TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı ve AK Parti Bingöl Milletvekili Cevdet Yılmaz, ''Enflasyonla ilgili öncellikle bunu anlamamız için dünya şartlarını analiz etmemiz gerekiyor. ABD'de AB'de son 40 yılın en yüksek enflasyon rakamlarıyla karşı karşıya. Bunun temel sebebi pandemi, siyasetten ekonomiye bir çok alanı etkiledi. Pandemi yaşanırken üretim durdu, devletler sosyal kesimleri ayakta tutmak için yüksek harcamalar yaptılar. Üretim yok ama bol para var. Bütün dünya bunu yaptı ve bizde de yaşandı. Çok zor bir dönemden geçti dünya. Dolayısıyla bol paranın olduğu bir dönem yaşandı ve bunun etkilerini yaşıyoruz şuanda. Pandemiden çıkış sürecinde talep patlaması yaşandı, lojistikte yaşanan sıkıntılarla birleşince bu durum ortaya çıktı. Pandemiden önce 15 Temmuz yaşandı ve tam onu toplarken pandemi geldi. Maalesef döviz kuru piyasalarında dengesizlik yaşadık ve bununla birlikte enflasyonla karşı karşıya kaldık. ABD'nin enflasyonu yüzde 1'den yüzde 8'e çıktı. Ücretlerle ilgili gelişmeler önemli, dar gelirli ve sabit gelirlilerin durumuna bakmak gerekir. Bir süre daha enflasyon ile yaşayacağız. Ama hükümetimiz bu enflasyon ile mücadele ederken bir yandan da dar kesimlileri enflasyona ezdirmemeye çalışıyor. KDV indirimleri yapıldı, emekliye memura zamlar yapıldı. Şimdi yıl ortasında da zam yapılacağını duyuyoruz. Asgari ücretle ilgili değerlendirmenin ne zaman yapılacağını göreceğiz. Hükümetimiz başından beri hiçbir zaman enflasyona ücretleri ezdirmedi.
Sosyal politikamızı da güçlendiriyoruz.
Baz etkisi dediğimiz bir şey var, geçmiş dönemde enflasyonun çok yüksek olduğu dönemlerde mukayese ettiğimizde enflasyon düşüyor. Yaz döneminde ise malum iklim koşulları gereği gıda fiyatlarında düşüş beklenir. Kuraklık sadece gıdayı değil enerjiyi de etkiledi. Sadece enerjide 165 milyar lira halkımıza maliyet yansımasın diye destek verdi. Kuraklığın sona ermesiyle birlikte gerek enerjide gerek gıdada sonuçlar alacağız. Bir de savaş var tabi, o da enerji ve gıda fiyatlarında olumsuz etki yarattı. Yaptırımlar da ekonomik yük ortaya çıkardı. Bunlarla birlikte hakikaten zorlu bir dönemden geçiyoruz.
Geçen yıl yüksek büyüme ve düşük cari açık sağladık. Bu sene niye böyle bir tablo var, temel sebep enerji fiyatları. Nisan ayında enerji hariç ihracat ithalatı karşıladı. Geçen yıla göre cari açık yükseldi.
Karadeniz gazı, nükleer santralimizin devreye girmesi tabloyu olumluya döndürecektir.
Türkiye'nin ekonomik büyüklüğünü düşününce bu rakamlar karşılanmayacak değil. Finans çevreleri kimin parasını ödeyebileceğini bilirler. Türkiye bu zamana kadar borcunu ödememezlik yapmadı. Dünyada da faizlerin arttığını görüyoruz. Bir taraftan büyüme ve istihdam var diğer taraftan enflasyonu engelleme var. Türkiye'nin kamu borcunun milli gelire oranı yüzde 40 civarında. Avrupa'ya baktığınızda bu yüzde 90'a gelmiş durumda. ABD'ye baktığınız yüzde yüzün üzerinde. Dolayısıyla Türkiye kamu borcu yüksek bir ülke değil. Borçlanma ihtiyacını zaman içerisinde azalttık.
Dünya pandemide yüzde 3 civarında küçüldü, büyüyebilen iki ülke Türkiye ve Çin oldu. Türkiye büyüme ve istihdam konusunda olumlu gelişme gösteriyor. 3 milyon insan son 2 yılda istihdam edilmiş. Bir ekonomik durgunluk yok, büyüme devam ediyor.
Dar gelirlilerimiz enflasyondan etkileniyor elbette ama hükümetimiz maaş artışlarıyla desteklerde bulunuyor. Zorluklar sıkıntılar var, tüm dünyada var, bir pandemi yaşadık ve bunun sonuçlarını görüyoruz. Türkiye bu zor ortamdan başarıyla çıkacak.
Vatandaşımız dünyayı ve bizi takip ediyor ve vatandaşımız bu enflasyonun neyden kaynaklandığını iyi biliyor.
Vatandaşımız son derece rasyonel ve muhalefetin ne durumda olduğunu görüyor. Zor dönemlerden geçtiğimizi görüyor vatandaşımız ve bunun üstesinden gelebilecek lideri de görüyor.
Ekonomi politikaları elbette tartışılır ama dünyadaki gelişmeleri görmeden bunlar üzerinden yapılan eleştirileri doğru bulmuyorum. Muhalif olan da vardır, samimi olan da vardır. Sırf muhalefet olsun diye eleştiri yapanlara katılmak mümkün değil. Ezbere, kolaycı politikalarla Türkiye lig atlayamaz. Biz nasıl birinci lige çıkacağız onu söylesinler.
Kimse gelip bizi kalkındırmayacak bunu biz kendimiz yapacağız.
Geçen Aralık ayından bu zamana kadar baktığınızda bu mekanizma görevini yaptı. Tabi bu da geçici bir mekanizma. İhtiyaç duydukça hükümetimiz bunu kullanacaktır.
Pandeminin getirdiği sıkıntılar azalacaktır. Dünyadaki arz talep dengesini bulacaktır. Savaşın bitmesi de gelecek yıl anlamında farklı bir ortam oluşturacaktır. Dünya belirsizliklerle dolu, bugünden gördüklerimizi söylüyoruz. Hükümetimiz tüm gelişmelere gerekli reaksiyonu verecektir.
Bingöl'de çok güzel bir atmosfer var, terörün artık konuşulmadığı güvenin oturduğu bir ortam var. Terörden en çok zararı bölge insanı gördü. Terörün ortadan kalkmasından da en büyük faydayı bölge insanı yaşıyor.'' dedi.