.

Türkiye'nin enerji bağımsızlığının mimarları, gece gündüz demeden sahada büyük bir özveriyle çalışan yöneticilerimize, mühendislerimize ve işçilerimize teşekkür ediyorum. Sizlerin gayreti ve fedakarlığı Türkiye'nin umudu olmaya devam ediyor. Biz sizlere inandık, sizlere güvendik. Sizler de bizi mahcup etmediniz. Son bir teşekkür de bizleri hayır dualarıyla hiçbir zaman yalnız bırakmayan aziz milletimize etmek istiyorum. Allah herkesten razı olsun.'' dedi.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.