Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ''Her iş gibi kalkınmanın temel şartlarından biri de eğitimli, yetişmiş, kabiliyetli iş gücüdür. Bütçelerimizde en büyük payı da hep eğitim-öğretime ayırdık. Eğitimde altyapıyı neredeyse baştan sona yeniledik güçlendirdik.
Bugün pek çok ülkenin nüfusundan çok daha fazla öğrenciye sahip, her alanda ihtiyacını karşılayacak pırıl pırıl insan kaynağına sahip bir Türkiye var. Bizim tek derdimiz var; ihracat, ihracat, ihracat ve bunu başaracağız.
Sizlerin de yaptığı güzel işler ve hizmetlerle, mallarınızın ve ömrünüzün bereketini çoğaltan mübarekler olduğunuza inanıyorum. Hazreti Mevlana, 'Adalet bir şeyi yerli yerine koymak, zulüm ise bir şeyi olmaması gereken yere koymaktır' diyor. Gerçekten de para, mal, güç yerli yerine konduğunda, orada adalet olur, orada huzur olur, orada güven olur, orada güzellik olur. Buna karşılık aynı imkanlar yanlış ellere geçtiğinde, orada zulüm olur, huzursuzluk olur, çirkinlikler alır başını gider. Medeniyetimizin ve kültürümüzün paylaşmaya verdiği önemin sebebi işte bu dengeyi sağlamaktır. Sadece 'Komşusu açken tok yatan bizden değildir' emrini tüm dünyaya hakim kılabilsek, şu yerküre üzerinde mağdur kalmaz, tek bir mazlum bulunmaz. İnsan, varlıkların en şereflisi olma ile hayvandan daha aşağı bir konuma düşme tercihini yapabilme iradesi ile yaratılmış bir canlıdır. Rabbimiz bize Kur'an-ı Kerim'de defalarca akletmemizi emrediyor, tavsiye ediyor, hatırlatıyor ve akledenler için burada büyük nüanslar var.
Yaratıcısına olan sorumluluğunu bilerek çalışan insanın üretmesi, topluma ve bireylere fayda sağlayacak işler yapması kendini yüceltmesidir. Buna karşılık sadece ve sadece nefsi için çalışmak, biriktirmek, hele hele bunu toplumu, bireyleri sömürerek yani zulmederek yapmak bizi çok tehlikeli yerlere sürükler. İşte bunun için bugünkü törenimizin eğitim alanındaki hayırlara hasredilmiş olmasını ayrıca önemli ve isabetli buluyorum. Türkiye'nin kurtuluşunun eğitimle bu şekilde niteliğini yükselttiğimiz insanların çalışmasıyla, üretmesiyle, gayretiyle mümkün olduğuna samimiyetle inanıyoruz. Bu anlayışla ülkeyi yönetme sorumluluğunu üstlendiğimizde eğitim öğretimi önceliklerimizin en başına aldık. Bütçelerimizde en büyük payı hep eğitim öğretime ayırdık. Kamu kaynakları ve hayırseverlerimizin eli ile okul öncesi, ilkokul, ortaokul, lise, üniversite, mesleki eğitim seviyesindeki altyapıyı neredeyse baştan sona yeniledik, güçlendirdik. Derslik sayımızı 343 binden 601 bine yükselttik. Yaptığımız 714 bin yeni öğretmen atamasıyla, bu sınıflarda eğitim öğretimin kesintisiz yapılmasını temin ettik. Halen okullarımızda görev yapan öğretmenlerin dörtte üçü bizim dönemimizde göreve başladı. Ülkemizin 81 vilayetine yaydığımız yeni üniversitelerle yükseköğretim kurumlarımızın sayısını, göreve geldiğimizde 76 üniversitemiz varken şimdi 207 üniversiteye, akademik personel sayısını 70 binden 180 bine çıkardık. Bugün pek çok ülkenin nüfusundan çok daha fazla öğrenciye sahip, her alanda ihtiyacını karşılayacak pırıl pırıl insan kaynağına sahip bir Türkiye var. Artık bizim üniversitemizin olmadığı il yok. 81 vilayetimizin tamamında üniversitemiz var.
Mesleki eğitimde son dönemde başlattığımız yeni ve yaygın uygulamalarla acil ihtiyaç duyulan alanlardan başlayarak iş dünyamızın yetişmiş insan gücü kaynağını karşılayacak adımları da atıyoruz. Sizlerin yapacağınız yeni hayırlarla eğitim öğretim davasına sahip çıkmanız, hem ülkenin bu önemli meselesinin çözümüne katkı sağlayacak hem de kendi işlerinizdeki ihtiyacı karşılayacak uzun vadeli bir yatırımdır. İnşallah devlet-millet iş birliği ile ülkemizi her alanda olduğu gibi eğitim öğretimde de hedeflerine ulaştıracağız.
Büyükşehir belediyemiz, çocuk kütüphanelerinden kent arşivine kadar geniş bir alanda verdiği hizmetlerin yanında bu akşam da gezdim gördüm, bastığı 48 kitap, yaptığı 13 belgesel, çıkardığı 10 çocuk dergisi gibi pek çok faaliyetlerle şehrin geçmişine ve geleceğine sahip çıkıyor. Gaziantep, İklim Değişikliği Fonlarından etkin şekilde faydalanmasını sağlayacak 'Yeşil Şehirler' programına katılan ülkemizdeki dört şehirden biri oldu. Diğer yandan Şahinbey Belediyemiz sayıları 200'e yaklaşan Gençlik Merkezi ve Bilgi Evinde çocuklarımıza ücretsiz kurslar düzenlerken, salgın döneminde 52 bin öğrencimize de tablet, bilgisayar dağıttı. Şahinbey Belediyemizin bugüne kadar 111 bin öğrencimizi uçakla Çanakkale'ye götürmesini, evlatlarımızın o havayı soluması bakımından çok hayırlı bir hizmet olarak değerlendiriyorum. Şehitkamil Belediyemiz de kütüphaneleriyle giderlerini karşıladığı 65 ana sınıfıyla öğrencilerimize sağladığı malzeme destekleriyle eğitim seferberliğindeki yerini alıyor. Bu belediyemizin düzenlediği ve yılda 5 bin öğrencimizin faydalandığı Doğa Kampı da gençlerimize önemli bir tecrübe sağlıyor. Aynı şekilde diğer ilçe belediyelerimiz de eğitim faaliyetlerini desteklemek için samimi gayret gösteriyor. Tabii bu arada gastronomiyi de herhalde yok farz edemeyiz.
Rabb'im iş insanların belediyelerine, işçisinden sivil toplum kuruluşlarına kadar bu şehre ve onunla birlikte ülkemize hizmet eden herkesten razı olsun. Rabb'im yar ve yardımcımız olsun diyorum. Gaziantep'in düşman işgalinden kurtuluşunun 100. yılı vesilesiyle şehre 100 eğitim kurumu kazandırma sözü veren iş insanlarımıza bir kez daha şahsım, milletim adıma şükranlarımı sunuyorum. Bu sözlerin bakanlıklarımız, belediyemizle birlikte biz de sıkı takipçisi olacağız.'' dedi.